Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, mevcut aktif vakaların dörtte birinin 0-17 yaş grubunda  olduğunu açıkladı. Koca, daha önce 0-17 yaş vakaların toplam vakalar arasındaki oranını yüzde 10 olarak verirken, bunun son üç haftada yüzde 25'e ulaştığını ifade etti. Çocuklarda vaka sayısındaki bu artış, okulların 6 Eylül'de açılmasının ardından geldi.

Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 4-10 Eylül arasında vaka sayısı 155 bin civarındayken bu dönemde günlük vaka sayısı 20 binlerde seyrediyordu. 27 Eylül itibariyle günlük yeni vaka sayısı 27 binin üzerinde. Aktif vakalarsa 400 bin civarında.
Tabloyu DW Türkçe'ye değerlendiren uzmanlar, okulların açılmasının çocuklarda vaka artışını tetiklediği görüşünde.
Artan sosyal hareketlilik ve aşısızlık

Türk Tabipleri Birliği Pandemi Çalışma Grubu’ndan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, “Bu yaş grubu hem aşısız olduğu için hem de sosyal hareketliliği yüksek olduğu için böyle bir artış oldu. Sosyal hareketliliği arttırmada okulun payı var” diye konuştu.

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nden (HASUDER) Prof. Dr. Sarp Üner de aynı fikirde. DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Üner, hükümetin okullar açılmadan önce yeterli önlemleri  almamasını eleştiriyor: “Okulların açılacağı zaman belliydi. Okula gidecek çocukların iki aşısını olması ve hastalığa karşı bağışık hale gelmesi için olan gereken 5 haftalık periyodun daha önceden planlaması ve bu çocukların korunur hale gelmesi gerekirdi. Bu göz ardı edindiğinden, bu çocuklar savunmasız olarak okula gittiklerinden, bu kadar vakanın olması normal.”

12 YAŞ ÜSTÜNE AŞI ÇAĞRISI

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, tedirgin olunacak bir durumun olmadığını, zira vaka artışının hastane ve yoğun bakımlarda artış şeklinde sahaya yansımadığını söyledi. Ancak COVID-19 çocuklarda daha hafif belirtilerle ortaya çıksa da olası uzun dönem etkileri halen belirsiz.

Uzmanlar Covid-19 geçiren çocukların yüzde 0,6'sı ile yüzde 2'sinin yoğun bakıma ihtiyacı olduğunu söylerken, çocukların sadece nadir durumlarda enfeksiyonu ağır geçirdiği belirtiliyor. Avustralyalı araştırmacıların uluslararası araştırmalara dayanarak açıkladığı verilere göre, koronavirüse yakalanan çocukların yüzde 0,03'ü enfeksiyonla bağlantılı olarak hayatını kaybediyor.

Prof. Dr. Sarp Üner, "Biz ileride ne olacağını bilmiyoruz. Bu bir enfeksiyon hastalığı değil sadece. Birçok şeye neden olabilir ve bu konuda çok da fazla bilgi yok” derken 12 yaş üstü için aşılamanın arttırılması gerektiğini söylüyor. Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol da aynı fikirde. “12 yaş üstünü hızlıca aşılmak gerek” diyen Şenol’a, göre, "Okul aşılamaları yapılması gerekiyor. Çünkü artış sürecek. Toplumda da vakalar yüksek. Dolayısıyla aşılanmak ve kişisel önlemleri yükseltmek gerekiyor.”

EĞİTİME ARA VERİLİR Mİ?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, açıklamasında okulların “her halükarda açık tutulacağının” mesajını verdi. Koca, “Bilim Kurulu olarak Sağlık Bakanlığı olarak ikili ve hafta sonu eğitim dahil olmak üzere bütün alternatiflerin denenerek okulların açık kalmasını, sadece Milli Eğitim değil üniversiteler için de bunu düşünüyoruz" dedi.

DW Türkçe'nin konuştuğu uzmanlar da okulların açık kalması gerektiği düşüncesinde. Prof. Dr. Üner, vakaların çok fazla olduğunun altını çizse de "Ancak artık farmakolojik olmayan önlemlere ağırlık vermemiz lazım. Bunlar okullarda hızlı test uygulaması, okuldaki ders sürelerinin azaltılması veya çiftli öğretim uygulaması olabilir” diyor. Prof. Dr. Şenol ise okulların eğitime ara vermemesi ve vaka sayılarının düşmesi için 12 yaş üstü çocukların aşı olması gerektiğini belirtiyor. Uzmanlar, velilerin çocuklarını okula göndermemeyi seçmek yerine, çocuklarına aşı yaptırmayı ve okullarda önlemlerin yeterince alınıyor olmasına destek olmalarını öneriyor.