Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin "Serok Ahmet'in PKK özlemi" açıklamasına tepki gösterdi.

Davutoğlu, "23 Haziran öncesinde İmralı’dan mektup alındığında ve kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan devletin televizyonuna çıkarıldığı sessiz kalanlar o özlemi duymuş olabilirler" dedi.

‘ELİNDE İHANET BELGESİ VARSA HUKUKA VER’

Bahçeli’nin “Serok Ahmet’in PKK özlemi, vatan ihaneti” gibi sözlerinin itham ve ima dolu olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Partimizin kuruluş açıklamasını yaptığımız gün kendisiyle aynı oteldeydik. Geçmiş olsun demek için randevu istedik ama müsait değillerdi. Bu vesile ile geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. İnsani ilişkiler her türlü siyasi kaygıların önündedir. Ancak bu ülkenin dışişleri bakanı ve başbakanı olarak vatan haini gibi bir ifade ile bana hitap edilmesini ne şahsım ne de Gelecek Partisi adına kabul etmem mümkün değildir. Kim ihanet kelimesini dikkatsizce kullanmışsa o kelime kendine dönmüştür. Eğer elinde bir ihanet belgesi varsa bunu hukuki mercilere vermeli. Nerede hesap verilmesi gerekiyorsa bu hesabı vermeye hazırız. Bu ülkede konuşulan her dil, kültürel her özelliği bu ülkenin onurudur” dedi.

‘TÜRKİYE’Yİ HÜKÜMETSİZ BIRAKMA SORUMSUZLUĞU GÖSTERDİN’

Devlet Bahçeli’nin “PKK’ya özlem” sözleri üzerinden kendisini vatan hainliğiyle itham ettiğine dikkat çeken Davutoğlu, PKK’ye karşı cumhuriyet tarihinin ‘en kapsamlı mücadelesini başlatma talimatını’ kendisinin verdiğini söyledi.

Bahçeli’ye 7 Haziran ve 23 Haziran seçimleri üzerinden yüklenen Davutoğlu, şu yorumda bulundu:

“7 Haziran akşamı ‘Ben hiçbir hükümete girmeyeceğim’ diyen Bahçeli, terörle mücadele en sert şekilde sürerken Türkiye’yi hükümetsiz bırakma sorumsuzluğunu gösterdikten sonra Tuğrul Türkeş’in hükümete katılmasıyla Türkeş’i partiden ihraç etti. Terörle mücadeleyi omuz omuza vermeyi bir suç gibi gördü Bahçeli. Bugün PKK’ya özlem diye bir itham varsa bu özlem ne zaman duyulmuştur biliyor musunuz? Bu özlem 23 Haziran öncesinde İmralı’dan mektup alındığında ve kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan devletin televizyonuna çıkarıldığı sessiz kalanlar o özlemi duymuş olabilirler.”