Zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına izin verilmesine olanak sağlayan düzenleme geri çekildi. Meclis'e seslenen zeytin üreticileri, "Zeytin bizim cennet meyvemiz, kesilmesin gari. Biz fabrika istemeyoz" sözleri ile tasarının tamamen geri çekilmesini istedi.

Ege Bölgesi'ndeki zeytin üreticilerinin bir daha gündeme getirilmemek üzere çekilmesini istediği tasarıya dair, İzmir ve Manisalı üreticiler, kendileri için "Tesis değil zeytin ağacı"nın hayati olduğunu vurguladı. 

'ZEYTİNLİKLERİ BIRAK, KANSERE BAK

Dihaber'de yer alan habere gör, Manisalı zeytin üreticisi İsmail Çolak, zeytin ağacının bir çocuk kadar zor yetiştirildiğini ifade etti. Hükümetin zeytinliklerden elini ayağını çekmesini istediklerini belirten Çolak, Türkiye'nin kanser tehdidi altında olan ülkeler arasında ikinci sırada olduğunu ifade etti. Zeytin ağaçlarının korunmasını isteyen Çolak, gerekirse zeytinliklerin yok edilmek istenmesine karşı zeytinliklerde uyuyacaklarını söyledi. Çolak zeytinliklerle uğraşılacağına kansere karşı mücadelenin güçlendirilmesini ve var olan tesislerin gerekli denetimlerinin yapılarak halk sağlığı üzerindeki etkisinin sona erdirilmesini istedi. Zeytin üreticisi Hüseyin Ağırbaş da, zeytinliklerin kesilmesini istemediklerini belirterek, tasarının tamamen geri çekilmesini istedi. 

'İZİN VERMEYECEZ GARİ'

Kolin firması tarafından daha önce Yırca'da 60’a yakın zeytin ağacı kesilen 68 yaşındaki Emine Sezen ise, daha önce de direnerek kazandıklarını hatırlattı. Zeytin ağaçları kesildiği zaman canının çok acıdığına dikkat çeken Sezen, Ege şivesi ile şu sözleri dile getirdi: “Zeytin bizim cennet meyvemiz kesilmesin gari. Biz zeytinlerimizin kesilmesine izin vermeyecez. Daha önce de mücadele verdik yine vercez. Biz fabrika istemeyoz. Santral yapa yapa ne tarlamız kaldı ne ağaçlarımız daha nereye santral gelip dikecekle. Kafamızı da kesseler zeytinimizden vazgeçmeyiz ve oraya santral yaptırmayacaz.” 

‘TAPULARDA BİLE BİR ZEYTİNLİ TARLA YAZIYOR’

İzmirli zeytin üreticisi Melek Hayta da, zeytinin Urla’da yüzyıllardır süren bir kültür mirası, islami olarak da kutsal bir ağaç olduğunu belirterek, tasarının yürürlüğe girmesi ile bu değerlerin yok edileceğini söyledi. 
Zeytinliklerin doğal yaşamın bir parçası ve geçim kaynağı olduğunun altını çizen Hayta, "Başka bir yere gidip sanayilerini tesislerini kursunlar. Kırsal, zeytinsiz boş araziler var gidip oraları değerlendirsinler. Bizim için yaşam kaynağımız olan zeytinlikler önemli. AKP üreticiyi değil kendisini düşünüyor. Çiftçi bu gün kan ağlıyor" diye konuştu.
Tasarının neden ısrarla gündeme getirildiğinin açıklanmadığını belirten zeytin üreticisi Nurettin Kılıç da, "Neden bir dönümde en az 15 zeytin ağacı bulunması gerektiğini de açıklamadılar. Oysa bizim tapularımız da bir zeytin ağaçlı tarla diye tapu kayıtlarımız var ” dedi. 
‘TASARI ÇÖPE ATILMAYANA DEK TETİKTEYİZ’
Zeytinliklerin daha fazla betonlaşmanın önünde engel olduğunu belirten üretici Çağatay Özcan Kokulu ise, tasarının taktik amaçlı komisyona geri çekildiğini aktardı. Tepkilerin dindirilmesi amacıyla tasarının çekildiği yönünde bir algı yaratıldığını belirten Kokulu, tasarının çöpe atılmasını istediklerini aksi takdirde tetikte nöbette olacaklarını dile getirdi. 
Üretici Mustafa Yaşar ise, tasarının geri çekilmesinin tek yolunun halkın tasarıya karşı direnişi olduğunu vurguladı.