Cumartesi Anneleri/İnsanları 713. hafta eyleminde, 21 Kasım 1980’de kaybedilen Hayrettin Eren’in akıbetini sordu.

İstanbul, Beyoğlu’ndaki İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi binası önünde, Çevik Kuvvet’le etrafları sarılı şekilde açıklama yapan kayıp yakınları, Galatasaray Meydanının kapatılıp kendilerine yasaklanmasını da protesto etti.

Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, “Hayrettin Eren'in faillerinden hesap sormak için 38 yıldır ses yükseltiyoruz. Devlet Cemal Kaşıkçı'nın akıbetini soruyor ama biz kayıplarımızın akıbetini sorduğumuz ve failleri yargılansın dediğimiz için terörist ilan ediliyoruz. Bu nasıl bir iki yüzlülük” diye konuştu.

Hayrettin Eren'in kardeşi Faruk Eren de eylemin yasaklanarak İHD önüne sıkıştırılmasını eleştirdi, “İHD bizim evimiz, Galatasaray meydanımız” dedi.

‘MÜCADELEMİZ SÜRECEK’

İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına basın açıklamasını Sebla Arcan okudu.

“38 yıl önce Gayrettepe Siyasi Şube’de kaybedilen, Hayrettin Eren’in akıbetini açıklayın!” diye başlayan açıklama şöyle:

“12 Eylül Askeri Darbesinin ardından 26 yaşındaki Hayrettin Eren hakkında arama kararı çıkarıldı. 21 Kasım 1980 tarihinde babasına ait 34 F 6798 plakalı otomobille evden ayrılan Hayrettin, bir arkadaşı ile buluşmak üzere Saraçhane Haşim İşcan Geçidi'ne gitti. Orada arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Önce Karagümrük Karakolu'na ardından da aynı operasyonda gözaltına alınan 8 kişi ile birlikte Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube'ye götürüldü.

“Gayrettepe’ye giden anne Elmas Eren, Hayrettin'in gözaltına alınırken kullandığı otomobili Siyasi Şube'nin bahçesinde gördü. Ancak oğlunu soran Elmas Eren'e ‘Gözaltında böyle biri yok’ cevabı verildi.

“Aynı operasyon kapsamında yakalanan 8 kişi mahkemeye çıkarıldıklarında, ‘Hayrettin Eren de bizimle birlikte gözaltındaydı’ diyerek suç duyurusunda bulundu.

“Ancak buna rağmen ailenin yaptığı bütün başvurular sonuçsuz kaldı ve dosyanın zamanaşımı ile kapatılmak istendi. 12 Eylül cuntacılarının kaybettiği Hayrettin Eren'in faillerinin cezalandırılması ve akıbetinin ortaya çıkarılması için mücadelemiz sürecek.”

Kaynak: Bianet