CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini ve muhalefetin tutumunu değerlendirdi.

Meclis’in kötü bir başlangıç yaptığını kaydeden Şener, “İkinci kanun tasarısı görüşüldü. HDP’nin etkin bir muhalefet söylemine sahip olduğunu gördüm. Ama neticede sayı belirliyor Meclis’teki muhalefetin gücünü. Yeterli sayıya ulaşamadığımız sürece sonuç alamıyoruz. Hem söylem bazında başlangıçta muhalefet açısından iyi bir çizginin tuttuğunu ama bunun ilerde partiler arasında iş birliğinin gelişmesiyle sayısal üstünlüğe dönüşebileceğini de düşünüyorum. Bunu kurmak için çaba harcamalı Meclis” diye konuştu.

MA’dan Diren Yurtsever’e konuşan Şener, “Medya vasıtasıyla kamuoyu oluşmasını engelleyen iktidar, aynı şekilde parlamentonun hükümeti denetleyen bütün maddelerini de Anayasadan çıkardığı ve 400 milletvekilini bulamadığımız sürede Meclis soruşturması açamayacağımız için artık parlamento, hükümet üzerinde denetim gücünü kaybetmiştir. Bunun ötesinde yargı zaten bağımlı hale gelmiştir” dedi.

 ‘HER ŞEYE RAĞMEN DİRENİŞİN NOKTASI PARLAMENTO’

Yargının bağımlı hale gelmesi, medyayı ve sivil toplumun baskı altına alınması gibi seçim öncesinde başlayan bu süreçlerin, yeni dönemde daha ağır bir şekilde devam edeceğini savunan Şener, şöyle konuştu:

“Yargı süreçlerini işletmesi suretiyle özellikle stratejik olarak kıpırdayamaz hale getirmeyi planladığı siyasetçileri de siyasetin dışına çıkarmaktadır. Çok sayıda milletvekili, HDP’nin eş genel başkanları hapistedir ve geçen dönemde milletvekillikleri düşürülmüştür. Bu dönemde sürecin nasıl işleyeceğini göreceğiz. Ama kendi siyasi gücünü pekiştirmek için geçmişte yaptıkları, gelecekte de benzer ve daha ağır şeyler yapmayacağını göstermez. Aksine yapacağını gösterir. Böyle bir noktada her şeye rağmen, her ne kadar parlamentonun yasama yetkisi üzerine bile gölge düşürmüşse iktidar, yine de direniş noktasının parlamento olduğunu düşünüyorum.”

‘MUHALEFET BİRLİKTE HAREKET ETME GEREĞİNİ HİSSEDECEKTİR’

Böylesi bir süreçte muhalefetin parlamentoda ilişkilerinin güçlendirmesi gerektiğine vurgu yapan Şener, aksi halde parlamentonun yasa yapma yetkisinin bile ortadan kalkabileceği öngörüsünde bulundu.

Parlamentoda grubu bulunan bulunmayan bütün muhalefet partilerinin de ortak bir demokrasi paydasında buluşması ve ortak bir direnç göstermeleri gerektiğini ifade eden Şener, “Yani parlamento, demokrasiye ve gelişmelere karşı bir direniş merkezi olmalıdır. MHP, HDP, İYİ Parti ve CHP diyalog içinde olabilmelidir. Zaten öyle konular gelecek ki aklıselim sahibi milletvekillerinin tamamı bu konulara karşı birlikte hareket etme lüzumunu hissedeceklerdir” ifadelerini kullandı.

‘MİLLETVEKİLLERİ BİRBİRİNE SELAM VERMEYE ÇEKİNİYOR’

Şener, yeni dönemde muhalefetin Meclis’teki ilişkilerine dair izlenimlerini ise şöyle paylaştı:

“İlk günden itibaren baktım partiler arasında birbirlerine karşı biraz kaygı var. Bu, milletvekilleri biraz daha acemi oldukları için olabilir. Diğer parti gruplarındaki vekillere selam vermekten çekiniyorlar. Ama bu aşılacak bir şeydir. Sıkı bir şekilde sadece gruplar arasında değil, milletvekillerinin bireysel olarak birbirleriyle sürekli temas halinde olması lazım. Bu temaslar, ortak düşünce biçiminin gelişmesini ve ortak eylem geliştirme anlayışını güçlendirecektir diye düşünüyorum.”

 ‘MECLİS KÖTÜ BİR BAŞLANGIÇ YAPTI’

Torba yasanın görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’n da yer alan Şener, OHAL’i kalıcılaştıran yasa ile bedelli askerliği de içeren düzenlemenin Meclis’ten geçmesi üzerinde de durdu.

Meclis’in kötü bir başlangıç yaptığını kaydeden Şener, “İkinci kanun tasarısı görüşüldü. HDP’nin etkin bir muhalefet söylemine sahip olduğunu gördüm. Ama neticede sayı belirliyor Meclis’teki muhalefetin gücünü. Yeterli sayıya ulaşamadığımız sürece sonuç alamıyoruz. Hem söylem bazında başlangıçta muhalefet açısından iyi bir çizginin tuttuğunu ama bunun ilerde partiler arasında iş birliğinin gelişmesiyle sayısal üstünlüğe dönüşebileceğini de düşünüyorum. Bunu kurmak için çaba harcamalı Meclis” diye konuştu.

 ‘ETİK OLARAK GENEL MERKEZİN YANINDA DURMAM GEREKİR’

CHP’de süren kurultay krizine ilişkin sorumuza ise Şener, şu yanıtı verdi: “Ben kurumsal olarak iki aydır partinin üyesiyim. Başlar başlamaz kurultay tartışmalarına girmek çok da doğru olmaz ama mevcut yönetim beni aday listesine koymuştur milletvekili oldum. Dolayısıyla benim açımdan etik olarak şuanda Genel Merkezin yanında durmam gerekir diye düşünüyorum.”

Kaynak: Mezopotamya Ajansı