CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile ilgili sözlerine cevap verdi.

Erdoğan’ın “İçeriden değişik haberler alıyorum. ‘Buradan çıktım çıktım, çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulunacağım' diyor içerideki zat. Bütün bunlar bir FETO taktiğidir” ifadelerini değerlendiren Tezcan şöyle konuştu:

“Enis Berberoğlu’na bu sözleri Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Kılıçdaroğlu’nun üzerine suç at. Biz de seni bırakalım’ diye bir örtülü ahlaksız teklifidir bu. Günlerdir yürütülen bu kampanya aslında böyle bir örtülü ve ahlaksız tekliftir. Kamuoyu önünde yapılmış bir ahlaksız tekliftir. Bu ahlaksız teklife icabet edecek hiçbir arkadaşımız da yoktur.”

AKP Genel Başkanı, bir kumpas itirafında bulunmuştur. Enis Berberoğlu üzerinden haksız bir biçimde hem Enis Berberoğlu’nu rehin alan ve cezaevine koyan hem de haksız bir şekilde CHP’ye ve Genel Başkanına dönük bir büyük kumpasın aslında ikrarıdır bu. Bunlar FETÖ taktiğidir diyor, FETÖ taktiği tam da kumpas taktiğidir. AKP iktidarı önce FETÖ ile beraber Balyoz, Ergenekon gibi kumpasları kurdular. Şimdi FETÖ ayağı yok, FETÖ ayağı olmadan demek ki iktidar kanadı bu yeni kumpasın tezgahlayıcısı.

KUMPAS NETİCESİ MAHKUMİYET KARARI ÇAKIRTTI

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yargıya talimat verip haksız bir şekilde bir kumpasla Enis Berberoğlu’nu hapishaneye aldırmıştır. Arkasından mahkeme heyeti ve mahkeme başkanlarını değiştirerek ortada suç olmadığı halde bir kumpas neticesi mahkumiyet kararı çıkarttırmıştır Erdoğan’ın talimatıyla yaşandı bu süreç. Şimdi Bölge Adliye Mahkemesi’nde bunun görüşülmesi aşamasında İstanbul 2. Bölge İdare Mahkemesi Başkanı’nı değiştirerek bir yeni şüpheli durum daha yaratmışlardır. Son günlerde de açıkça bu kumpasın hedefinin aslında CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu hem sözleriyle hem tutumlarıyla göstermişlerdir.

Bizim endişe edecek hiçbir ilişkimiz, pozisyonumuz, yasadışı ya da ahlak dışı işimiz olmamıştır. Sadece Genel Başkanı’mızın değil İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun da hiçbir yasadışı, endişe duyacak işi olmamıştır. Kendi ilişkileri nedeniyle endişe duyan Recep Tayyip Erdoğan, MİT TIR’ları soruşturması üzerinden özellikle mahkemelere talimat vererek Enis Berberoğlu ve CHP’ye kumpas hazırlığı içerisinde olduğunu göstermiştir. Bir rahatsızlık arıyorlarsa MİT TIR’ları meselesi ile ilgili Sayın Erdoğan’ın esaslı bir rahatsızlığı olduğu şüphe götürmez. Asıl kendisinin bu dosya nedeniyle bir rahatsızlığı var.

Daha önceki tartışılan şeyler belli silahların nereye gittiği konusunda kendi hükümetinde Bakanlık yapan Tuğrul Türkeş, ‘Vallahi de billahi de bu silahlar Türkmenlere gitmiyordu’ demişti. O silahların o bölgede terör örgütlerine gönderildiğine ilişkin çok ciddi bilgiler ortaya çıktı. Bunların üstünü örtmeye dönük çabayla şu anda bir taraftan Enis Berberoğlu’nu rehin alıp oradan bir yeni kumpas planıyla CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na yürüme peşindeler ama Enis Berberoğlu’nun da alnı ak, Genel Başkanımızın da alnı ak. Bizim korkacak bir şeyimiz yok. Tehditlere pabuç bırakmayacağız.”

BERBEROĞLU’NUN BÖYLE BİR BEYANI YOKTUR

Erdoğan konuşmasında, ‘İçeriden değişik haberler alıyorum. ‘Buradan çıktım çıktım, çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulunacağım’ diyor içerideki zat’ diyor. Enis Berberoğlu’nun böyle bir beyanı yoktur. Her gün gidip görüşüyor arkadaşlarımız bu çok açık bir teşviktir. Enis Berberoğlu’na bu sözlerle Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Kılıçdaroğlu’nun üzerine suç at. Biz de seni bırakalım’ diye bir örtülü ahlaksız teklifidir bu. Günlerdir yürütülen bu kampanya aslında böyle bir örtülü ve ahlaksız tekliftir. Kamuoyu önünde yapılmış bir ahlaksız tekliftir. Bu ahlaksız teklife icabet edecek hiçbir arkadaşımız da yoktur.

Recep Tayyip Erdoğan cezaevindeki Enis Berberoğlu ile kim vasıtasıyla temas kuruyor? Kimden geliyor bu haberler? Recep Tayyip Erdoğan haber almak yerine belirli kişileri devreye sokup, ‘Sen böyle yaparsan ben sana yardımcı olurum’ mesajı mı yolluyor? Ya da kamuoyu önünde bu sözleri söyleyerek böyle bir mesaj mı yolluyor? Bir haftadır havuz medyasında bununla ilgili haberler çıkardılar. Bilinçli olarak çıkardılar. Tam da kumpasın delilidir bu.

KUMPAS GİRİŞİMİ VAR

Enis Berberoğlu bu sözler ahlaksızca sözlerdir diye çok açık bir tepkisi var. Bizim böyle bir beyanımız yok diye. Eşinin üzerinden en son bir açıklama yaptılar. Eşi çıktı, ‘Bu ahlaksızlıktır, ben böyle bir şey söylemedim’ dedi. Bütün bunlar meydandayken Enis Berberoğlu, ‘Ben bunu söylemedim’ demesine rağmen AK Parti Genel Başkanı’nın çıkıp da ısrarla, ‘Ben haber alıyorum, böyle böyle diye tehdit ediyormuş Enis Berberoğlu’ demesi aslında kamuoyu önünde bu biçimiyle örtülü ve ahlaksız bir tekliftir. ‘Sen bunu söyle biz de gereğini yapalım’ tehdidi ve teşvikidir. Ne bu tehditten ne de bu teşvikten onlara bir fayda çıkmayacak. Erdoğan hapishaneye mi gitmiş? Nereden öğrenmiş? Gardiyanlarla mı konuşuyor? Savcılarla, hakimlerle mi konuşuyor? Ne işi var? Bir Cumhurbaşkanının hükümlü biriyle ilgili bu konuda benim kulağıma bu haberler geliyor diyebilmesi başlı başına izaha muhtaç bir skandaldır. Nereden geliyor senin kulağına bu sözler? Kim söylüyor? Demek ki bizim daha önce söylediğimiz kumpas girişimi bu ifadelerle de bir kere daha teşhir edilmiş oluyor. Böyle bir kumpas girişimi var.”

(“Kılıçdaroğlu’na yönelik gözaltı operasyonu bekliyor musunuz?” sorusuna yanıt olarak) Biz diktatörlüğün her türlü saldırısına karşı kararlı bir mücadele içerisinde olacağız. Tavsiye etmem ama, Türkiye’de hukuk adalet ve demokrasiyi yok ettikleri çok açıkça ortada. Ana muhalefet partisine dönük atılacak bu adımlar, iktidarın çok da öyle huzurla yoluna devam edemeyeceği bir dönem başlatır. Bunu tavsiye etmem.

BUGÜNÜN KUMPASÇILARI DA YARGILANACAKLAR: Türkiye’nin hükümet eliyle şantaj, tehdit, iftira ve yeni kumpaslar dönemine girdiğinin açık bir işaretidir bu yaşananlar ve söylenenler. Bunların ifade edilmesi suçtur. Bir gün bağımsız yargı bu ifadelerle ilgili adaletin ve hukukun gereğini yapacaktır. Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ifadeleri, günlerden beri yürütülen bu kampanya açıkça suçtur. Şantaj, tehdit ve kumpas kurma suçudur. Dünün kumpasçıları bugün yargılanıyor, bugünün kumpasçıları da onu yargılayacak bağımsız yargı düzeni ortaya çıktığında yargılanacaklar” şeklinde sonlandırdı.