Konya'nın Meram ilçesinde 12 Mayıs 2021 tarihinde Keleş ve Çalık aileleri tarafından ırkçı saldırıya maruz bırakılan Dedeoğluları ailesinden 7 kişi, saldırının ardından gereken koruma tedbirlerinin alınmaması sonucu 30 Temmuz 2021’de tetikçi Mehmet Altun tarafından katledilmesine ilişkin açılan davanın duruşması görülüyor.

Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, tevsi tahkikat talepleri konusunda savunmanın ara karar talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi. Mahkeme, talebin yargılamayı uzatmaya dönük olduğunu belirterek, sanık tarafının söz kurmasına karar verdi.

Mezopotamya Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, Dedeoğulları  ailesi avukatları, mahkemenin tavrının iyi niyetli ve hukuka uygun olmadığı gerekçesi ile reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, bunun üzerine avukatları salondan çıkardı. Duruşma avukatsız devam ediyor.

'KATİL KARA KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI'NI ZİYARET ETTİ'

Duruşma salonundan çıkan açıklamalar, mahkeme heyetinin tutumuna dair açıklama yaptı. Dava avukatlarından Atilla Kart, onlarca hukuk dışı uygulamaya tanık olduklarını belirterek, “Bugün yaşadıklarımız gibi vahim bir tablo görmedim. Mahkemenin panik halde dosyayı karara bağlamak istediğini görüyoruz. Bugün katilin 70 günlük süre boyunca Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nı ziyaret ettiği ortaya çıktı” dedi.

'BİR SENARYO VAR...'

Mahkeme başkanı HTS kayıtlarına rağmen bu durumu araştırmadığını dile getiren Kart, “Bu süreç ilk günden beri profesyonel bir kurguyla gerçekleşmiştir. Bir senaryo vardır. Güvenlik şirketleri ve kamu kurumlarının iştirak ettikleri katliamdan bahsediyoruz. Önce insan hukuku ve yaşam hakkı diyoruz. Devamında ise Kürdün de hukuku Türkün de hukuku diyoruz ama bu rahatsızlık veriyor. Toplumun bir kısmında ırkçı bir damar ve bu damardan beslenen kamu birimleri ver.  Bu katliam insanlığa karşı suçun ötesinde soykırım şairiyle işlenmiştir. Mahkeme reddi hakim sebeplerimizin tutanağa geçmesine izin vermedi ve ‘gerekçelerinizi tutanağa geçirmediniz’ dedi. Sahte tutanak tuttu. Umarım SEGBİS kayıtlarına müdahale etmezler. Yukarıdan aldığı talimatı gözü kara şekilde gerçekleştirmeye çalışan bir heyetle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

‘BU İŞİN SORUMLUSU KİM?’

Duruşmayı takip eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, duruşmanın avukatsız devam ettiğine dikkat çekerek, “Bu aslında mahkemenin ne yapmak istendiğini ve kararı ilan ettiği anlamına geliyor. Irkçı bir katliam işlendi. Irkçılığa ırkçılık demezsek, ırkçılıkla mücadele edemeyiz. Türkiye’de Kürtler eşit ve özgür yurttaş değil. Ayrımcılığa ve ötekileştirmeye uğruyor. Bu işin sorumlusu kim? Sadece tetikçi katil mi? Tabi ki değil. Irkçı ve milliyetçi söylemlerle Kürtlere düşmanlık yapanlardır. Bu söylemi uygulayan kolluk ve İçişleri Bakanıdır. Gereğini yerine getiren yargı erkidir” diye konuştu.

‘İNSANLIĞA KARŞI SUÇ’

Beştaş, şunları söyledi: “Bugün katilin tuttuğu tetikte ırkçılığa karşı çıkmayan herkesin eli vardır. Nerede kardeşlik? Neredesiniz? Çıkıp saçma sapan açıklamalarla katliamı örterek mi ırkçılıkla mücadele edeceksiniz? Bugün utanç verici ve tarihin kara sayfalarına geçecek bir yargılama izledik. Avukatlar iddiaları o kadar iyi sundular ki her şey açık. Bu katilin kollukla bağlantısı nedir. Sadece katile 10’ar defa müebbet vererek, bu dosyada adalet sağlanmaz. Arkasındaki gücün ve bağlantıların ortaya çıkarılmasıyla adalet gerçekleşir. Konya Meram katliamı 84 milyon yurttaşın bilmesi gereken bir katliamdır. Kürtler katledilecek, katledilenler de hep beraat mi edecek? Bunu kabul etmiyoruz.

76 ve 77’nci maddeye göre bu katliam soykırım ve insanlığa karşı suçtur. Bu maddenin gereği yapılırsa, barışa ve demokrasiye giden yolu açabiliriz. Biz HDP olarak ilk günden itibaren Dedeoğulları ailesinin yanındayız. Şu anda bütün Türkiye ve dünya duysun ki bir mahkeme müdahil Çetin Dedeoğulları ve avukatların gıyabında karar veriyor.

CHP'DEN TEPKİ: YAKINDAN TANIĞIZ

Duruşmayı takip eden CHP Milletvekili Levent Gök ise katliamın sıradan olmadığını ifade ederek, şöyle devam etti: “Katliamdan kurtulan ailenin tek evladı Çetin’in ilk günden beri çektiği ıstırabın yakından tanığıyız. Başından beri büyük kaygıyı taşıyor. Bu katliam öylesine bir kişinin sıradan işlediği bir katliam değil. Arkasında başka güçler ve saikler var. Bir devleti yönetenlerin aklına şaşarım. Bu iddiaları görmezden geldiler. Dün Meclis’te bu davayı tartıştık. İktidarın görevinin yurttaşlar arasındaki eşitliği sağlamaya ve yurttaşların adaletten eşit pay alması için devletin elinden geleni yapması gerektiğini ifade ettik.  Bugün adaletin katledildiği duruşmayı izlemekten utanç ve üzüntü duydum. Bir ailenin yarası daha da açıldı. Bu yara öylesine büyüdü ki hepimizi sardı. Bu davada mahkeme başkanının gösterdiği tutum olağanüstü hukuka ve usule aykırı bir tutumdur. Ailenin acısının hafifletilmesi mümkündü. Bundan mahkeme başkanını. Olağan üstü çabalarıyla kaçınıldığını gördük. Bu davada adaletin gelmesinin söz konusu olamayacağını da gördük. Kamu vicdanının ayaklar altına alındığının tanığı olduk. Devlet yargı eliyle bir kez daha çökertilmiştir. Yargıyı bu hale getirenler binlerce kez utanmalı."