Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul İl Müftülüğü tarafından Sepetçiler Kasrı'nda düzenlenen iftar programına katıldı. Programda konuşan Davutoğlu, Kobani’de katliam yapan IŞİD'lilerin Türkiye'den gittiğine yönelik iddiaları yalanlarken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gibi "sınır güvenliği" diyerek operasyon için "teyakkuzda" olduklarını söyledi. Davutoğlu, "Sınır boylarımızın ve ötesinin güvenliği için oradan gelebilecek riskleri azaltmak için alınması gereken tedbirleri alırız," diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Ramazan gününde Türkiye'nin DAEŞ (IŞİD) gibi bir terör örgütüyle iş birliği yaptığını iddia edenler, vicdanlarını kaybetmişlerdir. Gözleri kapanmış, kalpleri mühürlenmiştir. Türkiye hiçbir zaman hiçbir zalimin yanında yer almadı, yer almayacak.

"Kim ne derse desin, nasıl eleştirirse eleştirsin, Allah şahit ki kapımıza ve soframıza gelen hiçbir mazluma ırkını, cinsiyetini, dinini, mezhebini sormayacağız. 'O geldi mi onunla birlikte insanlığın vicdanı da gelir' deyip kabul edeceğiz.

"Şunu da ifade edeyim, son günlerde yine çıkan haberler güney sınırımızda, Suriye sınırımızda ve Irak sınırımızda, hem oradaki insanlık dramlarının bitmesi için mültecileri, oradan gelen kardeşlerimizi en iyi şartlarda karşılamaya devam edeceğiz ama çok güçlü bir siyasi iradeyle eğer Türkiye'nin sınır güvenliğine bir halel gelecek olursa, eğer Türkiye kendisinin, bu huzur bahçesinin tehdit edildiği kanaatine varacak olursa her türlü ihtimale karşı da hazırlıklıdır ve bu hazırlık konusunda gerekli çalışmaların hepsi yapılmıştır.

"SINIRIMIZIN VE ÖTESİNİN GÜVENLİĞİ İÇİN GEREKLİ TEDBİRİ ALIRIZ"

"Kimse etraftaki ateşin Türkiye'ye sıçrayacağı konusunda bir kaygı içinde olmamalıdır. Hükümet olarak da şimdi koalisyon çalışmaları içinde evet ikinci nitelikte bir görev yürüttüğümüzü düşünenler olabilir ama bir saniye dahi bu görevi yürütüyorsak ülkemizin bir dakikasına mal olacak bir gelişme karşısında dahi sessiz kalmaz gerekli her türlü tedbiri alırız, devlet kurumları da bu tedbirlerin gereğini yapar.

"Hiç kimse Türkiye'nin bekasından, huzurundan daha üstün ve ari değildir. Bu açıdan da şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, milletimizin, bir bütün olarak, diğer emniyet görevlilerimizin ve bütün devlet kurumlarımızın Türkiye'deki bu huzur ortamının devamı için her an ayakta, her an müteyakkız bir şekilde olduğu da bilinmelidir ve bu konuda da hiçbir ihmale mahal bırakılmayacaktır. Sınır boylarımızın ve ötesinin güvenliği için oradan gelebilecek riskleri azaltmak için alınması gereken tedbirleri alırız. Bu kadim geleneğimizin bütün Ortadoğu 'da barış içinde devamı noktasında da diplomatik temaslarımızı, çabalarımızı sürdüreceğiz."