Rize'de dereler kuruyunca HES'ler üretime ara verdi …

Rize'de dere yataklarında suyun azalması nedeniyle hidroelektrik santraller elektrik üretimlerine ara vermek zorunda kaldı.

Yıllık 2 bin 300 milimetre yağış oranı ile Türkiye'nin en çok yağış alan ili olan Rize, en kurak kış mevsimini geçiriyor.

Meteorolojik verilere göre, kış döneminde 8.2 kilogram yağışın düştüğü Rize'de vadilerdeki dereler de kuruma noktasına geldi.

Dere sularının azaldığı vadilerdeki Hidroelektrik Santraller de üretimlerine ara vermek zorunda kaldı.

İkizdere Vadisi'nde Cevizlik, Güneysu Gürgen Vadisi'nde Kale ve Çayeli Senoz Vadisi'ndeki Uzundere hidroelektrik santralleri, derelerdeki yetersiz su miktarı nedeniyle bir süre su tutarak sonradan üretime geçti, ardından yine su tutarak elektrik üretmeye çalıştı.

DEKAP Dönem Sözcüsü Ömer Şan, HES'lerin inşa edildiği derelerin kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını belirterek, sularının tünele alındığı bölgelerde ise derelerin tamamen kuruma aşamasına geldiğini söyledi.

Rize'deki vadilerde elektrik üretimine başlayan 3 ayrı HES projesinin dere yataklarında su bulunmaması nedeniyle tribünlerini çalıştıramadığını ve üretime ara verdiğini ifade eden Şan, bu santrallerin ancak uzun süre su tuttuktan sonra üretime geçebildiğini anlattı.

Şan, "Burada en büyük tehlike önümüzdeki yıllarda küresel ısınmanın daha da artmasıyla kuraklığın büyüyeceğidir. Böylece vadilerde birbiri ardına sıralanan HES'lerin rantabl olarak çalışmayacağı görülüyor. Bunun yanında yapılan tünel tipi HES projeleri sırasındaki patlatmalardan dolayı dereleri besleyen yeraltı suları yön değiştiriyor veya kayboluyor. Bölgede yapılan en ufak patlatmalar Kandilli Rasathanesi'nde deprem olarak kaydediliyor” dedi.

"En büyük sorumluluk Bakan Eroğlu'nun"

En büyük sorumluluğun HES projelerini bölgeye dayatan ve Bakanlığının sorumluluğunda olmamasına rağmen Enerji Bakanı gibi projeleri savunan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nda olduğunu öne süren Şan, "Projelerin nereye varacağı ve doğal yaşam alanlarına nasıl zarar vereceği mahkeme kararları ile ortaya konulmasına rağmen bu çalışmaların üzerine gidilmesine anlam veremiyoruz" dedi.

"Bakan Eroğlu, 'Bu derelerde su vardı da biz mi içtik?' demişti. Kendisine şunu sormak lazım; Madem bu derelerde su yoktu ve siz bu suyu içmediniz neden vadilerde bu kadar HES projesine izin verdiniz? İkizdere'ye 26, Solaklı'ya 34, Fındıklı'da ve Senoz'da 16 projeye neden izin verdiniz? Birbiri ardına sıralanmış HES'lerin doğal dengeye etkisini düşündüğümüzde bu kuraklığın artacağını düşünüyoruz" diyen Şan, "Bu nedenle bölgede planlanan HES projelerinin biran önce iptal edilerek geniş ölçüde bilimsel araştırma yapılması gerekiyor. Bu bölgedeki iklimsel değişimin araştırılması için ayrıca Mecliste bir komisyon kurulması da şart. Umarız herkes sorumluluklarının gereğini yerine getirir" şeklinde konuştu.

Doğu Karadeniz'deki HES sayısı 600'ü geçti

Bu arada Doğu Karadeniz'de işletilen, inşa ve proje aşamasında olan veya yapılması planlanan HES'lerin sayısı 600'ü aştı.

DSİ verilerine göre HES'lerin 169'u Trabzon, 123'ü Rize, 176'sı Artvin, 82'si Giresun, 63'ünün Ordu'da yapımı planlanıyor.

Bölgede inşa ve proje aşamasında olan 145 HES için başta Rize ve Artvin olmak üzere 65 dava açıldı. Bunlardan 34'ü sonuçlandı. Sonuçlananların 33'ünde karar çevrecilerin lehine çıktı.

CNN