Cumhur İttifakı ortağı MHP, bütün kamu görevlilerinin uyması gereken etik davranış ilkelerini düzenleyen “Türkiye Etik Kurulu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi”ni TBMM’ye sunmaya hazırlanıyor.

MHP Siyasi Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cengiz Şahin, partinin yayın organı Türkgün gazetesinden Bahadır Çoban’a yaptığı açıklamada, MHP’nin ahlaki yozlaşmanın önlenmesi ve temiz siyaset alt yapısının temeli olan etik ilke ve davranışların yerleştirilmesini önemsediğini söyledi.

TÜM KAMU GÖREVLİLERİNİ KAPSAYACAK

Şahin, “Türk siyasetinde etik ilkelere ihtiyaç oluşturan sebepler nelerdir size göre?” sorusuna “En yüksek insani ve etik değer, insan hakları ve hukuk gibi insan onurunu korumaya yönelik olan değerlerdir. Siyaset ise, bu değerleri korumayı amaçlayan ve uygun koşullar altında bu değerleri gerçekleştirmenin yolunu arayan sivil toplum oluşumlarıdır. Siyasetin amacı insani ve etik değerleri yükseltmektir. Etiğin görevi ise, siyasetin yolunu aydınlatmaktır. Siyasetin temiz ve ilkeli kalması, etikle olan bağının korunması ile doğrudan ilişkilidir.”

MHP’li Şahin teklifin amacını ise şöyle anlattı:

“Türkiye Etik Kurulu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi; yasama, yürütme ve yargı mensupları ile diğer tüm kamu görevlilerinin uymaları gereken etik davranış ilkelerini belirlemek ve bu ilkelerin uygulanmasını izlemek.”

TEKLİF, DAVUTOĞLU’NUN BAŞBAKANLIĞINA NEDEN OLDU

Siyasi Etik Yasası’nı geçtiğimiz aylarda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de gündeme getirmişti. Ancak yasa tartışması siyasi tarihimizde biraz daha eskiye dayanıyor.

Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan ve AKP Genel Başkanı olduğu dönemde; Davutoğlu “siyasi ahlak yasası” çıkarılması gerektiğini söylemişti.

2015 yılındaki tartışmalar sonrası Davutoğlu, Başbakanlık koltuğundan olmuş, yasa tasarısı bir daha indirilmemek üzere rafa kaldırılmıştı.

Davutoğlu, Başbakanlığına ve AKP’den kopuş sürecinin başlamasına neden olan olayla ilgili şu açıklamaları yapmıştı:

“Parti içinde engellendim ki başbakanlığıma mal oldu. Ben bataklıkla mücadele etme kararı aldım. O yolsuzlukların tümü bitecekti. Siyasi ahlak yasası çıksaydı, bir milletvekili gayrı meşru bir şekilde 10 bin dolar almazdı gibi bir şey yaşanamazdı, anında milletvekilliği biterdi. O ihale yasası çıkarılabilseydi, bugün gündeme gelen o marina olayı da dahil olmak üzere usulsüz ihalelerle, usulsüz mülkiyet devri üzerinden yapılanların hiçbirisi de olmazdı. Bu mücadeleyi ben yürütürken hem parti içinden engellendim hem bizzat Cumhurbaşkanı tarafından bana “Bunları çıkarırsanız görev alacak bir ilçe başkanı bulamazsınız” dendi, hem de bugün, bütün bunlardan rahatsız olan sivil toplum kuruluşları “Başbakan haklı” diye bir çağrıda bulunmadı.”

ERDOĞAN: GÖREV ALACAK İLÇE BAŞKANI BULAMAZSINIZ

Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun 14 Ocak 2015’de açıkladığı teklifin ardından, 19 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan eleştiriler geldi.

Erdoğan, Davutoğlu’nun açıkladığı şeffaflık paketi kapsamında TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin grup başkanvekilleri, genel merkez yöneticileri, il ve ilçe başkanlarına mal bildiriminde bulunma zorunluluğu getirilmesine sıcak bakmadığını, “Böyle giderse görev alacak il ve ilçe başkanı bulamazsınız” sözleriyle dile getirdi.

Erdoğan, bu paketin açıklanma şekline itirazını ise, “Bu tip şeyler açıklanmadan önce birlikte bir istişare yapılması yararlı olur” diyerek gösterdi.

ÇATLAK BÜYÜYOR MU?

AKP içindeki tartışmalarla rafa kalkan düzenlemenin MHP tarafından yeniden gündeme getirilmesi ve Meclis’e sunulacak olması, çeşitli tartışmaları da birlikte getiriyor.

Yeni seçim yasasıyla, Meclis seçimlerinde ittifakla birlikte hareket etmenin bir önemi kalmadığı, barajın da yüzde 7’ye düşürülmesiyle AKP-MHP ittifakının seçimlere ayrı gireceği değerlendirilmeleri yapıldı.

İki partiden de bu konuda yalanlama gelmezken, MHP’nin “siyasi etik yasasıyla” AKP içinde geçmişte kriz yaratmış bir alanı zorlaması, Cumhur İttifakı’yla ilgili iddiaları güçlendiriyor.

Kaynak: Gerçek Gündem/Türkgün