CHP İstanbul Milletvekili ve parti meclisi üyesi Dr. Ali Şeker, parti meclisi üyesi İlhan Cihaner, İstanbul İl Başkan Yardımcısı Murat Akbaş ve CHP'li Mahmut Duyan ile birlikte Mardin'in seçilmiş Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk'ü ziyaret etti.

Ahmet Türk yaptığı açıklamada, "İnanıyorum ki demokrasinin güçlü hale gelmesi için hepimiz payımıza düşenin ne olduğunun bilincindeyiz.Gelecekle ilgili demokratik bir Türkiye için daha güçlü bir ortak akıl ortaya koyarak gerçekleştireceğimize inanıyorum. Bugün CHP heyetinin buraya gelmesi bizim için çok değerlidir. Kendilerine çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili ve parti meclisi üyesi Dr. Ali Şeker ise, "Bizim için seçimle gelenler seçimle gitmedikçe Mardin'in belediye başkanı Sayın Ahmet Türk'tür. Başka biri belediye binasını kullandığından dolayı, ziyaretimizi burada gerçekleştiriyoruz. Kayyım atamaları, seçme ve seçilme hakkının gaspıdır. Böyle bir utancı yaşatmaya kimsenin hakkı yok.

Bugün Mardin'de, yarın Diyarbakır'da dayanışmak için olacağız. Yapmamız gereken demokratik siyasetin önünü açmaktır. Şiddetin önünü kapatıp demokratik tercihin önünü açmalıyız. Kürt sorununu barış içerisinde çözmemiz gerekiyor. Bütün partilerin katılımıyla Kürt sorunu çözülsün ve Türkiye'ye birinci sınıf demokrasi yakışır.

'SANDIĞIN GASPI KARŞISINDA DİRENMEK HERKESİN BORCUDUR'

Yargı, sipariş davalarla belediye başkanlarına karşı sopa olarak kullanılıyor. Asılsız suçlarla, tebligat bile yapılmadan başkanlar görevden alınmakta. Usulen dava açarak belediye başkanlarını görevden alamazlar. Bu haliyle bile görevden alınma olsaydı bile, başkanın yerine meclis içerisinde birinin göreve gelmesi gerekmektedir. Sandığın gaspı karşısında direnmek herkesin boynunun borcudur" dedi.

CHP parti meclisi üyesi İlhan Cihaner ise yaptığı konuşmada, "Biz bugün buraya demokrasiye ve seçme seçilme hakkına sahip çıkmak için geldik. Hemen 31 Mart sonrasında ortaya çıkan yolsuzluklar ortaya dökülmesin diye bu kayyımlar atanmıştır. Kürt sorunu da ikinci bir nedendir.

'MUHALEFETİN İTTİFAKINA KARŞI MÜDAHALE'

Muhalefet partilerinin olası ittifaklarına karşı bir müdaheledir bu kayyım atamaları. Kayyım atamalarına herkesin karşıçıkması gerekmektedir. Uygulanan şiddetin mahkum edilmesi gerekiyor. Aksi taktirde Ortadoğuda gördüğümüz karışıklıklara doğru gideriz. Bu pervasız saldırıya karşı dayanışmayı göstermek için buradayız.

Kayyımların atanması için seçimin hemen ardından yapılan yazışmalarından ortaya çıkan ve bahane edilenlerden gördüğümüz, baştan planlanmış bir tuzak olduğudur.

Eşbaşkanının faaliyetleri meselesin  AKP iktidarı döneminde gelmiştir. Bugüne kadar müseade ediopp bundan sonra görevden almak bir bahanedir. Yargıdan çıkacak kararı bile beklemeden bunun yapılmasının amacı belediyelere çökmektir. AKP bugüne kadar meşruiyetini hep sandıktan aldı. Sandığı fetişleştirdi. Ama bu olayda sandığı ortadan kaldırarak bütün dediklerinin tersini yaptı. O yüzden bunun sonuçları çok ağır olacaktır. Bu hukuk dışı uygulamaya son verilmesini umuyoruz" ifadelerini kullandı.