CHP İzmir Milletvekili ve ekonomi doçenti Selin Sayek Böke, Türkiye'de yeni demokrasi arayışlarının gerçekçi yaklaşımlarla mümkün olacağını ve baskıların artarak süreceği gerçeğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. CHP'li yerel yöneticilerin tutuklandığını hatırlatan Böke, "Bildiğmiz öyküler bu sefer farklı bir parti üzerinden sürüyor. Daha önce de HDP'ye yapılıyordu. Bu baskının artarak süreceğini o zamanda dile getirmiştik. Bu toplumun demokratik öğelerine yapılan bir saldırı. Herkesi baskılamak için yapılıyor. Demokratik taleplerimizi bu dönemde ancak biz yaşatabiliriz. Türkiye uzun zamandır olağanüstü bir dönemden geçiyor. Bu olağanüstülükle uyumlu bir talep ortaya koymak gerekiyor" dedi. CHP İzmir Milletvekili ve ekonomi doçenti Selin Sayek Böke, Türkiye ekonomisinin geleceğini, iktidarın ekonomi politikalarındaki tercihlerini ve sosyal yardımlar konusundaki yaklaşımını T24'ten Murat Sabuncu'ya değerlendirdi. Yeni tip Koronavirüsle birlikte dünyada yapılan sosyal devlet politikaları hakkındaki tartışmalara ilişkin Türkiye’nin farklı bir konumda olduğunu ifade eden Böke, iktidarın buna yönelik bir tercihinin olmadığını söyledi. “AKP iktidarı sürdüğü sürece Türkiye’nin sosyal devlete geçme ihtimali yok” diyen Böke, iktidarın kaynaklarını sermayeden ve ‘rantçıdan’ yana kullandığını dile getirerek, “Yani sosyal devlete geçmek için bir iktidar değişikliğine ihtiyaç var” dedi. CHP’li belediyelerin yardım kampanyalarının engelenme nedeninin AKP’nin belediyelerin halka doğrudan ilişki kurulmasının önüne geçme isteğinden kaynaklandığını belirten Böke, “AKP, toplumu sosyal yardımlara bağımlı kılarak, partizanca verdiği yardımlar üzerinden parti devletini ayakta tutmak üzere bağımlı bir ilişki yürütüyor.Sosyal yardım alanındaki siyasi ratı kaybetmek istemiyor. Devlet el açmaz, iban numarası vermez. Halkla ilişkisini partizanca kurmaz” diye konuştu. Yeni tip Koronavirüsün tekel güç olmak isteyen ve bu gücü sürdürmek isteyen şirket ve parti devletler tarafından kullanılma olasılığı olduğunu da dile getiren Böke, Türkiye için de bu sorunun gündeme getirilmesi gerektiğini söyleyrek "Hayat Eve Sığar mobil uygulaması hayatımızın içine sızıyor; takip ettiği veriyi kim kullanacak?" diye sordu.