Artvin Cerattepe’de Cengiz-Özaltın ortaklığındaki bakır ve altın madeni arama projesinin iptali için açılan davanın duruşması 19 Eylül Pazartesi sabahı Rize İdare Mahkemesi’nde görülecek. Türkiye'nin en büyük çevre davası olma özelliği taşıyan Cerattepe'deki davanın dönüm noktalarından biri olması beklenen duruşmanın ardından taraflar Rize İdare Mahkemesi’nden gelecek kararı beklemeye koyulacak. Yeşil Artvin Derneği, madencilik girişimlerinin 2009 ve 2016’da olmak üzere iki defa mahkemeler tarafından durdurulduğu ve Danıştay’ın da bu kararları onayladığının altı çizildi.

Doğu Eroğlu'nun Birgün'de yer alan haberi şöyle:

Kanadalı yatırımcılar döneminde ve Özaltın Holding’in ilk projesine yargıdan iptal kararları gelmesine karşın üçüncü defa aynı süreci yaşayan Artvin’de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Cerattepe’deki maden arama projesi için verdiği Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Kararının iptal edilmesi halinde üçüncü kez yargı Artvin’de maden arama çalışması yapılamayacağını tescillemiş olacak. Duruşma öncesinde mücadeleye destek çağrısında bulunan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan duruşma yaklaştıkça iktidara yakın basında çıkan Cengiz Holding ve maden projesi yanlısı haberlerin de şirket tarafından yaptırıldığını, bazı haberler hakkında yargıya başvuracaklarını söyledi.

MÜCADELE 90’LARDAN BERİ SÜRÜYOR 

Cengiz Holding’in başlatmak istediği maden arama projesi, Artvinlilerin maden karşıtı mücadelelerinde karşılarında dikilen ilk tehlike değil. Maden projesi ilk olarak 1990’lı yılların başında, Kanadalı şirket Cominco tarafından hayata geçirildi. Bir süre yürütülen madencilik faaliyetlerine karşı açılan dava, kentteki pek çok farklı politik görüş ve organizasyonun mensuplarını bir araya getiren direniş örgütü Yeşil Artvin Derneği’nin de mücadeleye resmen dahlini sağladı. Ancak dava sürerken Cominco maden projesindeki hisselerini InmetMining firmasına devretti. Yine de Artvinliler, Cominco ile InmetMining şirketlerinin Ankara’daki yazışma adreslerinin aynı olduğunu fark ettikleri anı hâlâ şaşkınlıkla anlatıyor.

ÖZALTIN-CENGİZ ORTAKLIĞI 

Kanadalı şirketlerin Cerattepe’deki faaliyetlerini durdurmayı başaran Artvin halkı, yıllar sonra yeniden benzer bir durumla karşılaştı. Yıllar boyu nabız yoklamaları yapılan Cerattepe için yeni proje, AKP’ye yakın sermaye gruplarından biri olan Özaltın Holding’den geldi.

İtirazlara karşın Özaltın’ın Cerattepe için hazırladığı maden arama projesine ilişkin ÇED Raporu hakkında Bakanlık 18 Temmuz 2013’te olumlu karar verdi; yargı süreci de çok geçmeden başladı.

TARİHİ KARAR: ARTVİN YA DA MADEN 

Hem Artvin için hem de Türkiye’deki yerel yaşam hakkı direnişleri için tarihi nitelikteki karar da, Özaltın’ın Cerattepe projesine verilen ÇED Olumlu Kararının iptali için Artvinlilerin açtığı davaya bakan Rize İdare Mahkemesince alındı. ÇED Olumlu Kararının yürütmesini 20 Kasım 2014’te durduran Mahkeme, 24 Aralık 2014’teki iptal kararındaysa Artvin mücadelesinin tarihine geçen, “Ya Artvin ya maden” sloganına da kaynaklık eden şu ifadeleri kullandı:
“Planlanan maden faaliyetlerinin hayata geçirilmesinin Artvin ilinin sakinleri açısından yaşam alanı olmaktan çıkaracağı, proje ile projenin etkisi altındaki yaşam alanlarının bir arada olamayacağı kanaatine varılmıştır.”

YENİ ÇED’E JET ONAY 

Artvin’de maden arama projesi yapılamayacağının altını çizen karara karşın Özaltın Holding’in yeni bir ÇED Olumlu Kararı’na kavuşması yalnızca günler aldı. Yürütmeyi durdurma kararının gerekçesini bile görmeden, 2009/7 sayılı Genelgeden faydalanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına başvuran Özaltın Holding, projeye ilişkin birkaç ufak değişiklik yaparak, yeni bir ÇED süreci yürütülmeksizin, 25 Aralık 2014’te, yani iptal kararının bir gün sonrasında yeni bir ÇED Olumlu Kararı almış oldu.

CENGİZ'E ÖZEL İHALE 

Cominco’nun isim değiştirip InmetMining adıyla faaliyetlerine devam etmesine benzer bir hülle olayı da Özaltın ile Cengiz arasında yaşandı. İptal edilen ÇED Olumlu Kararı’nın yeniden karşılarına dikilmesinin şaşkınlığını yaşayan Artvin halkının, Cengiz Holding’e özel açılan altyüklenici ihalesi hakkındaki itirazları da dikkate alınmadı. Yeşil Artvin Derneği’nin Yönetim Kurulu üyelerinden Avukat Bedrettin Kalın’a göre ihale Cengiz Holding’in kazanması için tasarlandı. İhale şartnamesindeki “Yıllık 500 bin ton tüvanan maden kapasiteli işletme sahibi olma” şartını yalnızca Cengiz Holding’in sahibi olduğu Eti Bakır sağlıyordu. Böylelikle Özaltın’dan sonra, AKP’ye en yakın şirketlerden biri olan Cengiz Holding de Artvin ‘maden pazarına’ girmiş oldu.

BAŞBAKANLA GÖRÜŞME SIRASINDA YER TAHSİSİ
 
2014’ün son günlerinde çıkan ÇED Olumlu kararının ardından Artvinliler 2015’i gergin bir bekleyişle geçirdi. Cengiz Holding beklenen hamlesini Şubat 2016’da yaptı; beraberinde polis ve jandarmayla Artvin’e gelen Cengiz Holding’in iş makineleri Cerattepe mevkiine çıkmak isteyince kentte günlerce sürecek direniş başladı.

Günler süren Artvin Cerattepe direnişi tüm ülke gündeminin ilk sırasına tırmanınca devreye girmek zorunda kalan dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu ve bakanları, yargı süreci sonuçlanana dek Cerattepe’de çalışma yapılmayacağının sözünü verdi. Yine de, Başbakanın Artvin direnişinin temsilcileriyle görüştüğü sıralarda Cengiz Holding’e resmen yapılan yer tahsisi, şirketin ve özel güvenliklerinin Cerattepe’ye yerleşmesini sağladı.

Bu aşamadan sonra Cengiz Holding, ufak ama kararlı adımlarla süreci yürütmeye başladı. Cengiz Holding önce Cerattepe’de 50 kişilik silahsız özel güvenlik birimi bulundurma iznini lağvedip Artvin Valiliği’nden 60 kişilik silahlı güvenlik birimi kurma izni aldı. Bunu, Artvinli sivil toplum örgütlerinin, Cengiz Holding’in güvenlik görevlileri tarafından yurttaşın girişine izin verilmeyen Cerattepe’de inceleme yapma talebine Valilikten gelen ret yanıtı izledi. Bugün itibariyle tam 6 aydır, yani ÇED Olumlu Kararı’nın iptali için açılan dava kapsamındaki 14 Mart tarihli bilirkişi keşfinden beri, Artvinli hiçbir yurttaş Cerattepe’de ne olup bittiğini bilmiyor. Ancak Artvinli yurttaşların Bpaylaştığı fotoğraflar, daha çalışmalar başlamadan Cengiz Holding’in Cerattepe’yi kirletmeyi başardığını gösteriyor. Geçen ay, Cengiz Holding ile Artvin İl Halk Eğitim Merkezi ortaklığında, maden işçisi yetiştirmek için kurslar açılacağının bilgisini de eklemek gerekiyor.

AÇIK-KAPALI MADEN VE TELEFERİK TARTIŞMALARI 

12 Haziran’da ortaya çıkan bilirkişi raporu, maden arama projesine ilişkin teknik tartışmaları da yeniden başlattı. Bilirkişi raporunda yeni ÇED Raporundaki değişiklikler yoluyla hasarların azaltıldığı değerlendirmesi yapılıyor, kapalı madencilik ve çıkarılan cevherlerin karayolu yerine teleferikle yapılmasının olumlu olduğu belirtiliyordu. Ancak kapalı madencilik projesi Artvin için yeni tasarlanmış değil; yargıdan dönen ve “Ya Artvin ya maden” kararının alındığı ÇED Raporunda da hem açık hem kapalı madencilik öngörülüyordu. Öte yandan teleferiği olumlu bulan bilirkişi raporunda teleferik projesiyle ilgili çok ciddi maddi hatalar bulunuyor. Çevreye zararı önleyeceği ifade edilen teleferik projesi tam kapasite çalıştığında yılda 292 bin ton cevheri nakledebiliyor. Oysaki madenin yıllık kapasitesinin 500 bin ton olacağı öngörülüyor.

İKTİDAR MEDYASI CENGİZ'E ÇALIŞIYOR 

Artvin’deki mücadele, ÇED Olumlu Kararının iptali için açılan dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunun açık şekilde maden projesini destekler bir içeriğe sahip olduğunun anlaşılmasıyla tekrar hareketlendi. Artvinliler ve Türkiye’deki ekoloji örgütlerinin yoğun itirazlarının ardından Cengiz Holding de karşı propaganda yapmaya başladı. Önce Artvin’deki reklam panolarına 3 bin 200 Artvinlinin madende çalışmak üzere iş başvurusunda bulunduğuna ilişkin reklamlar yerleştirildi; Çay TV ve Kaçkar TV gibi kanallardaysa maden lehine yayınlar yapılmaya başlandı. Duruşma tarihi yaklaştıkça benzer yayınlar iktidara yakın ulusal basında da yer almaya başladı. Kapalı madencilik formülüyle Cerattepe’de doğaya ve topluma zarar verilmeden madencilik yapılacağı, Artvin direnişinde Almanya bağlantısı bulunduğuna ilişkin haberler, maden karşıtı direnişi itibarsızlaştırmak için gazetelerde yer buluyor. Artvin’e seyahat eden ABD Ankara Büyükelçisi John Bass’in Artvin’e yaptığı kişisel seyahat üzerinden Artvin’deki mücadelenin hedef alınması da bu eğilimin son halkası oldu. Aynı süreçte Trabzon Valisi Yücel Yavuz ise “Bakır üretiminin artırılmasının önündeki tüm engellerin kafasını koparacağız” sözleriyle Cengiz Holding’in projesine dolaylı desteğini açıkladı.