Rize İdare Mahkemesi, Rize'nin Çayeli ilçesinde yapılması planlanan 2 hidroelektrik santrali (HES) projesine verilen “ÇED olumlu” kararı için “yürütmeyi durdurma” kararı verdiği belirtildi.

Senoz Derneği Başkan Vekili Münir Yazıcı, yaptığı yazılı açıklamada, Doğu Karadeniz'de başta Rize olmak üzere yapılması planlanan HES projelerine karşı yürütülen demokratik mücadelenin yanında hukuk mücadelelerinin de devam ettiğini belirtti.

Bu kapsamda Çayeli ilçesi Senoz Vadisi'nde Ayone Enerji firmasına ait 20,30 megavat kurulu gücündeki Gürpınar Regülatörü ve HES projesi ile Kaçkar Enerji firması tarafından yapılması planlanan 6,94 megavat kurulu gücündeki Çiğdemli Regülatörü ve HES projelerinin “ÇED olumlu” raporları hakkında Rize İdare Mahkemesinde iptal ve yürütmenin durdurulması amacıyla dava açtıklarını kaydeden Yazıcı, şöyle devam etti:

12 HES’TEN 9’UNA DURDURMA

“Rize İdare Mahkemesi, bu HES projelerine verilen 'ÇED olumlu' kararları için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Verilen bu son kararlar ile Senoz Vadisi'nde yapılması planlanan 12 ayrı HES projesi için açılan 9 ayrı davanın tamamında yürütmeyi durdurma kararı verilmiş oldu.

Dernek olarak yaklaşık 4 yıldır Senoz Vadisi'nde HES'lere karşı mücadele ediyoruz. Ne hazindir ki bu mücadeleyi, görevi çevreyi korumak olan Çevre ve Orman Bakanlığına karşı yürütmek zorundayız. Senoz Vadisi'nde, 7 ayrı enerji firması tarafından geliştirilmiş 12 adet HES projesi mevcut. Bu projelerle vadimizin tüm suları kaynağından 45 kilometrelik vadi boyunca tünel ve borulara alınarak HES projelerine aktarılmakta ve firmalara 49 yıllığına devredilmektedir. Bu planlamalarda hiçbir çevre koruma anlayışı, yasa, kanun ve mevzuat hükümleri gözetilmemektedir.”

Yazıcı, yargı kararlarında, vadide tek tek projeler için yürütülecek ÇED sürecinin yanlış bir yaklaşım olduğunun vurgulandığını ifade ederek, şunları kaydetti:

“Vadide öngörülmüş tüm HES projeleri, bunun yanında taş ocağı, kum ve mıcır eleme tesislerinin bir bütün olarak ÇED sürecine tabi tutulması gerekiyor. Bu, çevre biliminin de gereğidir. Bir hukuk devletinde hukukun kararları, üstelik bu kararlar konunun uzmanı bilim insanlarının da belirlediği doğrultuda olmasına rağmen neden uygulanmaz? Neden onlarca benzer karara rağmen aynı anlayışla işlem yapılmaya devam edilmek istenir?

Bunun yanında daha önce mahkeme kararı ile iki kez iptal edilen Uzundere-II HES ve bir kez iptal edilen Kayalar HES projeleri ile Melekom HES, Sesli HES ve İncesu HES projeleri için Bakanlıkça ÇED süreçleri yürütülmektedir. Artık eminiz ki bu projeler için de Bakanlıktan 'ÇED olumlu' kararları çıkacaktır. Bizler de her kararı mahkemeye götürmekten asla geri durmayacağız. Mahkeme kararlarının açık hükümlerine rağmen aynı anlayışla işlem tesis etmeye devam eden, kararlara imza atan yetkilileri uyarıyoruz. İdari Yargılama Usul Kanununa göre maddi ve manevi tazminat davası ile karşı karşıyasınız.”

Akşam