Halkların Demokratik Partisi, (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin katılımıyla Cizre’de miting düzenledi. HDP tarafından ilçenin belirli noktalarından kaldırılan servisleri hıncahınç dolduran yurttaşlar gruplar halinde miting alanını doldurdu. Mitingde konuşan Temelli, "Seçim kararı alındıktan bugüne kadar sürekli olarak HDP’yi kötüleyen, düşmanlaştıran bir dille siyaset yapıyorlar. Ramazan ayı boyunca da nefretlerini sürdürdüler. Akla gelmeyecek her türlü provokasyonu hayata geçirdiler. Arefe günü, Suruç’ta da bir provokasyon gerçekleşti. Bu provokasyon sonucu insanlar hayatını kaybetti. Bütün bu olay herkesin gözü önünde yaşanmışken, nasıl geliştiği herkesçe bilinirken, bayram namazında hemen HDP’yi suçlayan açıklama yaptı Cumhurbaşkanı. Çok iyi biliyor ki bu seçim hesabı ile işlenmiş cinayet. Hepsini çok iyi biliyorlar. Hastanede olanları da çok iyi biliyorlar. Ama yandaş medyasıyla insanları aldatmaya devam ediyor. Bu hesapla oy devşirme peşinde. Lanet olsun böyle iktidara, böyle oya" dedi. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli partisinin Cizre mitingine katıldı. Temelli, mitingde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: 24 Haziran barış mücadelemiz için çok önemli bir tarihtir. Biz o tarihte sandığa giderek bu ceberrut iktidardan hep birlikte kurtulacağız. Tek bildikleri nefret, tek bildikleri düşmanlık. Halkları birbirine kırdırmak. Bu şekilde iktidarlarını devam ettirmek istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. 24 Haziran’da bize zulmeden bu iktidardan sandıkta hep birlikte kurtulacağız. Türkiye halklarına, emekçilerine, kadınlarına herkese söz verdik. Dedik ki, ‘Sen’le Değişir’. Biz değiştireceğiz. Bu iktidarı değiştireceğiz. Artık değiştirmek zorundayız. Bu iktidarın bu ülkeye verebileceği hiçbir şeyi kalmadı. ‘SURUÇ’TA SEÇİM HESABI İLE CİNAYET İŞLENDİ’ Seçim kararı alındıktan bugüne kadar sürekli olarak HDP’yi kötüleyen, düşmanlaştıran bir dille siyaset yapıyorlar. Ramazan ayı boyunca da nefretlerini sürdürdüler. Akla gelmeyecek her türlü provokasyonu hayata geçirdiler. Arefe günü, Suruç’ta da bir provokasyon gerçekleşti. Bu provokasyon sonucu insanlar hayatını kaybetti. Bütün bu olay herkesin gözü önünde yaşanmışken, nasıl geliştiği herkesçe bilinirken, bayram namazında hemen HDP’yi suçlayan açıklama yaptı Cumhurbaşkanı. Çok iyi biliyor ki bu seçim hesabı ile işlenmiş cinayet. Hepsini çok iyi biliyorlar. Hastanede olanları da çok iyi biliyorlar. Ama yandaş medyasıyla insanları aldatmaya devam ediyor. Bu hesapla oy devşirme peşinde. Lanet olsun böyle iktidara, böyle oya! ‘BİR İNSAN BİLE CANINI KAYBEDECEKSE İSTEMEYİZ O İKTİDARI’ İktidarın ucunda bir insanın bile canını kaybetmesi varsa, istemeyiz o iktidarı. Bu iktidarı istiyorsak barış için, demokrasi için istiyoruz. Kimsenin burnu kanamasın diye istiyoruz. Onlar ise ölümler üzerinden siyaset yapıyorlar. İktidarlarını böyle devam ettireceklerini sanıyorlar. 24 Haziran’da kandan, ölümden beslenen bu iktidara son vereceğiz. ‘NEREDE GÖRÜLMÜŞ SİLAHLARLA DÜKKAN BASILAN SEÇİM ÇALIŞMASI’ İçişleri Bakanı sürekli HDP’yi suçluyor. Çünkü suçüstü yakalandılar. Tezgahları deşifre oldu. Nerede görülmüş seçim çalışmasının silahlarla yapıldığı, silahlarla dükkan basıldığı. Biz de esnaf ziyareti yapıyoruz. Bazen elimizi sıkmıyorlar, eleştiriyorlar. Baş göz üstüne deyip ayrılıyoruz. Bunlar silahlarla dükkanı tarıyorlar. Bir de HDP’yi suçluyorlar. Bu yaşananlar çok yakında açığa çıkmalı. Hiçbir şey gizli kalmayacak. Bir an önce suçluların yakalanması gerekir. Kürtler, Türkler, Ermeniler, bu topraklarda hangi halktan olursa olsun biz bir arada yaşayacağız. Bu iradeyi ortaya koyduk. Gelin bu iradeyle bu siyaseti yıkalım. Bu halk böyle direndi. Demir olsa çürürdü, toprak oldu bu iradeyi büyüttü. Sizler büyüttünüz bu iradeyi. Şimdi o iradeye hep birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bu irade Türkiye demokrasisinin önünü açacaktır. Gelin omuz verin. Bunu bildikleri için bu barajı koyuyorlar. Hatta bu barajı yükseltmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Valiler, YSK kanunsuz işler yaparak, HDP’nin barajı aşmaması için ellerinden geleni yapıyorlar. Bakın Selahattin Demirtaş hala tutsak. Bizim yoldaşlarımız bir suçları olduğu için değil sevdaları olduğu için tutsak. Barış, demokrasi istedikleri için tutsak. Bu sevdanın peşinde olan Faysal Sarıyıldız, Ferhat Encü’ye de binlerce selam. Tüm arkadaşlarımızın özgürlüğüne kavuşabilmesi için, tüm yoldaşlarımıza yeniden kavuşabilmek için, belediye başkanlarımızın kentlerini yeniden yönetebilmesi için yeniden sandığa gideceğiz. Kendimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz. Ortak vatanda demokratik cumhuriyeti kuracağız. Bunun mücadelesi bizim mücadelemiz. Bu iradeyi en iyi temsil eden Botan halkıdır. Botan halkı direnerek mücadelesini her zaman var etti. ‘1 KASIM SEÇİMLERİNE, 7 HAZİRAN SEÇİMLERİNE GİDERKEN OYNADIKLARI OYUNLARI OYNUYORLAR’ Bugün, yine 1 Kasım seçimlerine, 7 Haziran seçimlerine giderken olduğu gibi aynı oyunlarla karşımıza çıkıyorlar. Yine provokasyonlarla karşı karşıyayız. O günleri unutmadık. 7 Haziran seçim sonuçlarına tahammül edemeyenler, nasıl Suruç katliamını gerçekleştirdiyse bugün de Suruç’ta 3 canımızı aldılar. Nasıl o günlerde Cizre’yi, Sur’u yıktılarsa bugün de aynı tezgahın peşindeler. ‘KANDİL SENARYOSUNU KİMSE CİDDİYE ALMIYOR’ Şimdi bir de Kandil senaryosu ile karşımıza geliyorlar. Kimse bu senaryoları ciddiye almıyor. Biliyorlar ki, AKP halkı kandırarak, savaş senaryoları ile ayakta duruyor. Bunu en iyi siz biliyorsunuz. Sizler Mehmet Tunç’u, Asya Yüksel’i biliyorsunuz. Unutursak kalbimiz kurusun. ‘ASLA BU TUZAĞA DÜŞMEYECEĞİZ’ Bu işe son verme zamanı geldi. Asla bu tuzaklara düşmeyeceğiz. İstedikleri kadar bizi tuzağa çekmeye çalışsınlar. Asla düşmeyeceğiz. Barış özgürlük demokrasi diyeceğiz. Sandıklarımıza sahip çıkacağız. Sandık nereye giderse gitsin sandıkların peşinde olacağız. ‘SEL OLDUK GELİYORUZ, BU BARAJI YIKACAĞIZ’ Bu devran dönecek artık zamandır. Artık bu ülkenin bu zihniyetten kurtulma zamanı geldi. Gelin yan yana duralım. Eğer 24 Haziran’da parlamentoda HDP güçlü bir şekilde olursa, Türkiye’nin önü açılacaktır. HDP Parlamento’da olmasın diye bu oyunlar. Onlara inat 80 değil 180 vekiller o Parlamento’da olacağız. O zaman çözüm olur. HDP halkların, emekçilerin, kadınların partisidir. HDP bu ülkede adalet arayanların partisidir. HDP Parlamento’da olduğunda bu ülkeye barış da, adalet de gelir. Sel olduk geliyoruz, bu barajı yıkacağız. Cumhurbaşkanı adayımızın programı da, HDP’nin programı da demokrasi programdır. Gelin geçiş programını uygulayalım. Yerel demokrasi ile güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş programı uygulayalım. Eğer demokratik anayasayı yapar, demokrasi zeminini var edersek herkes özgürce siyaset yapabilir. Bu olmazsa darbe mekaniği ortaya çıkar. Savaşa, yoksulluğa ve yolsuzluğa son vermek için gelin bu zeminde buluşalım. ‘NASIL BİR VİCDANDIR Kİ, ‘KÜRT SORUNU YOKTUR’ DİYORSUN’ Diyarbakır’a gitmiş demiş ki, “Kürt sorunu yoktur”. Bu ülke, bu halk bu sorunun altında inlerken, bu halk bunca bedel ödemişken nasıl bir vicdandır ki Kürt sorunu yoktur diyorsun. Kürt sorunu vardır ve o sorunu biz çözeceğiz. Bu ülkede Kürt sorunu çözülmeden demokrasi sorunu çözülmez. Hiçbir sorun, Kürt sorunu çözülmeden çözülmez. Gelin yan yana gelelim ortak vatanımızı demokratikleştirelim. ‘SARAY BİR KARA DELİK VE O KARA DELİĞİ ŞİMDİ KAPATMA ZAMANI’ Türkiye’nin her yeri sorun yumağı. Herkes sorun içinde bunalıyor. Trakya’da, Karadeniz’de aynı sorun; işsizlik, yoksulluk, doğa talanı. En çok işsizlik, en çok yoksulluk burada. Bu yoksulluğa son vermek için bu sorunların çözümü lazım. Bunları çözmezsek, bu ceberrut iktidar tüm kaynakları kendine çekiyor. O saray bir kara delik ve o kara deliği şimdi kapatma zamanı. ‘SANKİ KENDİSİ ÇOK OKUMUŞ BİR DE OKUMA EVİ AÇIYOR’ Türkiye’de işsizlik çok yüksek ama en yüksek işsizlik Botan’da. Gençler iş bekliyor, o gençlere kıraathane getiriyor. Gençlerin ihtiyacı sanki kıraathane. Sonra da diyor ki; “kıraathane okuma evidir”. Sanki kendisi çok okumuş bir de okuma evi açıyor. Kek veriyormuş. İnsanlara kıraathane, çayır vaat ediyor. Diyor ki millet parklarında insanlar yuvarlanacak. Bu nasıl akıl? Bu ülkenin bütün kaynaklarını tüketmiş, kendisi, ailesi ülkeyi soyup soğana çevirmiş. Vaat ettiği şey kıraathane, çayır. Bunun bu ülkeye verebileceği hiçbir şey kalmamış. Bir gün OHAL diyor, bir gün OHAL’i kaldıracağım diyor, bir gün bedelli diyor, bir gün bedelliyi kaldıracağım diyor. Gençler bu vaatleri istemiyor. O yüzden tüm gençleri HDP’ye siyaset yapmaya çağıyoruz. Siyaset yapmak müdahil olmaktır, hakkın peşinde koşmaktır. Bu toplumda gençleri siyasetten uzak tutmak isteyen bu zihniyet, gençlere yatırım değil hapishane yapıyor, biz hapishane değil özgürlük istiyoruz. ‘TARIM BAKANI YÜZÜNDEN KOYUNLAR BİLE İNTİHAR EDİYOR’ Bu bu gençlerin gelişmesi, bu genç insanların huzura kavuşması, zenginlikten pay alması için tarım, hayvancığın gelişmesi lazım. Ama Tarım Bakanı tarımı öldürmüş, et ithal eder duruma gelmiş. Biz halk çiftlikleri kuracağız, birlikte üreteceğiz, birlikte yöneteceğiz. Yoksulluğa da açlığa da birlikte son vereceğiz. Bu ülkenin tarım bakanı yüzünde koyunlar bile intihar ediyor. ‘CİZRE’NİN DE HEDEFİ 97 OLSUN’ Cizre’de yüzde 85 oy vermişsiniz. Van Başkale diyor ki ‘bizim rekoru kıramazlar’. Başkale’deki arkadaşlarımız ‘biz 97 alıyoruz’ diyorlar. Cizre’nin de hedefi 97 olsun. 24 Haziran’da eğer güçlü bir şekilde sandıklardan çıkarsak tüm sorunları hep birlikte çözebiliriz. Bu ülkenin en mağdur kesimleri gençler, kadınlar, emekçiler, çiftçiler, esnaf. Tüm bu kesimler yan yana gelince bu sorunları çözebiliriz. ‘HİÇBİR KADIN BU ERİL ZİHNİYETE OY VERMEMELİ’ Kadınlara biçtiği rol ötekileştirmedir, yok saymadır. Bu ülkede kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri bu iktidar döneminde artmıştır. Kendisi diyor ki, “kadınlar çalıştığı için işsizlik var.” Bu zihniyeti kabul etmiyoruz. Hiçbir kadın bu eril zihniyete oy vermemeli. Bu ülkede emekliler var. 12 milyon emekli var, 8 milyonu çalışmak zorunda. Çünkü emeklilerin aldığı ücret açlık sınırının altında. Emekli olduğu halde çalışıyor. Emekliler insanca yaşayacakları maaşı almalı. Onların yerine iş bekleyen gençler çalışmalı. Onlar da en az 3 bin lira almalı. Böylece ücret adaletsizliği son bulur. O zaman ülkeye huzur gelir. Hakça Dağıtım Programıyla güçlü ekonomi programımızı hayata geçireceğiz. ‘OY KULLANIP EVE DÖNMEYECEĞİZ, OYLARIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’ 24 Haziran’a çok az zaman kaldı. Hep birlikte müşahit olacağız. Sandıklarımıza sahip çıkacağız. Oy kullanıp eve dönmeyeceğiz. Oyların takipçisi olacağız. Seçim sonuçları kesinleşinceye kadar sandıklardan ayrılmayacağız. Bu kirli oyunları hep birlikte bozacağız. Bugün bize karşı oynanan tüm bu oyunları bozalım. Bu dayanışmanın en önemli istasyonlarından biri de 24 Hazirandır. Ya Erdoğan rejimi ya demokrasi! O yüzden mutlaka kazanacağız. Demokrasi kazanacak. Bu yüzden de 1 oy Demirtaş’a bir oy HDP’ye. Demokrat Haber/Şırnak