Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Antep Şubesi yöneticileri olan avukatlar Ergin Sözen, Bülent Öztürk, Dilovan Bozkuş, Fatma Altunbaş, Gamze Çöçelli, Fırat Kayacan, Deniz Kurtoğlu, Hasan Kuyaş, İnan Öztürk, Arif Şahin, Nazlı Bildirici, Ömer Kılıç, Saime Erdoğan ve Turgut Işıklı'nın 'örgüt üyesi olmak' iddiasıyla yargılandıkları davanın ilk duruşması Antep 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmada yargılanan avukatlar ile Antep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel'in yanı sıra 25 avukat hazır bulundu. Duruşmayı kapatılan ÇHD'nin yöneticileri ile Antep, Mersin, Antalya ve İzmir Barosu'na kayıtlı çok sayıda avukat da takip etti.

'YARGILANMADAN BERAAT ETMELİLER'

Kimlik beyanının ardından söz alan Antep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, iddianamede suç olarak gösterilen unsurların suç içermediğini belirterek, "Dosyada gösterilen suçlamalar avukatlık mesleğinin gerekleridir. Yapılanlar avukatlık mesleğinin doğasında bulunuyor. Herhangi ciddi bir suçlama içermeyen bu dosyada adı geçen avukat arkadaşlarımız ifadeleri alınmadan direkt beraat etmelidir" diye konuştu.

'17 YILLIK AVUKATIM BÖYLE REZİL DOSYA GÖRMEDİM'

Şarklı'dan sonra konuşan kapatılan ÇHD Genel Sekreteri Nergis Tuba Aslan da avukatların beraat etmesi gerektiğini söyledi.

Hazırlanan iddianameyi okuduğu zaman dehşete düştüğünü dile getiren Aslan, sanık koltuğundaki avukatların mesleklerini icra ettiğini aktardı.

Suç olmayan bir fiilden dolayı yargılama yapılamayacağını dile getiren Aslan, "Ben de ÇHD Genel Sekreteriyim. Yani buradaki arkadaşların elebaşı olarak görebilirsiniz. Burada ceza muhakeme kuralları tersten işliyor. ÇHD, valiliğin başvurusu sonucu 'terör örgütü' olarak görülmüştür. Ama hangi örgüt olduğunu bulamamış. Aylarca FETÖ olarak düşünülmüş. Bir süre sonra Terörle Mücadele Şubesi'ne sorulmuş. TEM de DHKP-C ile bağlantısı olduğunu söylemiş. Ama hiçbir bağ göstermemiştir. Burada ÇHD yargılanmaya çalışılıyor. İzmir ve Alanya'da da dosya açıldı ama takipsizlik verildi. 17 yıllık avukatım daha böyle rezil bir dosya görmedim."

'SANIKLARA NE SORACAKSINIZ'

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel de, dosyada örgütlenme hakkının yargılanmaya çalışıldığını dile getirdi.

Heyete "Sanıklara ne soracaksınız” diye soran Yücel, "Soracağınız hiçbir şey yoktur. Dernek çalışmaları suç değildir. ÇHD ezilenlerin sesidir. ÇHD yargılanamaz. Savcı, cesaretli olamayıp dosyayı hazırlamış olabilir. Hiç kimseye hiçbir soru sorulmadan dosya kapatılmalıdır" dedi.

Yargılamaya başlamadan beraat talebini değerlendiren mahkeme heyeti, talebin reddine karar vererek sanıkların savunmasına geçti.

'İDDİANEME ABSÜRTTÜR'

Yargılanan avukatlardan Fatma Altunbaş, yasalara göre kurulu bir derneğin üyesi olmanın suç olamayacağını söyledi. Aldıkları kararların hiçbir suç içermediğini vurgulayan Altunbaş, "Hiçbir örgütle bağımız yoktur. Sadece avukatlık yaptık. Bu suçlamaları kabul etmiyoruz. İddianame baştan sona absürttür. Avukatlık mesleğinden dolayı yargılanmaktan büyük hicap duyuyorum. İddianameyi ve suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.

'İDDİANAME AKLA MANTIĞA UYMUYOR'

Avukat Ömer Kılıç da, kendisine ve arkadaşlarına yöneltilen tüm suçlamaları reddetti.

Derneğin denetim kurulu üyesi olduğu için 'terörist' olmasının mümkün olmadığını aktaran Kılıç, "Ben avukatım. Bana ücretini ödeyen herkesi savunurum. Bu savunduklarım arasında FETÖ üyeliğinden suçlananlar da var. FETÖ üyeliğinden suçlananları savunduğum için aldığım parayı sözde DHCKP-C'ye aktarmışım. Bu nasıl bir suçlamadır? İddianamenin akla mantığa uyar hiçbir yanı yok" ifadelerini kullandı.

'YETERLİ DELİL YOK'

Savunmaların ardından mütalaasını veren iddia makamı, avukatlar hakkında iddia edilen suçla ilgili yeterli delil bulunamamasından dolayı yargılanan avukatların beraatını, avukat Bülent Öztürk'ün ise sosyal medya hesabından paylaştığı bir videodan dolayı 'örgüt propagandası yapmak' iddiasıyla cezalandırılmasını talep etti.

'SUÇ YOK Kİ DELİLİ OLSUN'

İddia makamının mütalaası ardından konuşan avukat Bülent Duran, avukatların yeterli delil olmamasından değil suç oluşmadığı için beraat etmeleri gerektiğini vurguladı.

Suçlama diye gösterilenlerin dernek faaliyeti, yani avukatlık mesleği olduğunu belirten Duran, "Bu dosyadan dolayı yargılama yapılması dahi kabul edilemez. Avukatlar suç işlememişler ki delili olsun. İddianame birçok yönden eksiktir. Sanıklar, suç oluşmadığı için beraat etsinler" dedi.

DELİL YETERSİZLİGİNDEN BERAAT

Avukatların savunmalarının ardından verilen aranın bitmesiyle mahkeme heyeti, tüm avukatlara yöneltilen 'örgüt üyeliği' suçlamasına ilişkin yeterli delil bulunulamamasından dolayı beraatına, avukat Bülent Öztürk'e ise 'örgüt propagandası yapmak' iddiasıyla 1 yıl 3 ay hapis cezası verilerek hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı