Dünyanın gelişmiş ülkelerini ağırlayacak olan ve Antalya’da 15-16 Kasım tarihlerinde düzenlenecek olan G20 Zirvesi'nde, Zaman ve Sözcü'nün zirveyi takip edebilmesi için izin çıkmadı. Bu uygulama, önceki gün CNN International kanalında gazeteci Christiane Amanpour’a mülakat veren Başbakan <strong>Ahmet Davutoğlu</strong>'nun "basın özgürlüğü ve entelektüel özgürlük kırmızı çizgimdir" sözlerini akıllara getirdi. <br /> <br /> 3 bin gazetecinin çalışacağı zirveyi takip edebilmek için Başbakanlık tarafından verilen sarı basın kartı ile birlikte internet üzerinden bireysel başvuru yapılması gerekiyor. Sözcü gazetesinin haberine göre, 5 ayrı başvuruya rağmen G20 akreditasyon merkezinden olumlu ya da olumsuz bir geri dönüş yapılmadı.<br /> <br /> Sözcü ve Zaman dışındaki başvuru yapan medya kuruluşlarının büyük bir kısmına ise olumlu yanıt verildiği belirtildi. Şu ana kadar 2 bin 700 gazeteciye alana giriş izni için akreditasyon verilmiş durumda. Bu sayının 3 bine ulaşması bekleniyor.<br /> <br /> Basın Konseyi, gazetecilerin akreditesinin sağlanmamasına ilişkin yayınladığı kınama yazısı şöyle:<br /> <br /> "Antalya'da düzenlenecek olan G-20 zirvesini takip etmek isteyen Sözcü, Zaman gazeteleri ile bazı basın mensuplarının akredite edilmemesi kabul edilemez.<br /> <br /> Bu durum, dünyanın gözü önünde hükümetin medyaya uyguladığı bir sansürdür.<br /> <br /> En büyük ülke liderlerinin katıldığı ve ülkelerin gelişmişliğinin de tartışılacağı toplantıda, Türk medyasının düşürüldüğü bu durumu, çelişki olarak değerlendiriyoruz.<br /> <br /> G-20 zirvesi dünyaya açıktır.<br /> <br /> Türk siyasetindeki izahı güç çekişmelerin çok üstündedir.<br /> <br /> Bu önemli toplantıyı izlemek, her gazetecinin görevidir.<br /> <br /> Halkın haber alma hakkı da kutsaldır.<br /> <br /> Basın Konseyi olarak; Sözcü, Zaman gazeteleri ile bazı basın mensuplarının G-20 zirvesini izlemesini engelleyen bu anlayışın yanlıştan dönmesini ve gazetecilerin eşit koşullarda haber izleyerek, halkı bilgilendirmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz."