Cumartesi Anneleri/İnsanları adalet arayışlarının 609. haftasında Galatasaray Meydanı’nda 22 yıl önce kaybedilen Nihat Aydoğan'ın akıbetini sordu.

"Failler belli, kayıplar nerede?" yazılı pankartın üzerine kırmızı karanfiller bırakan Cumartesi Anneleri, kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdı.

Galatasaray Meydanı'ndaki buluşmaya CHP Milletvekili Ali Şeker ve Meksikalı sanatçılar da destek verdi.

Failleri belli olmasına rağmen 22 yıldır failleri gizlenen ve cezalandırılmayan Nihat Aydoğan'ın kızları, "Babamızın kemikleri bulunana kadar Galatasaray Meydanı'nda haykırmaya devam edeceğiz" dedi.
 
'HAKİKATİ VE ADALETİ HAYKIRACAĞIZ'
 
609. haftanın ilk konuşmasını 22 yıl önce kaybedilen Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak yaptı.
 
Beykoz Cumhuriyet Başsavcısı'nın Hasan Ocak dosyasına ilişkin zaman aşımından kovuşturmaya yer olmadığına karar vermesini eleştiren Ocak, “22 yıldır yaptığımız tüm başvurularda Hasan Ocak gözaltına alınmamıştır, yalanıyla karşılaştık. Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı bu yalana bir tuğla daha koydu. Devlet Hasan'ı kaybedip gizlice gömmüştür. Fakat Hasan'ın dosyası işkence değil de adli bir suçtan öldürülmüş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Yalanlarınızın ve hilelerinizin önünde diz çökmeyecek hakikati ve adaleti Galatasaray Meydanı'nda haykıracağız” dedi.
 
Kayıp yakınlarının avukatlarından Şevket Epözdemir'in katledilişinin 23. yıldönümü dolayısıyla konuşan yeğeni Behçet Epözdemir ise, “Her hal ve pozisyonda halkının yanındaydı Şevket Epözdemir, halkını aydınlatmak için bir mum gibi tutuştu. Katledildi. Katilleri lanetliyoruz” diye konuştu.
 
'SESSİZ KALDIĞIMIZ SÜRECE FAİLİ MEÇHULLER BİTMEYECEK'
 
22 yıl önce kaybedilen Nihat Aydoğan'ın kızı Leyla Aydoğan, aradan geçen zamana rağmen babasını aramaktan vazgeçmediklerini dile getirdi.
 
Leyla Aydoğan, “Eli kanlı katiller dolaşırken bir sürü çocuk yetim kaldı. Biz onlardan bir tanesiyiz sadece. Babamızın katilleri yargı önüne çıkıp hesap verene kadar iki elimiz onların yakalarındadır, bunu bilsinler. Babamızın hesabını size sormaya devam edeceğiz. Sessiz kaldığımız sürece faili meçhuller bitmeyecek. Çocuklar babasız kalmasın diye, Galatasaray Meydanı’nda haykırmaya devam edecek, umutlarımızı kaybetmeyeceğiz" dedi.
 
Nihat Aydoğan kaybedildiğinde henüz bebek olan kızı Nejbir Aydoğan ise, “Babamı hiç görmedim. Nasıl bakardı ben bebekken, beni nasıl severdi bilmiyorum. Bize bu acıyı çektirenler umarım ölmez ve bu vicdan azabıyla yaşar. Babamızın kemikleri bulunana kadar biz hep burada olacağız. Bunu yaşatanları hiç affetmeyeceğim” ifadelerini kullandı.
 
Ardından söz alan CHP Milletvekili Ali Şeker de “Hayatı boyunca barış diyen Ahmet Türk'ün tutuklanarak ‘barış’ demesi engellenmeye çalışılıyor. Kayıplarımızı hiçbir zaman unutmayacak, faillerinden hesap sorup yüzlerine tükürmeye devam edeceğiz” dedi.
 
'NİHAT AYDOĞAN'IN AKIBETİ AÇIKLANSIN'
 
Eylemde basın açıklamasını kayıp yakınlarının avukatı Gülseren Yoleri okudu. Yoleri, ‘hukuksuzluk ve ihlal geleneğinin’ senelerdir adalet talebinde ısrarcı olan insanları cevapsız bırakmaya devam ettiğini söyledi.
 
Nihat Aydoğan’ın hikayesini okuyan Yoleri, “1994’te gözaltında kaybedilen Nihat Aydoğan, 4 çocuk babasıydı. Midyat/ Doğançay Köyü’nde yaşıyor, çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşıyordu. Bu dönemde, devletin koruculaştırma politikasına direnen köylüler üzerinde ağır baskı vardı. Bu baskı ortamında Nihat Aydoğan’ın oğlu dağa gitti ve Aydoğan Ailesi üzerindeki baskılar daha da ağırlaştı.
 
“Evleri sık sık basılıyor; gözaltına alınan Nihat Aydoğan, günlerce işkence görüyordu. 30 Kasım 1994 sabahı, saat 05.00 sularında, çok sayıda özel tim, asker ve korucu Aydoğan Ailesi’nin evine baskın düzenledi. Nihat Aydoğan’ı döverek yatağından çıkarttılar. Ellerini ve gözlerini bağlayıp kanlar içinde önce Midyat Jandarma Karakolu’na, daha sonra da Mardin Jandarma Merkez Komutanlığı’na götürdüler. Eşi jandarma ve savcılığa Nihat Aydoğan’ı sorduğunda, serbest bırakıldığı cevabını aldı.
 
Resmi kurumlara yaptığı tüm başvurular sonuçsuz kaldı. Nihat Aydoğan'dan bir daha haber alınamadı. Nihat Aydoğan'ın akıbeti açıklansın, failleri tespit edilsin ve yerelden ulusala bu suçta sorumluluğu bulunan herkes yargılansın” dedi.
 
Kayıp yakınları, 29 Kasım Salı günü saat 12'de Beykoz Adliyesi'nde Hasan Ocak hakkında verilen zaman aşımından kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edecek.
 
(Kaynak: Evrensel)