Bileşmiş Milletler, 20 Kasım 1989 tarihinde, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni kabul etti.

Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi (BMÇHS), 09.12.1994 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti tarafından, 4058 sayılı yasayla, 17, 29 ve 30. maddelerine çekince konularak onaylandı. Sözleşme bu biçimiyle, 27.01.1995 tarihinde, 22184 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye Cumhuriyeti bu sözleşmeyi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda imzalanışından, 5 yıl, 2 ay 7 gün sonra yürürlüğe koydu.

Bu sözleşme, 1945 yılından buyana imzalanan uluslararası sözleşmeler arasında, en çok ülkenin imzaladığı sözleşmeler arasında en ön sırada geliyor.

İnsanlık tarihi boyunca, insanlığın en hızlı, en sorunsuz, en kolay uzlaştığı tek konu çocuk hakları. Çocuklar, tüm insanlığın geleceği. İnsanlar, yaşamlarını ölümsüzleştirmek için dünyaya en değerli varlıklarını, çocuklarını bırakırlar. Bu yüzden çocuklar, tüm insanların, insanlığın yumuşak karnıdır. Bu savların doğruluğunu, BMÇHS’nin geçirdiği süreç, benimsenme düzeyi net biçimde kanıtlamakta.

UNICEF basın sözcüsü Helga Kuhn, “Birleşmiş Milletler’in kurulduğu günden buyana, BMÇHS’nin, en fazla ülke tarafından imzalanıp en çabuk yürürlüğe sokulan sözleşme olduğunu” belirti. “ABD ve Somali dışındaki tüm ülkelerin bu sözleşmeyi imzaladığını söyleyen UNICEF basın sözcüsü, bu iki ülke dışındaki tüm ülkelerde BMÇHS’nin maddelerinin geçerli olduğunu” söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin, İnsanlığın ortak değeri olarak gösterilebilecek, böyle özgün, anlamlı bir belgeye çekince koymasının, günümüz dünyasında anlaşılır bir yanı bulunmamaktadır.

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin, 2. Maddesinde, bu sözleşmenin bağlayıcılığı, düşünme sistemiyle ilgili şu değerlendirme yapılmış bulunmakta:

“Madde: 2

1. Taraf Devletler, bu Sözleşmede yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa, kendilerinin, ana babalarının ya da yasal vasilerinin sahip oldukları, ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler.

2. Taraf devletler, çocuğun ana-babasının, yasal vasilerinin veya ailesinin öteki üyelerinin durumları, faaliyetleri, açıklanan düşünceleri veya inançları nedeniyle her türlü ayırıma veya cezaya tâbi tutulmasına karşı etkili biçimde korunması için gerekli tüm uygun önlemi alırlar.”

BMÇHS, çocukları hiçbir fark gözetmeden “insan” olarak gören en önemli belgelerden biri. Çocukların “hiçbir ayrımcılığa uğratılmamaları”, birbirlerine, insanlığın başka kesimlerine “ötekileştirilmemeleri”ni, tüm insanlığın önüne bir görev olarak koymuş bulunmakta. Sözleşmeyi imzalayan her ulus devlet, bu koşulları yerine getirmeyi yükümlendiğini açıklamış bulunmakta.

BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, Asya, Afrika anakaraları başta olmak üzere, gelişmemiş ülkelerde yeterli uygulama alanı bulamamış durumda.

BMÇHS’ne çekince konulması, Türkiye’nin küresel ölçekte benimsenmiş bu belgeyi özümseyecek düzeye gelmediğinin değil, getirilmek istenmediğinin göstergesi olsa gerektir.

Çocuk Hakları, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olma, çağdaşlaşma, yönünü bilime, teknolojiye dönme çabaları olacaksa, başlanması gereken en konulardan biri.

Çocuklarını çağın koşullarına göre yetiştiremeyen, insan hak ve özgürlükleri temelinde, çocuk haklarını yaşama geçiremeyen ülkeleri gelecekleri karanlıktır.

Ülkelerin, insanlığın geleceklerini, yarının büyükleri olacak çocukların yetişme, özgürleşme, hak ve özgürlüklerini kullanabilme, mutlu yaşama düzeyleri belirleyecektir.

-------------------------------------------------------

(1) www.unicef.org › turkey › çocuk-haklarına-dair-sözleş...

(2) Vikipeditr.wikipedia.org › wiki › Çocuk_Hakları_Sözleşmesi