3. Havalimanı'nın imar planları, TMMOB Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul şubeleri tarafından dava edildi.

Odalar, imar planların inşaat başlamadan önce onaylanması gerektiğine dikkat çekerek havalimanı inşaatının “kaçak” olduğunu ifade etti.

Odaların, iptal edilmesi istemiyle dava ettiği imar planları, şehrin ‘anayasası’ olarak bilinen 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı.

Havalimanını içerecek şekilde değiştirilen bu planlar, 17 Haziran 2004’te askıya çıkartılmıştı.

Elif İnce’nin Radikal’deki haberine göre, oda temsilcileri, dava konusu imar planlarının 3.Havalimanı inşaat başladıktan sonra hazırlanmasının hukuksuz olduğunu belirterek “Henüz yürürlüğe giren hiçbir imar planı bulunmadan kaçak bir inşaatın temelleri atılmıştır. Dava konusu planlar inşaatın başlatılmasından tam 10 gün sonra askıya çıkartılmıştır” dedi.

Açıklamada, imar planlarında öngörülen inşaatların İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin ormanlarını, sulak alanlarını, tarımsal alanlarını, ekolojik koridorlarını, yer altı ve yer üstü su kaynaklarını, flora ve faunasını yok edeceği; yollar ve yapılaşma birlikte büyük bir bölgede geçirimsiz, betonlaşmış bir alan oluşturacağı, mikro klima etkisi yaratarak iklim değişikliğini hızlandıracağı belirtildi.

Odaların dava gerekçelerinden biri de 3. Havalimanı, köprü bağlantı yolları ve bunların beraberinde getireceği yapılaşmayla İstanbul’un su kaynaklarının zarar görecek olması.

Dava dilekçesinde, havalimanı inşaatının Alibeyköy Barajı ve İstanbul çevresindeki tatlı su rezervlerinin %22'sine sahip olan ve şehir kullanım suyunun önemli bir bölümünü karşılayan Terkos Gölü’nün uzun mesafe koruma alanında kaldığı belirtilerek “Söz konusu projenin etrafında bulunan yüzeysel su kaynakları (Terkos Gölü, Alibeyköy barajı ve planlama aşaması devam eden Pirinççi Barajı) şu an Elmalı Barajı’nda olduğu gibi kullanılamaz hale gelecektir” denildi.

TMMOB Mimarlar Odası’ndan Mücella Yapıcı, İstanbul’un kuzeyinin yapılaşmaya açılmasının şehrin ‘anayasası’ olarak bilinen Çevre Düzeni Planı’yla çeliştiğini belirterek “2009’da dört üniversite tarafından hazırlanan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından imzalanan ve bakanlıkça onaylanan Çevre Düzeni Planı’nın neredeyse her sayfasında İstanbul’un kuzeyinin kesinlikle korunması gerektiği yazılı. Bu plana göre şehrin kuzeye doğru değil doğu-batı aksında genişlemesi gerekiyor. Şimdi 2009’daki bu planın tüm ilkeleriyle çelişen havalimanı, planın bir kopyası alınarak üzerine bir leke olarak işlenmiştir. Bu planlama hukukuna aykırıdır ve son derece gayriciddidir” dedi.

HAVALİMANI VAR YOL YOLLAR YOK

Yapıcı, inşaatı devam eden 3. Köprü ve bağlantı yollarının 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na işlenmediğine de dikkat çekerek “3.Havalimanı’nın tek ulaşım aksı olan 3.Köprü ve Kuzey Marmara bağlantı yollarının hala bu plana işlenmemiş olması açıklanamaz” dedi.

Oda temsilcileri, basın açıklamasında imar planlarında birçok hukuksuzluk olduğunu belirterek şu noktalara değindi:

3. Havalimanı’na ilişkin imar planları, 7 Haziran 2014’te temel atma töreniyle inşaatın başlatılmasından tam 10 gün sonra askıya çıkartıldı. İmar planları, sürecin en başında yani inşaat başlamadan hazırlanmalıydı.

3. Havalimanının ihalesi, henüz planlar ile ilgili hiçbir işlem yapılmamışken ve ÇED raporu için ‘olumlu’ kararı alınmadan yapıldı.

İhaleden sonra alınan ‘ÇED raporu olumlu’ kararı hakkında 21 Nisan 2014 tarihinde İstanbul 4. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Ancak yargılama devam ederken yeni bir ÇED raporu hazırlandı.

İnşaatı sürmekte olan 3. Köprü ve bağlantı yolları, hala şehrin ‘anayasası’ olarak bilinen 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na işlenmedi.

3. Havalimanı’nın ÇED raporlarında “Yapılması planlanan İstanbul Bölgesi 3. Havalimanı projesi kapsamında kıyı kenar çizgisinden ileride herhangi bir şekilde yapılaşmaya gidilmesi ve deniz dolgusunun yapılması bu aşamada planlanmamaktadır” denilmesine rağmen yargı konusu planların sınırları kıyı kenar çizgisini aşarak yaklaşık 20 hektarlık Karadeniz su alanını da havaalanı kapsamına sokuldu.