Başbakan konuşuyor; iki partili sistem istermiş, yüzde on barajı gerekliymiş, Türkiye’nin koalisyonlara mahkum olmaması lazımmış, istikrar için güçlü ve tek partili iktidar lazımmış, falan filan…

Yalan…

Tam aksine Türkiye’nin istikrarı, köklü sorunlarının çözümü ancak geniş tabanlı bir koalisyonla sağlanabilir…

O da yetmez, koalisyon dışındaki eğilimlerin de desteği ve katkısı sağlanmaya çalışılmalıdır…

Başka partileri, başka eğilimleri dışarıda tutarak, ‘ben yaptım oldu’ diyerek, bu ülkenin yakıcı sorunlarının hiçbirini, evet hem de hiçbirini çözmek mümkün değildir.

Çözdüğünüzü sanırsınız ama elinize, yüzünüze bulaştırırsınız…

Aynen AKP’nin 8 yıldır yaptığı gibi…

Türkiye’nin tüm sorunlarını çözeceği iddiasıyla 2 seçimdir tek başına iktidarda olan AKP hangi sorunu çözüme kavuşturdu?

Hiçbir soruna “çözmeyeceğiz” demedi. Doğru. Hatta bir dolu açılımla Kürt, Alevi, Kıbrıs, Ermeni,  Yunanistan, Başörtüsü gibi birçok sorunu çözeceklerini söyleyip, bazı girişimler de yaptılar, ama çö-ze-me-di-ler.

Neden?

Çünkü, bu sorunlar öyle tepeden, kendi başına, oldu bittiyle çözülemez.

Bırakalım diğerlerini, başörtüsü sorununu bile çözemedi bu iktidar.

Başbakan ve bazı tuzu kuru AKP’liler kendi kızlarını yurtdışındaki özel okullarda bir eli yağda, bir eli balda okuturken, bu ülkenin binlerce yoksul başörtülü genci okul kapılarında, karda kışta eziyet çekmeye devam ettiler.

Başbakan “gemisini kurtaran kaptan” zihniyetinde olduğu için kendi kızlarını yurt dışında okuttu, oğlunu da gemi sahibi yaptı, ama seçimlere aylar varken, CHP bile bu konuda adım atmaya hevesliyken, sorunu kökten çözecek bir yasal düzenleme için adım atmıyor. Çünkü bu seçimde de bu acı sorunu kendine malzeme yapmaya niyetli…

Peki, Kürt Sorunu, BDP’nin iradesi yok sayılarak çözülebilir mi? Kürtlerin içine sinen bir yol bulunmadan çözülebilir mi? Peki CHP ve MHP’nin dahil edilemediği, en azından karşı çıkmayan bir pozisyona çekilmediği bir ortamda bu sorun çözülebilir mi?

Elbette hayır…

Ama AKP’nin, Başbakan’ın bu tarzı, üslubu, yaklaşımı ile hiçbir sorunun çözülmesi mümkün görünmüyor.

Ben, ben, ben…

Başbakan’ın bu yanlış eğilimini ancak seçmen bozabilir…

Seçmen, önümüzdeki seçimlerde öncelikle ülkedeki tüm eğilimleri meclise taşımalıdır…

Kimseye tek başına iktidar şansı vermemelidir…

Daha fazla değişim, daha fazla demokrasi isteyen kesimlerin koalisyonuna zorlayan bir meclis tablosu oluşturmalıdır…

CHP’sinden MHP’sine ağzını açan herkes tek başına iktidar yalanlarına sarılsa da, iktidarın nasıl olacağına karar verecek olan halktır.

Halk kimi ve kimleri, ne kadar desteklerse, meclis bileşimi de, hükümet bilişimi de ona göre şekillenecektir…

O nedenle, seçime kadar halkın, daha fazla değişim, daha fazla demokrasi isteyenlerin elini güçlendirecek tercihler yapması için çabalamak çok önemli…

Çünkü sorunlarımızın çözümünde bunun katkısı büyük olacak…