Başbakan Ahmet Davutoğlu, Meclis Başkanı Karaman’ın “laiklik” açıklamalarının ardından, "Otoriter değil, özgürlükçü bir laiklik anlayışına yeni anayasada yer vereceğiz” dedi.

Başbakan Davutoğlu, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşuyor.

Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

LAİK ANAYASA

“Sivil anayasada başkanlık sistemini ele aldık. Bu haftadan itibaren yazım faaliyetlerine başladık. Bu süreci demokrasimizin kat ettiği seviyeye uygun olarak, senelerce enerjimizi almadan yapacağız. İnsan hak ve özgürlüklerine dayanan demokratik bir anayasa istiyoruz. AK Parti 14 yıllık iktidarı boyunca ortak akıl ile, herkesin mutabakatını esas alan ayrıştırıcı değil, birleştirici bir üslubu benimsemiştir.

Devletin nitelikleri tartışma konusu değildir. Devletin nitelikleri AK Parti sayesinde esas anlamına kavuşmuş, toplumsal barışı sağlamıştır. Hazırladığımız yeni anayasada da laiklik ilkesi, devletin tüm inanç mesafelerine eşit mesafede, otoriter değil, özgürlükçü bir laiklik olarak yer alacaktır. AK Parti farklı bir arayış içinde değildir

Devlet hiçbir yerde yoktu ama sert yüzünü göstermek için her yerde karşımıza çıkıyordu. Devlet millet uyumu diye bir şey kalmamıştı. Siyaseti siyasetçiler yapmıyordu. Rahmetli Erbakan hocamız, itham ederek, mesnetsiz sözleri yine dolaşıma girdi. Bunun gibi şahsiyetler hiçbir zaman millet için siyaset yapmadı. Onun direndiği 28 Şubat şartlarının bu ülkeye çökmesine izin vermeyeceğiz.

Bir yerlerden aldıkları talimatlarla milleti dizayn ettiler. O koltukları milletin emaneti olarak görmedi. Milletimiz AK Parti'yi iktidara getirerek 'Yeter artık' dedi.

‘BİZ ÇANAKKALE KADROLARIYIZ’

Milletin güvenini boşa çıkarmadık. 14 yıldır verilen emaneti hakkıyla yerine getirdik. AK Parti hem büyük köklü tarihimizin zafer yıllarını, İstiklal Harbi'nin güçlü vakar yıllarını temsil ediyordu. Kut'ül Amare, Çanakkale Zaferi'nde nasıl büyük zafere imza atıldıysa, Bağdat'ı savunmak için aziz ecdadımızın kazandığı büyük bir zaferdi. Biz Çanakkale kadrolarıyiz, biz Kut'ül Amare kadrolarıyız.

"Asli görevimizin bu millete hizmet olduğunu unutmamız gerekiyor"

Milletimiz bize iktidarı emanet ettikten sonra Türkiye'nin çehresi değişmeye başladı. Hasta adam diye anılan bir ülke dinç bir şekilde ayağa kalktı. Milletimiz ilk defa dünya standartlarında hizmet almaya başladı. 2002'de AK Parti'yi iktidara getiren ihtiyaçları unutmamız gerekiyor. Asli görevimizin bu millete hizmet olduğunu unutmamız gerekiyor. Birbirimize sadece güzel sözle bu misyonu tekrar tekrar zikretmemiz gerekiyor.

14 yılda AK Parti'ye karşı birçok kumpaslar kuruldu. Biz hiçbirisine prim vermedik, teslim olmadık. Bundan sonra da prim vermeyiz, teslim olmayız. AK Parti kadrolarının birbirine karşı muhabbeti, hem de milletimize karşı muhabbeti siyasetimizin omurgasıdır. AK Parti siyasetinin omurgası ise milletin kılcal damarlarına kadar ulaşmış olan AK Parti teşkilatlarıdır.

Biz muhabbet hareketi olduğumuz gibi disiplinli bir kadroyuz. Bir yol, bir dava arkadaşlığı olarak görmemizdir. Tüm arkadaşlarımız hiçbir fark olmaksızın kader dostlarımızdır. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin AK Parti'yi görürsünüz.

Çok seçimlerden geçtik. Seçimin öncesine, sonrasına bakın. Başkaları baş aşağı giderken, Türkiye AK Parti ile büyüyor. Kamuoyu anketleri de gösteriyor, trent AK Parti için yükseliş, diğer partiler iç kavgalarla enerjilerini tüketiyor. Türkiye'de güven ve istikrarın ne kadar önemli olduğu biliniyor. Siyasi rakiplerimiz siYasetsizlikten kıvranırken, AK Parti'nin toplumsal desteği artıyor.

’ÜLKEMİZİ KAZASIZ BELASIZ BUGÜNLERE GETİRDİK’

Ülkemizi büyük fırtınalardan kazasız bugünlere getirdik. Sayısız komplo ve tuzaklar kuranlar hiçbir zaman amacına ulaşamadı. Türkiye'nin komşularından, dışarıdan bize yansıyan sorunlar üstesinden gelebileceğimiz sorunlardır.

Yaptığımız işler, verdiğimiz eserler bizi anlatıyor. Her hafta bir ilimizde, onlarca tesis ve yatırım açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu hafta sonu da Muş'ta olacağız. Hiç kimse, ihtimal vermiyordu. Türkiye ve Ankara'nın bu yoğun gündemi içinde, bir doğu bir batı ilinde olacağımızı söylemiştim. Eski siyasiler seçim öncesi her yeri ziyaret eder, diğer ziyareti 4 sene yapmazlardı. Sürekli geliriz, milletimizle buluşuruz.

Sayın Cumhurbaşkanımızla açılışını gerçekleştirdiğimiz Osman Gazi Köprüsü. O bölgede oturanlar, hep hesap ederdik. Şimdi hesap falan yok. İzmir ulaşımı 3,3,5 saate inecek.

Şehirlerimizi birbirine yaklaştırıyoruz, Uluslararası buluşmalar düzenliyoruz. G20 zirvesinden sonra, İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısına ev sahipliği yaptık. İslam dünyasının üzerindeki kara bulutları dağıtmak için gayret sarf edeceğiz. Türkiye'nin kaderi bütün İslam coğrafyasının kaderidir. Biz hayır konuşmaya geldik ve hayır konuşanlarla yürümeye kararlıyız. Dinimizi DAEŞ terör örgütünden ve İslamofobik saldırılardan korumak zorundayız.

Dünya İnsani Zirvesi'ne İstanbul evsahipliği yapacak. Neredeyse her  hafta başka ülkeye ziyaret gerçekleştiriyoruz. Bize dur durak yok. Milletle beraber, milletle omuz omuza bu yolda çalışmaya devam edeceğiz.

‘BİZİ BAHARLA TEHDİT ETTİLER’

Milletimiz terörden tamamen kurtuluncaya kadar aynen devam edecektir. Bizi baharla tehdit ettiler, bizi tehdit edenlere hak ettikleri cevabı veriyoruz.

Bütün illerimiz, ilçelerimiz, beldelerimiz, mezralarımız temizlenene kadar bu mücadele sürecek. Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa diliyorum. Bu eylem planları sadece Ankara’da yapılan planlamalar olarak kalmamalı. Seçimlerde dediğimiz gibi, onlar konuşur, AK Parti yapar. Onlar yıkar, biz inşa ederiz. Türkiye, gelişme, kalkınma, büyüme hedeflerinden hiç şaşırmayacak. Her AK Partili Türkiye ölçeğinde düşünür. Her AK Partili 78 milyonun derdini kendi derdi bilir. Milletimiz her şeyin en iyisini hak ediyor.