CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Başbakan Binali Yıldırım’ın ittifak teklifini değerlendirdi.

Başbakan’ın “Ak Parti'ye bak, milli ittifak var. Buyur sen de katıl, hep beraber yolumuza devam edelim” açıklamalarına yanıt veren Tezcan, "Sayın Başbakanın bizi de davet ettiği ittifak, öyle ifade ettikleri gibi yerli ve milli ittifak değildir. O ittifak, tek adam rejimi ittifakıdır. CHP'nin de tek adam rejimi ittifakında yeri yoktur. CHP, demokrasi ekseninde geniş bir mutabakatın temsilcisi olacaktır." dedi.

CHP'nin geçen hafta sonu Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen 36. Olağan Kongresi'nde seçilen Parti Meclisi (PM) ilk toplantısını Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında yaptı. Basına kapalı yapılan toplantı yaklaşık 6 saat sürdü.

Siyasi partilerde demokrasi yarışının lüks olduğu bir dönemde CHP'nin 36. Olağan Kurultayı tamamladıklarını savunan Tezcan, bu kurultayın Türk demokrasisinin örnek alması gereken bir kurultay olduğunu savundu.

- İTTİFAK AÇIKLAMASI

Soruları da yanıtlan Tezcan'a, Başbakan Binali Yıldırım'ın Kılıçdaroğlu'na yönelik, "Eğer milli ve yerli olmak istiyorsan gel sen de milli mutabakat ittifakına katıl" sözleri soruldu. Tezcan, "Sayın Başbakanın bizi de davet ettiği ittifak, öyle ifade ettikleri gibi yerli ve milli ittifak değildir. O ittifak, tek adam rejimi ittifakıdır. CHP'nin de tek adam rejimi ittifakında yeri yoktur. CHP, demokrasi ekseninde geniş bir mutabakatın temsilcisi olacaktır. Gerçek anlamda Türkiye'nin yararına olan ittifak CHP'nin yer alacağı, demokrasi ittifakı olacaktır" yanıtını verdi.

HÜSEYİN AVNİ MUTLU VE HÜSEYİN ÇAPKIN’A VERİLEN HAPİZ CEZALARI

Eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'a verilen cezalara yönelik soru üzerine Tezcan, "Kim FETÖ'cü ise yargılansın, gereği yapılsın. Eski vali ve emniyet müdürünü oraya tayin edenler, onları bürokrasi içinde yükseltenler de hesap vermeli. Darbenin siyasi ayağının da bir an önce ortaya çıkarılmasını, hesap vermesini bekliyoruz." dedi.

CHP'nin Man adası belgeleri ile ilgili iddialarına yönelik Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen takipsizlik kararına yönelik soruyu da yanıtlayan Tezcan, şunları söyledi:

"Ankara Cumhuriyet Savcılığı, belgelerin gerçek olduğunu tespit etti. Halkbankası'na sordu, onlar da 'evet gerçektir' dedi. Verdiğimiz dekontların gerçek olduğu savcılık kararı ile tespit edildi. Şimdi soruyorum Erdoğan'a, hani sahteydi? Savcılık gerçek olduğunu söyledi, şimdi Erdoğan'dan cevap bekliyoruz. Hangi şirketi sattınız, akrabalarınız, yakınlarınız 5 liralık şirkete 15 milyon dolarlık hangi şirketi sattı? O şirketin varlığı neydi, bilançosu ne, ne kadar vergi ödedi? Şimdi beklenen cevap budur."

- PM BİLDİRİSİ YAYINLANDI

Öte yandan Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan PM'nin ardından bildiri yayınlandı.

Bildiride, "15 Temmuz hain darbe girişimi bahane edilerek gerçekleştirilen 20 Temmuz darbesi ile kurulan OHAL düzeni kalıcı hale getirilmiş ve demokrasi askıya alınmıştır." ifadesi kullanılırken, hiç kimsenin can, mal ve hukuk güvenliğinin kalmadığı ileri sürüldü.

Bildiride, "Terörle mücadele ve milli güvenlik gibi temel sorunlarımızın toplumu ortak bir duygu etrafında birleştirmesi gerekirken, iktidar bunu iç siyaset malzemesi haline getirecek yeni bir kutuplaşma aracına dönüştürmüştür. Düşünmek, düşünce açıklamak, hak aramak suç haline gelmiştir" ifadelerine yer verildi.

"Türkiye'nin bu elbiseyi hak etmediği" belirtilen bildiride, şunlar kaydedildi:

"OHAL düzenine son verecek, OHAL'in yarattığı bütün tahribatları ortadan kaldıracağız. Tek adam rejimini kaldırıp, kuvvetler ayrılığına dayalı tam demokrasiyi kuracağız. Laiklik temelinde inanç ve yaşam tarzlarını güvence altına alacak güçlü bir cumhuriyet yaratacağız. İnternet ve medya özgürlüğü de dahil olmak üzere düşünce ve ifade özgürlüğünü en geniş biçimde hayata geçireceğiz. Hukukun üstünlüğünü tesis edecek, yargı bağımsızlığını sağlayacağız. Toplumsal uzlaşmaya dayalı yeni bir anayasa yaparak, hukukumuzu 20 Temmuz darbesi dahil bütün darbe hukukundan temizleyeceğiz. Adalet ve huzuru sağlayan bir düzen kuracağız. Üreten, zenginleşen, adaletli paylaşan bir Türkiye yaratacağız. Kürt sorunu dahil bütün toplumsal sorunlarımızı, eşit yurttaşlık temelinde, ulusal bütünlük ve toplumsal uzlaşı ile çözeceğiz. Her türlü terör, çatışma ve kutuplaşmayı ortadan kaldıracak, toplumsal huzuru inşa edeceğiz.

Dış politikamızı, 'yurtta barış dünyada barış' ilkesi temelinde yeniden oluşturacak, iç siyaset malzemesi ve kutuplaşma aracı olmaktan çıkaracak, Türkiye'yi tekrar sözüne güvenilir ve öngörülebilir uluslararası aktör konumuna getirmek için ortak bir milli duruş oluşturacağız."

BAŞBAKAN NE DEMİŞTİ?

Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'millilik' söylemini eleştirerek, "Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki 'Eğitimimiz milli olacak, Afrin harekâtı milli olacak, ordumuz milli olacak'. Be kardeşim, bunlara itiraz eden mi var? Eğer her şeyin milli olmasını istiyorsan Ak Parti'ye bak, milli ittifak var. Buyur sen de katıl, hep beraber yolumuza devam edelim. Lafla millilik olmaz. Millilik Afrin'de teröristlerin başına bomba gibi düşmekle olur" demişti.

Kaynak: Cumhuriyet