Sivas’ın Kangal ilçesindeki Bakırtepe’de siyanürlü altın madenciliğine karşı Sivas Çevre Platformu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, meslek odaları ve sendikalar tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na karşı açılan davada bir kez daha yürütmeyi durdurma kararı çıktı.

Sivas İdare Mahkemesi, ÇED olumlu kararını  ilk olarak Mayıs 2013′te, proje faaliyetlerinin başlamasının telafisi güç zararlar doğurabileceği gerekçesiyle Bakanlığın savunması alınana kadar durdurmuştu. Bakanlığın ve şirketin savunmalarını yetersiz bulan mahkeme, Temmuz 2013’te keşif ve bilirkişi incelemesi yapılana kadar ikinci kez yürütmeyi durdurdu. Birgün’den Olgu Kundakçı’nın haberine göre, bilirkişi keşfi incelemesi ardından verilen son yürütmeyi durdurma kararıyla ÇED Olumlu kararı üçüncü kez durdurulmuş oldu.

ÇED RAPORU EKSİK

Mahkeme, bölgede yapılan bilirkişi keşfi ardından proje faaliyetinin uygulanması halinde, çevre ve insan sağlığı açısından telafisi güç zararlar doğurabileceği gerekçesiyle ÇED Olumlu kararını durdurdu. ÇED raporunun flora fauna, bölgenin jeolojik yapısı ve yeraltı suları ile ilgili bölümlerinin eksik olduğuna karar veren mahkeme, yeni bir ÇED süreci şartı koştu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına itirazı ise  Sivas Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedildi.

6 GÜNLÜK ÇALIŞMA YAPILMIŞ, AĞAÇLAR YOK SAYILMIŞ

Mahkeme kararında, madene çalışma izni verilmesiyle bitkisel toprağın yok olmasının hemen başlayacağını belirtti,  bölgenin bitki örtüsüne ilişkin bölümün yenilenmesi gerektiğine karar verdi. Kararda, Bakırtepe’nin florasına ilişkin arazi çalışmasının altı gün içinde toplanan bitkiler ve gözlemlerle sınırlı olduğu belirtildi. ÇED raporu için sadece Haziran ayındaki bitkilerle tüm bitkilerin neredeyse kurumuş olduğu Eylül ayında üçer günlük arazi çalışması yapılmış, Bakırtepe yamaçlarındaki  ardıç, söğüt ve kavak ağaçlarıyla, bölgede Alevi halkı için kutsal olan ziyaret yerinde yetiştirilen çam ağaçları yok sayılmıştı.

DOĞAL RİSK DEĞERLENDİRMESİ YOK

Kararda, ÇED raporunda Bakırtepe’nin jeolojik yapısına ilişkin yapılan araştırma da yetersiz görüldü. Buna göre, eğimli yerler için erozyon, heyelan ve çığ afetlerine yönelik herhangi bir doğal risk değerlendirmesi yapılmadı. ÇED raporunda depremsellikle ilgili sunulan haritanın ise hiçbir anlamı olmadığı belirtildi. Bakırtepe’deki bazı su kaynaklarının bölgede faaliyet görecek maden ocağından doğrudan etkileneceği, ancak bununla ilgili yeterli araştırma yapılmadığı belirtildi.

ŞİRKET ARAZİYİ BOZDU, HAYVANCILIĞI ENGELLİYOR

Şirketin  bölgede madencilik yapabilmek için Eğricek Köyü’nde mera vasıflı  yaklaşık 43 hektarlık bir alanda vasıf değişikliği için yaptığı başvuru da Başbakanlık tarafından reddedildi. Ancak şirket, ilk yürütmenin durdurulması kararından  sonra bozduğu arazileri düzeltmesi ve tel örgüleri kaldırılması talebine rağmen bir şey yapmadı. Bölgede halen faaliyet yürütmese de şirketin şantiyesi bulunuyor. Çektiği tel örgüler ise hayvancılık faaliyetlerini engelliyor. Bölge halkı bu nedenle konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacak.

(Sendika.Org)