Seçil Türkkan / BİRGÜN

Şimşirli Köyü’ndeki dinamitle usulsüz patlatma yapılan HES’i protesto eden köylülere Jandarma ‘çalışmaya engel olmayın’ diyerek saldırdı. Darp edilen bir köylü, ‘Bir avuç suyumuzu da istiyorlar’ dedi.

Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı Şimşirli köyünde Onur Elektrik Enerjisi Üretim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan Hidroelektrik Santral (HES) inşaatında usulsüz dinamit patlatılması gerekçesiyle oturma eylemi yapan köylüler jandarma tarafından önceki gün darp edildi.

Havva Bir: ‘Uyarı yapmadan üzerimize saldırıp coplamaya başladılar’ derken, Bahri Bir ‘Jandarma’nın şirketin çalışmasına engel olmayın’ diyerek köylülere vurmaya başladığını anlattı. Avukat Yakup Okumuşoğlu ise Jandarma hakkında gerekli yasal işlemleri başlatacaklarını söyledi.

PATLATMA İŞLEMİ USULSÜZ

Şimşirli Regülatörü ve HES Projesi Nihai ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporuna göre şirketin inşaat aşamasında yapılacak patlatma işlemleri sırasında fauna türlerinin Mart-Haziran ayları ve sucul ekosistemde bulunan canlıların üreme dönemleri olan Eylül ve Aralık ayları dışında gerçekleştirilmesi gerekiyor, bu dönem içinde şirketin dinamitle patlatma yapmaması gerekiyor.

SEÇİM ÖNCESİ VAAT: 10 MV ALTI HES YOK

Yapılması planlanan HES Projesi’nin, EPDK’nın 2012’de verdiği üretim lisansına göre 4,9 MV enerji üretmesi bekleniyor. Fakat eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Kasım 2013’te yaptığı açıklamada bundan böyle 10 MV’ın altındaki HES’lere izin vermeyeceklerini ‘Haklısınız, HES’lerle ufak dereleri mahvediyoruz. Türkiye, yılda 60 milyar dolarlık enerji ithal ediyor. Nükleer santral olmadan bu işin altından kalkamayız.” sözleriyle açıklamış, Şimşirli’deki HES inşaatının da durmasına sebep olmuştu. Aynı konuşma ise nükleer santral atağının sinyallerini vermişti.

‘SUYUMUZA GÖZ KOYDULAR’

Jandarmanın coplu saldırısına uğrayan köylülerden Havva Bir ‘Yapılması planlanan santral için zaten az olan, kendimize yetecek suyumuzu elimizden almak istiyorlar’ diye konuştu. Yaşadıklarını ise şöyle anlattı: “Karayolunun kenarında bekliyorduk, kalkmamız için hiçbir uyarı yapmadılar. 20 kadın oturma eylemindeydik. Komutanın ‘saldırın’ dediğini duydum. Sonra copla bizlere vurmaya başladılar. Doktor bana darp raporu verdi.” dedi.

Havva Bir, santrala karşı olma gerekçesini ise şöyle açıklıyor: “Bizim deremizin suyu çok az, daha önce de büyük bir santral yaptılar. Şimdi kalan suyumuzu istiyorlar. İntikam mı alıyorlar anlamıyoruz? Ben artık askere de polise de güvenmem. İfademde de söyledim” dedi.

‘ENGEL OLMAYIN’ DAYAĞI

Kadınlar oturma eylemi yaparken köyün erkekleri de yolun karşı kaldırımındaydı. Havva Bir’in eşi Bahri Bir ise yaşadıklarını askerin halka saldırısı olarak niteliyor. “Jandarma şirketin çalışmasına engel olmayın, dedi. Bir süre sonra komutan ‘Kalkmıyor musunuz?’ diye sordu, 100 kadar asker cop ve kalkanlarıyla bizlere saldırmaya başladı. Bize ‘Buraya santral yapmayacağız’ demişlerdi ve köyümüzün muhtarı bizzat Başbakan’la görüşmüştü fakat seçimlerden sonra inşaat yeniden başladı. Yüzü dağılanlar var. Böyle bir saldırıyı daha önce ne gördüm, ne yaşadım.” dedi.

ÇED RAPORUNA UYMUYORLAR

Avukat Yakup Okumuşoğlu ise Eski Bakan Bayraktar’ın verdiği söze vurgu yaptı ve ‘Hesabını sorarsınız’ demişlerdi ama kendilerinin onayladığı ÇED raporuna uymadılar değerlendirmesinde bulundu. Okumuşoğlu: ÇED raporunda patlatmanın belli dönemler içim yapılabileceği söyleniyor fakat firma ikinci kez patlatma işine girişti. Eski Bakan Bayraktar’ın söylediği 10 MW’ın altında HES yaparsak hesabını sorarsınız demişti. Seçimlerden önce verilmiş bir vaaddi. Kendi onayladıkları ÇED raporuna uymuyorlar. Jandarmanın saldırısı için de köylüler şikayette bulundu, takipçisi olacağız” dedi.