CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Öztrak, "Biz, anayasal hakkımızı kullanarak 'hemen seçim, acil seçim' demek üzere meydanlara iniyoruz. İlk mitingimiz, 4 Aralık'ta Mersin'de olacak" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de kadın olmanın zor olduğunu, ekonomik ve sosyal baskıların yanında kadına karşı artan şiddetin ülkenin acı gerçeği olduğunu iddia etti.

Ekonomik krizin yarattığı belirsizlik ve istikrarsızlığın ülkedeki üretim ve ticareti vurduğunu savunan Öztrak, "Erdoğan'ın ekonomiye kerameti kendinden menkul, ideolojik saplantıyla malul, kibirle yoğrulmuş bakışı, egemenliğimizin, ulusal itibarımızın simgesi milli paramızı pul etti. Milli paramızla beraber, yurttaşlarımızın cebindeki paranın satın alma gücü de hızla eriyor" ifadesini kullandı.

İşçi, memur, emekli ve milyonlarca sabit gelirlinin her saniye daha da yoksullaştığını ileri süren Öztrak, artan döviz kurlarıyla ülkenin borç yükünün katlandığını ifade etti.

Haziran ayı sonu itibariyle dış borcun 446 milyar dolar olduğunu iddia eden Öztrak, "Herkes yarınından endişeli. Kimse önünü göremiyor. Çocuklarımız yatağa aç giriyor. Gençlerimiz gelecek umudunu yitirmiş, başka ülkelerde ekmeğini arama çabasında. Beşeri sermayemiz hızla yıpranıyor. Bir nesli kaybediyoruz" diye konuştu.

Merkez Bankası'nın Türk Lirası'nın değerini koruyamadığını ileri süren Öztrak, "Ekonomide kaos yaşanıyor. Hazine ve Maliye Bakanı ortada yok. Bu ülkede ekonomiye kim bakıyor belli değil. Bakanın yerine yardımcısı mesaj atıp duruyor. Attığı her mesaj piyasalardaki tedirginliği artırıyor" açıklamasını yaptı.

Vatandaşların son beş yılda geçmediği köprü, tünel ve yola 9.5 milyar dolar ödediğini öne süren Öztrak, "Toprak Mahsulleri Ofisi, bizim çiftçilerimizden buğdayı 2 bin 250 liraya aldı. Elin çiftçisine yüzde 50 daha fazla ödüyor, 3 bin 343 liraya buğday ithal ediyor. Bu nasıl bir kafa? Türk çiftçisini borca batır, elin çiftçisini ihya et. Şimdi bu kimi kurtarma savaşı?" diye sordu.
Öztrak, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nahyan'ın Türkiye ziyaretine ilişkin, "Daha dün FETÖ darbesinin arkasında olduğunu söyledikleri, etmedikleri hakaret bırakmadıkları, Birleşik Arap Emirlikleri'nin veliahdına getirdiği 10 milyar dolarla atadan dededen kalan son gümüşlerimizin yarısını alma fırsatını altın tabakta sundular. Katar'a Tank Palet'i peşkeş çekenlerin şimdi de bu ülkenin bir başka göz bebeği savunma sanayi tesislerini Birleşik Arap Emirlikleri'ne peşkeş çekeceğini uluslararası basın yazıp, çiziyor" dedi.

Yıllarca, "Asker siyasete niye karışıyor? Askeri vesayet kabul edilemez" diyenlerin şimdi Milli Güvenlik Kurulu'ndan medet umar hale geldiğini dile getiren Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ülkede emekli amiraller gıkını çıkarınca, Montrö ile ilgili bir bildiri yayımlayınca linç edilip darbeci yapılıyor. Ama Milli Savunma Bakanı'nın, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı'nın, Genelkurmay Başkanı'nın, kuvvet komutanlarının bulunduğu kuruldan 'Dış güçler ekonomiyi tehdit ediyor' mealinde bildiri yayınlanınca 'ileri demokrasi' oluyor. Siz bu ekonomiyi nasıl MGK'nin himmetine muhtaç hale getirdiniz? Allah aşkına ekonomi politikaları ne zamandan beri askerin ve güvenlik bürokrasisinin görev alanına giriyor?"

SEÇİM SANDIĞI MİLLETİN ÖNÜNE GETİRİLMELİ

Cumhur İttifakına erken seçim çağrısı yapan Öztrak, şunları kaydetti:

"Yarından tezi yok seçim sandığı milletin önüne getirilmelidir. Demokrasilerde sandıktan kaçılmaz. Sandıktan kaçan demokrat olamaz. Sandıktan kaçan milletin gözünde de gönlünde de sakıt olur. Bugün herkes demokrasiden yana taraf olmalıdır, sandık talebini gür bir sesle tahriklere kapılmadan dile getirmelidir. Gün artık susma günü değildir. Biz bu çerçevede anayasal hakkımızı kullanarak 'hemen seçim, acil seçim' demek üzere meydanlara iniyoruz. İlk mitingimiz 4 Aralık'ta Mersin'de olacak."