Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 569. buluşmalarında 23 Şubat 1995 tarihinde gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın akıbetini sordu.<br /> <br /> Bu haftaki buluşmada, oğlu Cemil Kırbayır’ı ararken 105 yaşında yaşamını yitiren Berfo Kırbayır anıldı.<br /> <br /> <strong>"YAŞAMIMDAN HİÇ UTANAMDIM ANA"</strong><br /> <br /> Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır, annesinin sadece oğlunun kemiklerini istediğini ve bunun için kamburu çıkana kadar mücadele ettiğini belirterek şunları söyledi:<br /> <br /> “Annem 33 yıl boyunca çalmadığı kapı kalmadı. İstediği çocuğunun kemikleriydi. Sırtındaki çuval ile kambur oldu. Yaşamımda hiç utanmadım ana. Sana bir şey söyleyemediğimden utandım. İnsanlığımdan utanıyorum. Sen şanslıydın bugünü görmedin.<br /> <br /> “Bugünümüz dünümüzden beter. Bugün insanların cenazeleri yerlerde çürüyor, buz dolaplarında bekliyor. Analara, cenazelerini gömmek için mezar aramaları yasak.”<br /> <br /> <strong>"HEP YOLLARDA, EYLEMLERDE ÖMÜR TÜKENİYOR"</strong><br /> <br /> Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız da 21 yıl önce hakkında arama kararı olan oğlu Murat’ı kendi elleriyle karakola götürüp teslim ettiğini belirterek,”Bugün olsaydı aynısını yapar mıydım” dedi.<br /> <br /> Anne Yıldız, konuşmasının ardından 21 yıldır haber alamadığı oğlu Murat Yıldız için yazdığı “Senin için…” adlı şiirini okudu. Anne Yıldız’ın kaleme aldığı şiir şu dizelerden oluşuyor:<br /> <br /> <strong>"SENİN İÇİN...</strong><br /> <br /> Yollara yalvardım, yıllara yalvardım hep senin için <br /> Gizli gizli çok ağladım<br /> Her yerde durup senin bir gün geleceğini bekledim<br /> Yirmi senedir bu acıya nasıl dayandığımı birde sen gel onu bana sor bana…<br /> <br /> Yollar bana uzun geldi<br /> Yıllar bana hiç acımadı<br /> Yazlarım güz oldu, güzlerde kış oldu<br /> Seni Galatasaray Lisesi önünde beklerken<br /> Kışın yağan karlar yorganım oldu<br /> Gençlik yıllarım geleceğin o bir günü yollarda beklemek geçti<br /> <br /> Oğul gelseydin yollarına kırmızı halılar sererdim<br /> Dostlarımla tören düzenlerdim<br /> Sevdiğin yemekleri yapar da sofralar kurardım<br /> Benim ile birlikte seni arayanlara seni canlı canlı tanıtırdım<br /> İşte benim oğlum Murat derdim…<br /> <br /> Darısı da diğer kayıplarımızın başına derdim<br /> Ama olmuyor yollar uzuyor, yıllar bize acımıyor<br /> Ömrün her gün kısalıyor hasretlik bitmiyor<br /> <br /> Bu yılların acımasızlığı yollarında bitmez oldu<br /> Çilesi zalimlerinde adaletsizliği zulmü yok etti<br /> Sevincimi, hayallerimi törenler yapamadım, sofralar kuramadım<br /> Hep yollarda, eylemlerde ömür tükeniyor ömür oğul.”<br /> <strong><br /> "NE CİZRE NE MERASİM SOKAKTA"</strong><br /> <br /> Bu haftaki basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına Nur Sürer okudu.<br /> <br /> Kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları olarak hak hukuk talep ederken, devleti yönetenlerin ülkeyi evrensel hukuk ilkelerinin yok sayıldığı karanlığa sürüklemeye devam ettiklerini söyleyen Sürer, tarihin zulüm sayfalarına yeni vahşetlerin eklendiğini belirtti.<br /> <br /> Sürer, ölümün değil, yaşamın, savaşın değil, barışın, adaletin, eşit yurttaşlığın egemen olduğu bir ülke istediklerini belirterek, “Ne Cizre’de ne Merasim Sokak’ta bu toprakların hiçbir evladının ölmesine razı değiliz” dedi.<br /> <br /> Sürer, başta devlet olmak üzere silahlı tüm yapıları yaşam hakkına saygı göstermeye, diyaloğun, müzakerenin, çözümün kanallarını tıkayan uygulamalara derhal son vermeye çağırdı.<br /> <br /> Sürer, Murat Yıldız’ın, gözaltında kaybedilme hikayesini anlatarak, akıbeti açığa çıkartılıncaya kadar, onu kaybedenler, kaybedenleri cesaretlendirenler adil bir biçimde yargılanarak cezalandırılıncaya kadar mücadele edeceklerini söyledi.<br />