Cami hoparlörlerinden vakitsiz yükselen ezanlar ve selalar, kafası kesilen askerler Türkiye’de halen devam eden karanlık bir çağın içinde yeni ve karanlık bir başka dönemin habercisidir.

AKP’nin 14 yıllık iktidarında akıllarda en fazla yer edinen argümanlarından biri de “sivilleşme” tahayyülü oldu. Her alanda, her mekanda bir sivilleşmeden bahsedildi.. Ve kışlaların karanlık bodrumlarının kapatılmasından dem vuruldu.

İki gündür Türkiye’nin seçilmiş yönetimini hedef alan darbe girişimi esnasında meydana gelen görüntüler ve olaylar fazlaca şey anlatıyor. Halkın elinde esir olan askerlerin kafasının kesilmesi, linç edilmesi, ya da cami hoparlörlerinden ezanların veya selaların okunması Türkiye siyaseti alanında güç dengesinin radikal bir şekilde el değiştirdiğini gözler önüne seriyor.

Bu değişen durumun radikal yönü şu şekilde özetlenebilir: askeri kışlaların karanlık tahakkümünden camilerin karanlık çağına geçiş..

Bir dönüşüm yaşandı.. Darbe girişiminin başladığı 15 Temmuz 2016 tarihi itibari ile denilebilir ki, kışla tahakkümü bitti! Ama, camii tahakkümü resmen başlamış oldu. Evet, 15 Temmuz’da bir darbe girişimi oldu, evet sivil siyasetin yanında saf tutulmalıdır. Ama bu durum, “camiler kışlamız, minareler süngümüz” diyen siyasi aklın askeri kışlaları yenip siyasal alanda camileri bir mevziye çevirdiği hakikatini değiştirmiyor. Böylece siyasal İslam, sivil toplumu ve bürokrasiyi bir bütün olarak yeniden ve arzuladığınca şekillendirme fırsatına kavuşmuş olacak.

Ne sonuçsuz kalan darbe girişiminin mimarlarının, ne de zorunlu askerlik yapan erleri linç eden insan yığınlarının özgürlük arzusunda olduğu söylenemez. Zira, bir alan kapma ya da egemenlik savaşı olduğu gayet aşikar.

Bu egemenlik kavgasında; Kürtler, Aleviler, sosyalistler ve hükümetin öteki gördüğü diğer bütün kesimler için iyiye yönelik değişen bir şey olmayacaktır. Bu darbe girişimi ve sonrasında kamusal alanlarda yaşananlar bir kez daha gösterdi ki, öteki’lerin bugünleri anlama ve bir “demokrasi cephesi” etrafında kenetlenmesinin hayati önemi devam ediyor.