Rusya’nın başkenti Moskova’da bulunan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş basın merkezinde yaptığı açıklamada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Basın toplantısına Türkiye ve Rusya’dan çok sayıda basın mensubu katıldı.

Demirtaş, cemaatlerle ilgili evrensel hukukun temel ilkelerine vurgu yaparak şunları kaydetti: “Biz cemaatlerin varlığına karşı değiliz, İnsanların dini inançlarını cemaatler aracılığıyla yaymasına karşı değiliz. Dini cemaatlerin kendisi meşru yapılardır. Fakat eğer bir cemaat veya başka bir yapı topluma karşı suç işliyorsa, cemaati suçlamak yerine suçların ve cezaların şahsiliği ilkesi gereğince o kişilerin soruşturulması gerektiğini düşünüyorum bu evrensel hukukun temel ilkesidir.

Fakat hükümetin işlenen suçlar ve kişilerin işlediği suçlardan yola çıkarak, bütün bir camiayı ve cemaati terör örgütü olarak gören açıklamalar ve uygulamalar yapmasını doğru bulmuyoruz. Bu kime yapılırsa yapılsın biz ilkesel olarak karşıyız bu tür haksızlıklara ve Gülen cemaatinin mensuplarını geçmiş dönemde yakın dönemde partimize, parti mensuplarımıza karşı işlenen suçlara da özellikle toplu tutuklamalar gibi suçlara karıştığını da biliyoruz. Buna rağmen biz suç işleyen kişilerin doğrudan soruşturulması gerektiği kanaatindeyiz” dedi.

'HDP İLE GÜLEN CEMAATİ ARASINDA HİÇBİR İLİŞKİ YOKTUR'


“Partimizle gülen cemaati arasında hiçbir ilişki yoktur, olmasına gerek de duymuyoruz. Gülen cemaati veya başka sivil yapıların Kürt sorununda barışa destek sunmaları sevindirici olur” diyen Demitaş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Barışa destek olmak isteyen kim olursa olsun bizim açımızdan sevindirici olur ama özel bir destek isteğinde bulunmadık biz Gülen cemaatine karşı. Kim barışa destek sunmak isterse kutsal bir iş yapmış olur.”

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 10’a yakın oy aldıklarını belirten Demirtaş, bu oranın Türkiye’de küçümsenmeyecek bir oran olduğunu belirtti. Bu oranın Türkiye’de küçümsenmeyecek bir oran olduğunu vurgulayan Demirtaş şunları kaydetti:

“Etki gücümüz yüzde 10 ile sınırlı değil, savunduğumuz düşünceler yürüttüğümüz muhalefet aslında Türkiye’nin ana muhalefetinin HDP olduğu, partimiz olduğu konusunda toplumda bir hem fikirlik oluşturuyor. Çünkü çok temel sorun başlıklarında temel ve ikna edici çözüm önerileri sunuyoruz. Dezavantajlı bir pozisyonda siyaset yürütüyoruz. Ciddi şekilde ambargolarla seçim barajlarıyla, medya ambargosuyla yargı baskısı altında idari baskı altında, çoğu zaman polisin baskısı altında, siyasi faaliyetler ve çalışmalar yürütüyoruz. Dolayısıyla eşit ve adil koşullarda siyaset yapma, demokratik siyaset yürütme şansımız olsa biz ilk seçimde de iktidar olabileceğimize inanıyoruz”

'ÇÖZÜMÜ TÜRKİYE’NİN SINIRLARI İÇİNDE ARIYORUZ'

“Kürt halkının diğer halklardan eksiği de fazlası da yoktur” diyen Demirtaş, “Biz bütün halkların eşitliğine ve kardeşliğine inanıyorsak o halde bir halkı diğer halklardan daha alt seviyede görmememiz lazım. Kürt sorunu bu bakış açısıyla ele alınırsa daha rahat çözülür. Bunların hepsi Türkiye’de tartışılan, tartışılması gereken mevzuulardır. Biz sadece çözümü Türkiye’nin sınırları içinde arıyoruz. Türkiye’deki bütün halkların birlikte yaşayabileceği modeller ve çözüm önerileriyle bu çözüm projelerimizi gerçekleştiriyoruz. Bunları henüz resmi olarak müzakere etmeye başlamış değiliz” şeklinde konuştu.