İstanbul'da yaşayan Tokatlılar, Yeşilırmak Tozanlı Çayı üzerinde yapılmak istenen 5 HES projesine karşı Taksim'de yürüyüş düzenledi.

 

Yeşilırmak Tozanlı Çevre Platformu'nun çağrısıyla Galatasaray'da bir araya gelen yüzlerce kişi, davul zurna eşliğinde Tokat'ın yöresel oyunlarını oynadı.

 

Daha sonra, "Tozanlı Vadisi'nde HES istemiyoruz", "Geleceğimize toprağımıza suyumuza sahip çıkıyoruz" pankartları arkasında yürüyüşe geçen Tokatlılar, "Tozanlı HES'lere mezar olacak", "Dereler özgürdür özgür akacak", "HES'lere inat yaşasın tabiat", "Hopa'dan Tokat'a eşkıyalar isyanda" sloganlarını attı. Yürüyüş kortejinin en önünde yöresel kıyafetleriyle kadınlar yer aldı.

 

Eylemde Hopa'da polisin attığı gaz bombası sonucu yaşamını yitiren Metin Lokumcu da anıldı. Davul zurna eşliğinde süren ve çevredekilerin yoğun ilgisini çeken yürüyüşün ardından Taksim Tramvay Durağı'nda Özge Erdoğan platform adına açıklama yaptı.

 

HES'LER ŞİRKETLERİ KARINA KAR KATMAK İÇİN

Erdoğan, Yeşilırmak Tozanlı Çayı üzerinde yapılmak istenen beş HES projesinin hiçbiri için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinin işletilmediğini, ayrıca inşaatların hazırlık ve başlangıç aşamalarında halka bilgi verilmediğini, acele kamulaştırmalarla halkın uyutulmaya çalışıldığını söyledi. Beton santrali kurmak için bazı arazilerin sahiplerinin haberi olmadan usulsüzce kiralandığını ve kanal çalışmalarından dolayı bölgede heyelanlar meydana geldiğini anlatan Erdoğan, "Yapılan uygulamaların doğa ve bölgede yaşayanlar açısından tümüyle zararlı olduğu, yalnızca şirketlerin karına kar katmak için yapıldığı açıkça anlaşılmaktadır" dedi.

 

HES'lerin yerli ve yabancı şirketlerin su kaynaklarına, yer altı ve yer üstü zenginliklerine hakim olmasına hizmet ettiğini ifade eden Erdoğan, HES'lere karşı hukuki mücadele başlattıklarını, bu mücadele sonucu Çilehane projesi inşaatının durduğunu hatırlattı.

 

HES'LER NEDENİYLE TARIM YAPILAMAYACAK

HES'lerin durdurulmaması durumunda Tozanlı Vadisi'nde bulunan 30'dan fazla köy ve kasabadaki yaşamın gittikçe zorlaşacağını ve tarım yapılamayacağını dile getiren Erdoğan, doğal yaşamın şimdiden zarar gördüğünü, toplu balık ölümleri yaşandığını bildirdi. Özge Erdoğan, inşaatlar başladığından bu yana ırmağın bulanık aktığını da söyledi.

 

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun "Krizin bizi teğet geçmesinin sebeplerinden biri HES'lerin ekonomiye katkısıdır" sözlerini de hatırlatarak, şöyle devam etti: "Bahsedilen ekonomik kalkınma kimler için geçerlidir? Sermaye, gücüne güç katarken, asgari ücretle geçinmeye çalışan halk hala kışlık yiyeceklerini köylerinden temin ederek ekonomi yapmaya uğraşıyorsa HES'ler bizim için ancak sırtımıza eklenen yeni bir kambur olacaktır. Doğanın katledildiği yerde yaşam olmaz, geçmiş silinir, kültür kaybolur ve biz de böylece sahip olduğumuz değerlerden yoksun kalırız, artık biz biz olmayız. Derelerimizi, toprağımızı, yaşamımızı savunmak meşrudur ve biz de sonuna kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz." (etha)