İçeride Akkuyu Nükleer Santralı 'nın ÇED raporunun değerlendirmesi sürürken, Greenpeace Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na nükleere karşı 250 bin imzayı teslim etti. Greenpeace'den yapılan açıklamada "ÇED raporuyla ilgili karar ne olursa olsun mücadeleye devam edeceğiz" mesajı geldi.

Radikal’de yer alan habere göre, Akkuyu Nükleer Enerji Santrali Projesi'nin son ÇED raporunun değerlendirmesi sırasında Greenpeace Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önünde eylem yaptı. Bakanlık binasında gerçekleştirilen 'Akkuyu Enerji Santrali 2'nci İnceleme ve Değerlendirme Toplantısı' öncesi düzenlenen yapılan eylemde, Akkuyu için hazırlanan ÇED raporu eksikliklerle dolu olduğu gerekçesiyle protesto edildi.

Greenpeace üyeleri, 'Nükleere inat yaşasın hayat ' ve 'Nükleer çöplük istemiyoruz' sloganları atarken, Greenpeace yetkilileri de nükleer enerji santraline itiraz eden 250 bin kişinin imzasını bakanlık yetkililerine teslim etti.

Yapılan açıklamada geçen yıl hazırlanan ÇED raporuna ilişkin itirazlara rağmen, revize edilerek yeniden bakanlığa sunulan raporda eksiklikleri olduğu ve taleplerin yerine getirilemediği vurgulanarak şu ifadelere yer verildi: "Bir nükleer kaza gerçekleştiğinde bu kazanın hukuki ve mali sorumluluğunu kimin alacağı halen ÇED raporunda belli değildir. Aynı şekilde atıkların depolanması ve taşınması ile ilgili problemler ÇED raporunda giderilmemiştir. Atıkların Rusya'ya taşınması kuvvetle muhtemel bir durumdur. Nükleer atıklar Rusya'ya taşındığı zaman , bu atıkların deniz yoluyla boğazlar üzerinden Rusya'ya gönderilecek. Bu son derece riskli bir faaliyettir. Risklerin neler olduğu henüz paylaşılmamış, çevresel etki değerlendirmesi yapılmamış, bir kaza gerçekleştiği zaman sonuçlarının neler olacağını hala bilinmemektedir. Bu ÇED raporunun iade edilmesini ve nükleer enerji santralinin gerçekleşmemesini talep edeceğiz."

ACİL DURUM PLANI 5 KM ÇAPINDA ALANI KAPSIYOR

Rosatom Şirketi, Mersin Akkuyu’da kurmayı planladığı nükleer santralin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu’nu 3. kez Çevre Bakanlığı’na sundu. Nükleer santrala karşı kampanya yürüten Greenpeace, gerekçelerini ve ÇED raporuna itirazlarını kampanya metninde şöyle sıraladı.

"- İstanbul ve çevresi de tehdit altında.

Santralden çıkan nükleer atıklar Rusya’ya transfer edilirken boğazlardan geçecek. Dünyada her yıl, nükleer madde taşımacılığında en az iki kaza yaşanıyor. İstanbul Boğazı en tehlikeli kaza alanlarından biri.

- Akdeniz foku ve Caretta carettalar yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Santralin kullandığı soğutma suyu Akdeniz’de su sıcaklığının artmasına neden olacak ve tüm deniz yaşamını tehdit edecek.

- Sorumluluk alan yok.

Olası bir kazada küçük bir miktar dışında sorumluluğu alacak kimse yok. Kaza olursa milyonlarca dolar halkın yani senin cebinden çıkacak. Rosatom’un ise hiçbir sorumluluğu yok.

- Türkiye nükleer istemiyor.

Türkiye’nin %64’ü nükleer santral istemezken, %82’si nükleer santrallere yakın yaşamak istemiyor.

- Acil durum planı sadece 5 km. çapını kapsıyor.

Oysa bir kaza olması durumunda Türkiye’nin tamamı ve komşu ülkeler de radyasyondan etkilenecek."