CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisine yönelik açıklamalarına Twitter üzerinden yanıt verdi.

Soylu’nun "Ana muhalefet partisinin bu milletvekilini acilen çağırıp ağzının payını vermesi lazım" açıklamasını değerlendiren Tanrıkulu, “Bir kontrol noktasından geçip köylerine gittikten sonra düşman gibi vurulmuşlardır. Eğer bu insanların sesini duyurmaz, acılarına sessiz kalır, telefonu yüzlerine kapatırsak,bu ülke güvenli,terörün bittiği bir ülke mi olur? Bir insanı sırf Kürt diye, terörist yaftasını yapıştırmak, bu kadar önyargılı olmak doğru mudur? BAYRAKTAR SİHA'sı ile vurulduğu belirtilen bu yurttaşlarımızın gerçek kimliği, beni tehdit eden İçişleri Bakanlığı için çok mu önemsiz?” diye sordu.

Tanrıkulu’nun açıklaması şu şekilde:

1.5 Eylül'de TBMM'de bahsettiğim bir olay, en üst ağızlardan tehditlere ve hükümet yakını medya genelinde karalama kampanyasına neden oldu.

Dört vatandaş, merkeze 20 km köylerine, gündüz vakti giderler. Hâkkari çıkışında rutin polis kontrolünden geçerler. Köyde, kurbanlık alacak, tarlasına gidecek  ve aralarından Mehmet Temel'in annesini, Hâkkari'ye bayram ziyaretine götüreceklerdir.

Köy sınırları içinde, yasaklı bölgede olmayan köy çeşmesi Kâni Reş/Siyah Çeşme başında dinlenmek için otururlarken SİHA Heron'la vurulurlar İsmail Aydın, 43 yaşında,5 çocuğu var, biri 4 gün önce doğdu. Köyüne arada ot biçmeye, onları toplamaya gidiyor. Şu an ağır yaralı.

Musa Tarhan, 54 yaşında, Hakkari'de bulduğu her işte çalışıyor. AK Parti Hâkkari önceki İl Başkan'ın akrabası. Şu an yaralı ve gözaltında. İbrahim Sak, devlette Defterdarlık'tan, vergi şefliğinden emekli. 6 çocuklu. Kendi Köyüne her bayram tarlasına her zaman giden bir yurttaş.

Ölen Mehmet Temel (37)Hâkkari Şehit Selâhattin İlk Öğretim Okulu ve Hâkkari Ağız Diş Hastanesi tesisat işlerini yapıyordu. 3 çocuğu vardı. Bu kişilerin aileleri, yakınları, köylüleri şaşkınlık, dehşet içindedir. Milletvekili ve insan olarak, onların sesini duyurmak görevimizdir.

Adlarını andığım yurttaşlar sıradan sivil vatandaştır. Bir kontrol noktasından geçip köylerine gittikten sonra düşman gibi vurulmuşlardır. Eğer bu insanların sesini duyurmaz, acılarına sessiz kalır,telefonu yüzlerine kapatırsak,bu ülke güvenli,terörün bittiği bir ülke mi olur? Bir insanı sırf Kürt diye, terörist yaftasını yapıştırmak, bu kadar önyargılı olmak doğru mudur? BAYRAKTAR SİHA'sı ile vurulduğu belirtilen bu yurttaşlarımızın gerçek kimliği, beni tehdit eden İçişleri Bakanlığı  için çok mu önemsiz?

NE OLMUŞTU?

Hakkari merkeze bağlı Oğul Köyü’ne bağlı Kanireş Çeşmesi bölgesi, dün ‘Bayraktar’ isimli silahlı insansız hava aracıyla (İHA/SİHA) bombalandı.

Saldırıda bir köylü hayatını kaybederken, üç köylü de yaralandı. Yaralı köylülerin hastanede kelepçeli tutulduğu iddia edildi.

Sosyal medya hesabı Twitter’dan SİHA’nın köylüleri bombalamasına tepki gösteren CHP İstanbuş Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Eskiden JİTEM vardı, şimdi aynı görevi SİHA'lar yapıyor. Ancak böyle bir yöntem hukuk devletinde olmaz ancak savaşta olur, savaşın da kuralları var. BAYRAKTAR adlı Silahlı İnsansız Hava Araçları sivil yurttaşları vurdu, öldürdü. Bütün alçaklığınıza rağmen bunu teşhir etmeye devam edeceğim" ifadelerini kullanmıştı.

Tanrıkulu’nun açıklamalarına tepki gösteren Bakan Soylu,  CHP’nin Tanrıkulu’na hesap sormasını talep etmişti.

Tanrıkulu’na tepki gösteren Soylu, " Silahlı insansız hava araçlarını bir şekilde suçlamaya çalışırken terörle yaptığımız mücadeleden incindikleri açıkça ortadadır. Ana muhalefet partisinin bu milletvekilini acilen çağırıp ağzının payını vermesi lazım" demişti.

HAKKARİ VALİLİĞİ KÖYLÜLERİ ‘İŞBİRLİKÇİ’ OLMAKLA SUÇLAMIŞTI

Hakkari  Valiliği, bombardımanı doğrulayarak, köylülerin “işbirlikçi” olduğunu öne sürmüştü.

Açıklamada, “Hakkâri-Merkez İlçe Oğul Köyü Kanireş Çeşmesi bölgesinde tespit edilen (1) dinamik hedefe [(4) BTÖ mensubu], 31 Ağustos 2017 Perşembe günü saat 15.30 sıralarında, SİHA (BAYRAKTAR) ile (1) bomba atılmıştır.  Söz konusu atış neticesinde, (4) BTÖ mensubunun etkisiz hale getirildiği değerlendirilen bölgede, teröristlerle toplantı halinde bulundukları sonradan  anlaşılan İbrahim SAK ve Musa TARHAN isimli işbirlikçiler hafif şekilde, Mehmet TEMEL ve İsmail AYDIN isimli işbirlikçiler ise ağır şekilde olmak üzere toplam (4) işbirlikçinin yaralandığı, kendi imkânları ile Hakkâri Devlet Hastanesine giderek tedavi altına alındıkları tespit edilmiştir. Söz konusu yaralanan işbirlikçilerden Mehmet TEMEL, Hakkâri Devlet Hastanesinde tedavi altında iken vefat etmiştir.Konu ile ilgili adli tahkikat devam etmektedir” denilmişti.

(HABER MERKEZİ)