İstanbul ’da, iki işçinin balçık altında kalarak can verdiği ‘Has Beton’ adlı taş ocağının, Orman Bakanlığı’na ait ormanlık alana hafriyat döktüğü ortaya çıktı. Bakanlığın şikayeti üzerine taş ocağının 93 bin 804 metrekarelik devlet ormanına hafriyat alanı olarak kullandığı için şirketin sahibi Hızır Kaptan hakkında iki yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Ayrıca ormanlık alanda meydana gelen 86 bin 459 TL’lik zararın tazmini için de ikinci bir dava daha başladı.

İsmail Saymaz'ın radikal.com.tr'de yer alan haberine göre, Gaziosmanpaşa 4. Sulh Ceza Mahkemesi'nde 2013 yılında açılan davanın iddianamesine göre orman işletmesi görevlilerince yapılan denetimler sırasında Fenertepe Orman İşletme Şefliği’nin sahasında bulunan Cebeci 168 Numaralı bölmede sınır ihlali olduğu fark edildi. Has Beton’un, Orman İşletmesi’nden aldığı izinli alanların dışında kalan 93 bin 804 metrekarelik alana, izinli alanlarından çıkardığı toprak ve hafriyatı döktüğü saptandı. Arazinin de iş makinesiyle düzlendiği görüldü. Bu nedenle Has Beton’un sahibi Hızır Kaptan hakkında 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 92. maddesi gereğince “maden ocağı işletmeye izin verilen alandaki sınırı aştığı” için altı aydan iki yıla kadar hapis cezası isteniyor. Orman İşletmesi Müdürlüğü ayrıca, oluşan 86 bin 459 TL’lik maddi zararın temini için de Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bir dava daha açtı.

İKİ İŞÇİ BALÇIĞIN ALTINDA ÖLMÜŞTÜ

İstanbul Sultangazi’de faaliyet gösteren ‘Has Beton’ adlı taş ocağında, geçen yıl 29 Haziran’da meydana gelen toprak kaymasında, kepçe operatörü Süleyman Akay ile kamyon şoförü Erdem Çelikmen tonlarca balçığın altında kalarak hayatını kaybetmişti. Olay yeri incelemesinde; ocağın içerisinden çıkarılan balçığın yüzeydeki bir alana döküldüğü ve etrafına kuru toprakla bent yapıldığı fakat yağışlarla beraber heyelanın oluştuğu ve bu sırada ocakta çalışan iki işçinin toprak yığını altında kaldığı saptanmıştı.

Kazada can veren 40 yaşındaki Süleyman Akay’ın, öldüğü günün sabahında cep telefonuyla çalıştığı hafriyat çukurunun görüntülerini çektiği anlaşılmıştı. Akay’ın öldükten sonra telefonunda bulunan bu görüntülerde, çalıştıkları metrelerce derinlikteki çukur ve çukuru çevreleyen kaya tepeleri görülüyordu. Akay’ın bu kaydı, bir kaza olması ihtimaline ilişkin çektiği ifade ediliyordu. Akay ayrıca, kepçede çalıştığı sırada kendi resmini de çekmişti. Görüntüler çekildikten birkaç saat sonra Akay ve Çelikmen, o hafriyat tepesinden gelen balçığın altında kalarak ölmüştü.

Hazırlanan bilirkişi raporunda, işveren Hızır Kaptan’ın “güvenli döküm sahası oluşturmadığı” kaydedilirken, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün “denetim yaptırarak, taş ocağının içerisine kontrolsüz bir biçimde döküm sahası yapılmamasını önlemediği” vurgulanmıştı. İSKİ’nin “atık suları akıtmaması gerektiği halde akıttığı ve ocakta çalışmayı zorlaştıracak bir biçimde balçık oluşumunu önleyecek tedbirleri almadığı” ifade edilmişti. Raporda; Kaptan ve üç yöneticisi ile soruşturma kapsamında yer almayan MİGEM ve İSKİ yetkililerinin asli kusurlu olduğu tespit edilmişti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu, mayıs ayında gelen ihbar üzerine ‘Has Beton’u haziran ayının teftiş programı kapsamına aldığı halde, iddiaya göre, seçim dönemi olduğu gerekçesiyle teftiş etmemiş, bu süreçte iş kazası meydana gelmişti. HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel’in soru önergesi üzerine bu ocakta kazadan sonra yapılan teftişte 23 eksikliğin tespit edildiği, bunun üzerine hem kapatma hem idari para cezası verildiği belirlenmişti. Ocak 2007’de 11, 2008’de 7 ve 2011’de 13 noksanlık görüldüğü halde para cezası ve ihtarla yetinildiği anlaşılmıştı.