CHP’nin 26’ncı dönem milletvekili Prof. Aytuğ Atıcı, erken seçim tartışmalarını ve muhalefetin pozisyonunu değerlendirdi. Atıcı, RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası yayınında erken seçim tartışmalarını değerlendirdi. Atıcı, “Muhalefetin erken seçimi değil kendini yenilemeyi istemesi şart. CHP olarak 2 yıldır hangi reformu yaptık ki erken seçim isteyebilelim? Biz sadece ittifaklara güvenip yola çıkarsak halkın bize olan güveni yerleşmez. HDP ve İYİ Parti bizim adayımıza oy vermese yerel seçimlerde bu başarı gelir miydi? İttifaklar bozulursa bizim tek başına oyumuz 22.6. Ben CHP’yi güçlendirmek için adayım...” dedi. Prof. Atıcı, Enis Berberoğlu ve iki HDP’li ismin vekilliğinin düşürülmesi ve erken seçim tartışmalarını yorumladı: “Bu yapılanlar millete gözdağıdır. Topluma korku salmaktır. Aynı zamanda bir CHP’li, iki HDP’li için aynı kararı alarak şeytanlaştırdıkları HDP ile CHP’yi aynı kefeye koyuyorlar. Bakın bunlar bir diyorlar. Ama ben bir erken seçim olacağını düşünmüyorum. Bütün yapılanlar bir erken seçim ortamı varmış gibi davranıp suyu bulandırıp işe devam etmektir. Türkiye’de seçimler yapıldı ve milli irade Erdoğan’ı cumhurbaşkanı seçti. Erdoğan’ın milletin sorunlarını çözmesi lazım. Muhalefet de şunu idrak etmek zorunda. CHP’li eski bir vekil olarak söylüyorum. Yenildik seçimlerde kardeşim. Erken seçim değil kendimizi yenileyerek seçime hazır hale gelmemiz lazım. AKP’nin İstanbul’da yenilip bunu kabul etmesi gerekeceği gibi bizim de muhalefet olarak genel seçimlerde yenildiğimizi kabul etmemiz lazım. O seçimlerde hiçbir hile yok. Biz yenildik. Şimdi yapılması gereken şey erken seçim talep etmek değildir. Muhalefetin de “Ben nerede yanlış yapsam” diye oturup çok ciddi reformlar yapması gerekir. CHP son ki yılda ne gibi reformlar yaptı ki biz seçim isteyelim?” Atilla Güner’in “Sosyal medyada bir video dolaşıyor. Bir hanımefendi bebek bezini bile tane tane aldığını söylüyor ancak daha sonra yine Ak Parti’ye oy vereceğini söylüyor. Ne diyorsunuz?” sorusu üzerine ise şu ifadeleri kullandı: “Kabahati vatandaşta aramak yerine kendimizde arayalım. Muazzam projeler yaptı CHP. 1500 TL asgari ücret dedi. AKP 1300 TL dedi. Halk Ak Parti bunu yapar dedi onlara onlara oy verdi. CHP emeklilere iki maaş ikramiye dedi. AKP 1000 TL yardım dedi. Halk “yapsa yapsa Ak Parti yapar” dedi onlara oy verdi. Her bir projemiz çok güzel halkta karşılık buluyor, diğer siyasi partiler bunu alıyor kullanıyor ve bunu halka iyi anlatarak halkın oyunu alıyor. AKP bunu billboardlarında gösterdi. “Herkes konuşur AK Parti yapar” dediler. Vatandaşa bunu aşıladılar. Bizim de “CHP doğru konuşur ve yapar”ı anlatmamız halka. Sokak örgütlenmesi modelini yapıp 365 gün 24 saatlik çalışma programıyla vatandaşın emrine amade olmak zorundayız. Bununla birlikte ittifaklar yaparsak ne ala.” SADECE İTTİFAKLARA GÜVENMEK OLMAZ “Biz sadece ittifaklara güvenip yola çıkarsak halkın bize olan güveni yerleşmez. Halkın CHP’nin derdine derman olacağına inanması gerekiyor. Elbette ki son yerel seçimlerde başarı algısı vardır. İstanbul’u almak muazzam bir şeydir. Ama HDP bize oy vermeseydi biz İstanbul’u alamazdık. İyi Parti oy vermese alamazdık. Antalya, Mersin ve Adana için de söylerim. Millet İttifakı başarmışsa, HDP seçmeninin hiçbir karşılık beklemeden CHP adayına oy vermesi sayesinde olmuştur. Yarın ittifak formülünün böyle kalacağını kimse garanti edemez.” “İYİ Parti, Saadet, Babacan ve Davutoğlu’nun yeni bir ittifak senaryosu oluşturması akılsızca bir iş değildir. Ya da MHP’nin üst düzeyinde bir değişiklik sonucu İYİ Parti’yle bir araya gelmesi hiç olanak dışı değildir. Seçim barajı düştüğünde bu kimin işine yarar? Neden çünkü Saadet, Gelecek ve Deva partisi kendi başlarına ittifak yapmadan seçime girmek isteyeceklerdir. O zaman bizim ittifak şansımız kalmayacak. Erdoğan parlamenter sisteme geri dönmeyi düşünürse ki şu anki sistemle 50+1 bulması çok zor. O zaman ittifakların tamamı bozulur, bizim son oy oranımız 22.6’dır, güçlü bir CHP görme şansı ortadan kalkar. CHP’nin kendini reforme etmesi lazım. Ben de buna aday olarak hazırlığımı yapıyorum.”