Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, kanunda yer almamasına rağmen TOKİ’ye kentsel dönüşüm projesi uygulama yetkisi veren yönetmeliğin ilgili maddesini durdurdu.

Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, kentsel dönüşüm görüntüsü altında ‘rantsal dönüşüm’ yapıldığını belirterek, Türkiye’de riskli alan ilan edilen 148 yerin yüzde 95’in jeolojik bir riskin bulunmamasına dikkat çekti.

 Açtıkları davalar neticesinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kentsel dönüşüm yasasına ait uygulama yönetmeliğinin birçok maddesi için yürütmeyi durdurma kararı verdiğini kaydeden Alan, yaptıkları itirazlar sonrasında TOKİ Başkanı’nın bakanlık görevlendirmesi olmadan herhangi bir araziyi kentsel dönüşüm kapsamına alarak dileği gibi hareket edemeyeceğinin altını çizdi.

Kentsel dönüşüm yasası olarak da bilinen 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunun ‘ben yaptım oldu’ anlayışı içinde hazırlandığını ifade eden Alan, kanuna ilişkin uygulama yönetmeliğine karşı oda olarak yürütmeyi durdurma kararı talep ettiklerini ve önceki gün Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun talepleri doğrultusunda karar verdiğini anlattı.

‘TOKİ'YE KONUNDA OLMAYAN HAK TANINMIŞTI'

Oda olarak kanun için çıkartılan uygulama yönetmeliğine dava açtıklarını kaydeden TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, TOKİ’nin yasada ‘ilgili idare’ kavramı arasında zikredilmemesine rağmen TOKİ’nin de kentsel dönüşüm yapmasıyla ilgili ‘ilgili idare’ kavramının içine sokulduğunu ifade etti.

“Bu şekliyle yasada olmamasına rağmen bir yönetmelikle TOKİ’ye kentsel dönüşüm projelerinde görev verildi. Halbuki, hükümetin kendisinin çıkardığı yasada böyle bir görev tanımı yok. Biz de bunun yanlışlığına dikkat çekerek yürütmenin durdurulması davası açtık. Yönetmeliğin sadece bu maddesiyle ilgili itirazlarımız söz konusu değil” diye konuştu.

Ancak bakanlık yetki verirse TOKİ’nin kentsel dönüşüm yapabileceğini ifade eden Alan, “Doğrudan ‘gireyim ben şurayı kentsel dönüşüm yapayım’ diyemeyecek. Kanunen de yetkisi yok zaten. Ancak görevlendirme ile bunu yapabilecek. İlgili kanunda TOKİ tanımlanmamış. Bakanlık görevlendirirse, o olabilir. Ona bir şey diyemeyiz. Ama TOKİ başkanı şunu yapamayacak; Ankara’nın şuraları da çok değerli, ben burada hemen kentsel dönüşüm projesi hazırlayayım, uygulayayım diyemeyecek.” edi. Söz konusu yönetmeliğin imar kanunu başta olmak üzere birçok yasaya aykırılıklar bulunduğunu ifade eden Alan, bir yerin ‘riski bölge’ ilan edilmesi için ya üzerindeki yapıların risk taşıması gerektiğini ya da heyelan, su baskını, fay hattı gibi jeolojik risklerin aranması gerektiğini vurguladı.

'DEPREM BÖLGELERİNDE YER ALAN İLLERDE KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ YOK'

Hüseyin Alan, “İlan edilen riskli alanların yüzde 47`sinin İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep ve Adana gibi 5 büyük ilimizde yoğunlaşması, deprem riskinden ziyade ‘imar ve konut rantıyla’ alakalı olduğunu açıkça göstermektedir. Hakkâri, Adıyaman, Aksaray, Bartın, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Çanakkale, Düzce, Iğdır, Isparta, Karabük, Uşak, Tunceli, Şırnak, Tekirdağ, Muğla, Manisa, Kayseri gibi Türkiye deprem bölgeleri haritasına göre 1. ve 2. deprem bölgelerinde yer alan illerimizde bir tane dahi bile kentsel dönüşüm projesinin uygulanmaması, 2011 yılında Van’da yaşanan depremlerden sonra kentlerimizi deprem tehlikesinden kurtaracağı yaygarası ile 2012 yılında çıkarılan bu düzenlemenin bu sorunu çözmekten uzak olduğunu, niyetin asıl olarak rantsal dönüşüm olduğunu açıkça göstermektedir.” diye konuştu.

'BOĞAZ'DA RANTI YÜKSEK YERLERDE KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPILIYOR'

Yasanın çıktığı tarihten geçtiğimiz Temmuz ayına kadarki bütün Resmi Gazeteleri tek tek tarayarak 148 adet ‘riskli alan’ kararına rastladıklarını ifade eden Alan, kentsel dönüşüme imkân tanıyan riskli alan ilan edilen yerlerin başını İstanbul çektiğini söyledi. “Bolu, Kuzey Anadolu fay hattının üzerinde kurulmuş bir kent. Gerede fay zonu üzerine kurulmuş bir yer. Havza, Niksar ta Erzincan’a kadar bir sürü kent ve kırsal alan fay hattı üzerinde. Doğu Anadolu’da fay hattı üzerinde onlarca yerleşim yeri var. Bugün deprem olsa Allah korusun binlerce kişi hayatını kaybeder. Ama bu illerde kentsel dönüşüm yapabil miyiz? Hayır! Nerede yapıyoruz kentsel dönüşümü? Boğazın kenarındaki rantı yüksek alanlarda kentsel dönüşüm yapılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

'KAFASINA KOYDUĞU ARAZİYİ ALMAK İÇİN GEREKÇE HAZIRLIYORLAR'

Boğaz manzaralı, rant getirisi yüksek alanların kentsel dönüşümde öncelik verildiğini kaydeden Alan, bu bölgeleri incelediklerini ve yüzde 95’inde herhangi bir jeolojik riskin bulunmadığına dikkat çekti.

Risk alanlının ikinci kriteri olan üzerindeki yapıların da uluslararası standartlarda denetlenmediğini belirten Alan, “Kafasına koyduğu araziyi alacak ya. İlla vatandaşın konutunu yıkacaklar, bunun için gerekçe hazırlıyorlar. Bunu da yönetmeliklerle hallediyorlar” dedi.