CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, önümüzdeki aylarda yurt dışında yaşayan seçmenleri sandıkla buluşturmak için "Oy ver" kampanyası başlatacaklarını açıkladı. Tezcan, yurt dışındaki yaklaşık 3 milyon seçmenin sadece yüzde 50'sinin sandığa gittiğini söyledi.
Dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, 2012'de yapılan yasal düzenlemeyle, 2014 yılından bu yana bulundukları ülkelerde cumhurbaşkanlığı seçiminde ve genel seçimde oy kullanabiliyor.
En fazla seçmenin yaşadığı ülke Almanya.
Siyasi partiler için yurt dışı oylar kritik önemde, zira milletvekili dağılımını değiştirebiliyor. 2018 seçimlerinde, yurt dışından gelen oylarla, bir milletvekilliği İYİ Parti'den CHP'ye, Hatay'da da yine bir milletvekilliği MHP'den AKP'ye geçmişti. 2018 seçimlerin sonuçlarına göre yurt dışı seçmen oylarının dağılımına göre AKP ve HDP'nin ardından üçüncü parti konumundaki CHP, oylarını artırmak için çalışma başlattı.
CHP'nin yurtdışı örgütlenmeden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, partisinin hazırlıklarını BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'a anlattı. Geçtiğimiz günlerde, Almanya ve İsviçre'de bizzat çalışmalara katılan Tezcan, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yeni CHP birlikleri kurmaya başladıklarını, var olan birlikleri de daha etkin hale getirmeye çalıştıklarını söyledi.
'TEMEL PROBLEM, OY KULLANMA ORANININ DÜŞÜK OLMASI'
Tezcan, çalışmalarının odağında ise seçmeni "sandıkla buluşturmak" olduğunu söyledi:
"Yurt dışında temel problem oy kullanma oranının düşük olması. Yüzde 50 dolayında. Onun için 'Seçmen ol' kampanyası başlatıyoruz. Sandığa gitmeme nedeninin bir kısmı, Türkiye'deki gibi, yani umut olması lazım. Bir kısmı ise seçmen olmakta zorlanıyorlar.
Örneğin, Türkiye'de resmi işlem yaptıkları zaman, ikematgah kaydı yaptırmak zorunda. O zaman yurt içi kütüğünde seçmen kaydı çıkıyor. Yani sadece Türkiye'ye gelip oy kullanabilirler, bu gibi durumlarda gümrüklerde de oy kullanamıyorlar. Askı güncelleme dönemi yetersiz kalıyor. O nedenle biz, şimdiden 'Seçmen ol' kampanyası başlatarak, ikametlerini şimdiden yurt dışına taşımalarını teşvik etmek istiyoruz."
'ELBİSE ARTIK DAR GELİYOR'
Sandık güvenliğini sağlamaya dönük eğitim çalışmalarına da başladıklarını anlatan Tezcan, "sandık görevlisi havuzu" oluşturmaya başladıklarını ifade etti. Tezcan, önümüzdeki süreçte, Amerika'da ve bazı Ortadoğu ülkelerinde de "birlik" örgütlenmesine gideceğini belirtti:
"2011 de başladık ilk organizasyanlara. Şu anda artık elbise bize dar geliyor. Sayımız arttı, alan genişledi. Elbiseyi genişletiyoruz, yeni biçime sokuyoruz, onları merkezileştirmemiz gerekiyor. Federatif örgütlenmeye geçiyoruz. Yani şehirlerde bölge birlikleri, ülke genelinde de ülke birlikleri oluşturuyoruz.
'SANDIĞA GİTMEYENLER, GİTTİKLERİNDE BİZE OY VERECEK'
Yurt dışı seçmen profiline ilişkin de bilgi veren Tezcan, Almanya, Fransa, Belçika gibi Türk seçmenin yoğun yaşadığı yerlerde CHP'nin ikinci veya üçüncü parti konumunda olduğunu, İngiltere ve İskandinav ülkelerinde ise birinci olduğunu söyledi.
Önümüzdeki seçime ilişkin hedeflerinin, yurt dışı seçmenin yaşadığı tüm sandıklardan birinci parti çıkmak olduğunu ifade eden Tezcan, bunun için de "seçmeni sandıkla buluşturmak gerektiğine" dikkat çekti:
"Oy oranı söyleyebilecek durumda değiliz henüz. Ama birinci parti olma hedefimiz var. Bunun için katılımı yükseltmemiz lazım. Sandığa gitmeyenler, sandığa gittiğinde, bize oy verecekleri yönünde bir izlenimimiz var. Eğilim öyle. Birliklerimizden gelen veriler de öyle. Biz sandığa taşıyabilsek, o oylar bizim diyor arkadaşlarımız. Onun için ikna edip sandığa götürmemiz önemli, katılımı yükseltmek önemli. Katılım arttığında bizim oylarımız yükselecek."
'SEÇİM BİLDİRGESİNDE ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ YER ALACAK'
Yurt dışı seçmeni sandığa taşımanın önemli bir yolunun da, yaşadıkları ülkelere ilişkin sorunlarının çözümünü sağlama güvencesi vermek olduğunu belirten Tezcan, bunun için partisinin seçim bildirgesinde yurtdışında yaşayan seçmenin sorunlarını çözmeye dönük somut önerilere de yer vereceklerini söyledi:
"Mesela yaşadıkları ülkelerin kurumlarıyla ilgili sorunlar yaşıyorlar. Bizim Dışişleri Bakanlığı'nın resmi mercilerin daha etkin çalışmasını sağlayacak bir siyaset geliştirmek zorundayız. Sınır kapılarında problem yaşıyorlar, gümrük girişlerinde birikmeler problemler oluyor, giriş kolaylığı sorunları tespit edip öneriler geliştirmemiz gerekiyor.
"Emeklilik ve sosyal güvenlikle ilgili ciddi problemleri var. Orada yaşayanların Türkiye'ye geldiklerinde sağlık hizmeti almalarında sıkıntılar yaşıyorlar. Hem yasal düzenleme hem de uygulamada pratik düzenlemelere ihtiyaç var, biz bunları da bir yandan tespit ediyoruz.
"Biz ilk seçimde iktidar olacağız. İkidar olduğumuzda, bu vatandaşlarımızın hükümetimiz nezdinde çözülmesi gereken problemlerine ilişkin hangi adımları atacacağız? Bir de onların kendi yaşadıkları ülkelerdeki hükümetlerle ilişkilerimizde hangi konuları ön plana çıkaracağız? Bunlar üzerinde çalışıyoruz."