Bugün tartıştığımız konu;

Ne 1915’in çöküşe geçen imparatorluğunda iç çatışmaların tansiyonu yükselttiği, halkların birbirini boğazladığı Anadolu’da, yönetimin aldığı bir kararla binlerce yıllık bir halkın ölüme sürülmesi,

Ne 1934’te antisemitizmin Avrupa’daki dalgasının yeni kurulan cumhuriyetin batı sahillerine vurması nedeniyle yaşanan ilk pogrom olan Trakya Olayları,

Ne genç cumhuriyetin en paranoyak döneminde orantısız güç kullandığı 1938’in Dersim’inde kadın – çocuk gözetmeyen katliamı,

Ne 1943’lerin Van’ında Mustafa Muğalı’nın sorgusuz sualsiz 33 kişiyi hayvan kaçakçılığı iddiasıyla kurşuna dizmesi,

Ne de 1955’lerde İstanbul’daki gayrimüslim sermayenin el değiştirmesi için yapılan 6-7 Eylül Olayları…

Liste uzayıp gidiyor böylece…

Ama bugün yıl dönümünü geride bıraktığımız katliamın bunlardan bir farkı var: Bu olayın tanıkları hala aramızda.

Sadece bir yıl önceydi…

28 Aralık 2011 günüydü…

Gözler yılbaşına çevrilmişti… Tıpkı bugünkü gibi…

Önce telefonlar çaldı ardı ardına…

Sonrasında twitter’da yazılar, görüntüler paylaşılmaya başlandı…

Kimine göre “Uludere Olayı” olarak anılacaktı o gün gelecekte…

Kimine göre “Roboski Katliamı”…

Kim ne derse desin, herkes o gece olanları sosyal medyadan öğrenecekti.

Öyle ya geri kalanlar kör, sağır ve dilsizdi…

Her ne kadar vesayetin kaldırıldığı iddia edilse de aynı günlerde, asker ya da hükümetten açıklama gelmeden haber yapıl(a)mamıştı. Bölgedeki muhabirler teyit etse de, görüntüler ve sesler çoktan suyun öteki yakasına ulaşsa da…

Peki ne mi oldu sonrasında?

“Resmi” açıklamalar ile “itidalli” yapıldı yayınlar.

Bir iki gün konuşuluverdi dillerde…

Hepsi bu…

Kısa zamanda etkisi atlatılıverdi Batı’dan.

Yerini yılbaşı heyecanı kapladı, sanki hiçbir şey olmamış gibi.

Ne belediyeler kutlamalarını iptal etti, ne de kurumsal şirketler…

Bu kez köylüleri öldüren jetlerin attığı bombalar değil, havai fişeklerin renkli ışıkları aydınlattı geceyi…

Sanki 34 kişi, üç gün önce devletin silahı ile öldürülmemişçesine…

İşte böyle bir yıl geçti üzerinden…

Ve şimdi hala birileri geçmişle yüzleşmekten söz ediyor Türkiye’de… Sanki bir yıl önce bu topraklarda hiçbir acı yaşanmamış gibi…