SERDAR KORUCU / RADİKAL

Fotoğraf: Kerem Yücel

Barışçıl göstericileri taşıyan bir gemi… Ve o gemiye inen eli silahlı ‘güvenlik’ güçleri… Ölüm makinelerini doğrulttukları sivil toplum gönüllüleri… Hiçbir karşılık vermeyen, dünyaya ders verircesine sessizce direnen… Rusya’nın gözaltında tuttuğu 28’i Greenpeace üyesi, 2’si serbest gazeteci 30 kişi için ‘polise mukavemet’ suçlamasına karşı örgüt, olay anında çekilen görüntüleri yayımladı. Gözaltına alınan göstericilerden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Gizem Akhan’ın ailesi ise görüntülerle ilgili ilk kez Radikal-CNN Türk’e konuştu. Aile , “Onlar 30 iyi insan, görüntüler de bunu gösteriyor” diyor…

‘GÜÇLÜ OLMAMIZ GEREKİYOR’

18 Eylül’de gözaltına alınan Gizem Akhan’ın Heybeliada Ruhban Okulu’na bakan geniş balkonlu evine ilk kez gitti ailesi. Yanlarında yıllardır ailenin üyesi sayılan Gizem’in hem ev hem yol arkadaşı Bilge Öztürk ile…

Hepsi metanetli. Hepsi kararlı. Hepsinin ağzından ortak tek bir cümle çıkıyor: “Güçlü olmamız gerekiyor Gizem için. O da bunu istiyor.”

Ne annesi Tülay Akhan ne babası Mustafa Akhan alışkın gazetecilerle konuşmaya. Fakat kızlarının davasının sonuna kadar arkasında durduklarını da söylemek istiyorlar. Tülay Akhan alıyor sözü önce, “18 yaşında Greenpeace’e katılışı doğum günü hediyesi gibiydi. Hep yanında durduk, duracağız da” diyor. Ardındansa bugüne kadar medyayla hiç temas kurmayan babası Mustafa Akhan sessizliğini bozuyor, “Ben hayatımı doğa üstüne kurdum. Onun da çocukluktan beri bu konuya meyli vardı. Bu nedenle aktivist olmak istediğinde desteğimizi hiç esirgemedik” diyor.

Söz Greenpeace’in yayımladığı görüntülere geliyor. Rusya’nın ‘polise mukavemet’ iddiasını ortaya atması sonrasında örgütün medyayla paylaştığı, silahlı güvenlik güçlerinin Greenpeace gemisini basma anlarına. Ve eylemcilerin ellerini kaldırıp teslim olurcasına sessizce direnmelerine…

4 KEZ GÖRÜŞEBİLDİLER

Tülay Akhan, görüntüleri dehşet olarak niteliyor, “Çok korktuk tabii. Çocuğumun o ortamdan sağlıklı çıkabilmesi için dua ediyorum” diyor. Polise mukavemet suçlamasına ise tepkili: “Nasıl bir mukavemettir bilmiyorum hepsi ellerini açarak kollarını kaldırıyor. Zaten tarihinde şiddet olmayan bir örgüt.” Bugüne kadar 4 kez görüşmüş aile Gizem ile telefonda… En sonuncusu beklemedikleri bir anda cumartesi sabahı çalan telefonun sesi ile gerçekleşmiş. Uzun uzun konuşmuşlar. Gizem’in ailesine mesajı ise net olmuş, “Üzülmeyin” demiş, “Belli bir amaç uğruna buradayız, önemli olan bunun bilinmesi.”

Meclis’e, Dışişleri’ne ve konsolosluğa olaydan 15 gün sonra dilekçe yazmış aile. Kızları ile de konsolosluk üzerinden iletişim kurabilmişler zaten. Dışişleri Bakanlığı’ndansa dilekçenin ardından bir mail gelmiş “Yapılması gerekenler yapılıyor” diye…

Anne Tülay Akhan, “Ne zaman bırakılmasını bekliyoruz” sorusunu ise yarıda bölüyor hızla. Hep bu cevabı vermek istediği için… “Hemen” diyor ve ekliyor: “Onların orada kalmaması gerekiyor. Onlar 30 iyi insan, görüntüler de bunu gösteriyor.”

Baba Mustafa Akhan da görüntülerden etkilenmiş. Özellikle de sessiz direnişlerinden. “Greenpeace böyle bir örgüt. Karşı tarafa zarar vermeyecek eylemler yapıyorlar. Pasif bir direniş gösteriyorlar. Onları holiganlıkla, direnç göstermekle itham edenlerin bunu görmesi gerekiyor. O görüntülerde ben haklılığımızı gördüm sadece. Aslında o eylem silahla gemiye inenler için de yapılan bir eylemdi. Herkes için, herkesin geleceği içindi. Keşke biraz daha farklı bir süreç işletilseydi…”

GİZEM ADADA YÜRÜMEYİ ÖZLEMİŞ

Çevre mücadelesinin bilinen isimlerinden Bilge Öztürk de aile ile birlikte Gizem’in yolunu gözlüyor. 7 yıllık ev ve yol arkadaşı için anne ve babanın sözleri sırasında kendini tutsa da sonunda engelleyemiyor gözyaşlarını. Duyguları yansıyor gözlerinden akan damlalarda… “Gizem hoplaya zıplaya gitmişti. Bizim için ondan ayrılmak çok zor. Onu görmeyeli 5 ay oldu. Biz ilk kez Gizem gittikten sonra bir aradayız. Kutuplar için mücadele eden insanların tutuklu olması çok saçma. Gizem gelsin artık. Planlarımız var bizim. Adada yürümeyi çok özlemiş. Dört adımdan daha fazla yürüyebileceği bir alanın olmasını istiyorum sadece.”

ÖZEL VAGONLA ST. PETERSBURG’A DOĞRU YOLA ÇIKTILAR

Gizem Akhan’ın da aralarında bulunduğu 30 Greenpeace üyesi dün St. Petersburg’daki hapishaneye nakledilmek üzere özel vagonla Murmansk’tan yola çıktı. Rusya Soruşturma Komisyonu’ndan yapılan açıklamada nakle ‘davanın Murmansk Bölge Mahkemesi’nin yetki alanına girmediği’ gerekçe olarak gösterildi.

Rusya sınır güvenlik güçleri 18 Eylül’de Gazprom’a ait platforma tırmanmaya çalışan 2 Greenpeace eylemcisine müdahalede bulunmuştu. Bir sonraki gün de Arctic Sunrise gemisine operasyon düzenleyen Rus güvenlik görevlileri, 30 eylemciyi gözaltına almıştı. 30 çevreci, Rus yasalarına göre 7-15 yıl hapis cezası getiren korsanlık ve holiganizmle suçlanıyor.