Elektrik fiyatlarına yapılan zamlarla birlikte İstanbul'da bulunan Garip Dede Cemevi'ne "ticarethane" tarifesi uygulanarak 30 bin liralık fatura gönderilmesi, Alevileri ayağa kaldırdı. Alevi örgütleri, tepki olarak faturaları ödememe kararı aldı.

Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararına rağmen henüz cemevlerini ibadethane olarak tanımadı ve elektrik faturası ödenmesinden muaf tutmadı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan, kendilerine bağlı cemevlerinin devlete 12 milyon TL elektrik borcu olduğunu belirterek, sorunun cemevelerinin ibadethane olarak kabul edilmesiyle çözüleceğini vurguladı.

Konuyu gündeme getiren Garip Dede Dergahı Yönetim Kurulu Başkanı Celal Fırat ise, cemevlerinin ticarethane değil ibadethane olduğunu belirterek, diğer ibadethanelerle eşit şekilde haklar tanınmasını istedi.

Elektrik fiyatlarının arttığı bir dönemde İstanbul Küçükçekmece'de bulunan Garip Dede Kültür ve Cemevi Derneği'ne 30 bin 60 TL elektrik ve 11 bin 847 TL'lik doğal gaz faturası gelmesi tartışma yarattı. Faturayı gönderen CK Boğaziçi Elektrik şirketi, Garip Dede Cemevi'ni ibadethane olarak değil, ticarethane statüsünde kabul etti.

DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre, Garip Dede Dergahı Yönetim Kurulu Başkanı Celal Fırat ise Alevi Dernekleri Federasyonu olarak bu faturaları ödemeyeceklerini belirterek, yargıya başvuracaklarını açıkladı.

Peki, Cemevlerine yüklü miktarda gelen elektrik faturası sorunun temelinde ne yatıyor?

2002 yılında çıkarılan 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un birinci maddesiyle, kamu kurum ve kuruluşlarının üretilen mal ve hizmet bedellerinde herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulayamayacağı kuralı getirildi.

İBADETHANE LİSTESİNDE CEMEVLERİ YOK

12 Nisan 2002 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından "2002/4100" sayılı kararla, elektrik abonesi kişi ve kuruluşlarından kimlerin düzenlemeden muaf tutulacağı belirlendi. Bu kapsama ibadethaneler de alındı. Kararda, ibadethaneler sayılırken cami, mescit, kilise, havra ve sinagog yer aldı.

2008 yılında değişiklik yapılan Elektrik Piyasası Kanunu'na eklenen geçici 17. maddeyle "toplumun ibadetine açılmış ve ücretsiz girilen ibadethanelere ilişkin aydınlatma giderleri ise Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır" hükmü getirildi.

Ancak Alevilerin yıllardır talep etmesine karşın cemevleri, 20 yıldır AKP iktidarı tarafından ibadethane olarak sayılmadı.

AİHM: CEMEVLERİ İBADETHANEDİR

Aleviler, bu kapsamda başlattığı hukuk mücadelesinde önemli kazanımlar elde etti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2014 yılında Cem Vakfı'nın açtığı dava üzerine cemevlerinin ibadethane olduğuna dikkat çekti. Mahkeme, Yenibosna Pir Koca Ahmet Yesevi Cem Kültür Merkezi'nin elektrik faturası ödemesinden muaf tutulmaması nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ayrımcılık yasağı ile din ve vicdan hürriyeti başlıklı 9. ve 14. maddelerinin ihlal edildiğine karar verdi. Kararda, "ibadethanelere uygulanan elektrik faturalarının ödenmesinden muaf tutulma konusuna ilişkin düzenlemenin, dine dayalı bir ayrımcılık teşkil ettiği" vurgulandı.

AİHM'in bu kararının ardından Türkiye'de açılan davalar da Aleviler lehine sonuçlanmaya başlandı. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, bu kapsamda açılan bir davada AİHM'in kararını uygulayarak, yerel mahkemeden cemevinin ibadethane kapsamında değerlendirilmesini ve aydınlatma giderlerin tam olarak tespit edilerek buna göre karar verilmesini istedi. Ancak yargıdan gelen olumlu kararlar, sadece dava açılan cemevleri özelinde sonuç doğurdu.

YASAL DEĞİŞİKLİK ŞART

Peki, Türkiye genelindeki tüm cemevlerinin elektrik giderlerinin devlet tarafından karşılanması için ne gerekiyor?

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan, sorunun yasalarda cemevinin de ibadethane olarak eklenmesiyle çözüleceği görüşünde.

Kaplan, şu görüşleri dile getirdi:

"Zaten sorun da burada yatıyor. Elektrik faturasından ziyade, cemevlerinin ticarethane gözükmesi. Cemevleri yasalarda ibadethane olarak tanımlandığı zaman bu sorunların hepsi ortadan kalkacaktır. Ama şuanda cemevlerinin ibadethane olarak bu hükümet veya gelecekteki hükümet tarafından kabul edileceğini düşünmüyorum. Alevilerin en büyük sorunu da budur."

12 MİLYON ELEKTRİK BORCU

Kaplan, derneğe bağlı cemevlerinin devlete olan elektrik borcuları nedeniyle hesaplarına haciz geldiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Biz 1988 yılından bu yana cemevlerinin elektrik faturalarını zaten ödemiyoruz. Onlar kesiyor, biz açıyoruz. Yaklaşık 10-12 milyon borcumuz var. Ödemiyoruz ama. Onlar bizim tüm tapularımıza ipotek işlemleri gerçekleştirdi. Dernek yöneticilerini de hesaplarına bloke koyuyorlar. Biz de dilekçe ile geri kaldırtıyoruz. Şuanda derneğin devlete olan elektrik borcundan kaynaklı resmi hesap açamıyoruz. Açtığı anda hemen içindeki paraya el koyuyorlar."

AİHM kararından sonra devletin kendilerini Diyanet İşleri Başkanlığı'na yönlendirdiğini belirten Kaplan, buna karşı olduklarını, Diyanet'in Alevileri asimile etmek amacıyla çalıştığını kaydetti. Kaplan, itirazlarının eşit yurttaşlık talebi temelinde olduğunu belirterek, "Biz Türkiye nüfusunun 4'te biriyiz. Bu  topluluk yıllardır devlete hizmet ediyor, vergi veriyor. Bunun karşılığında onların ibadethanesini ticarethane sayarsanız, biz bu devlete bağlılığımızı gözden geçirmek zorunda kalırız" dedi.

CELAL FIRAT: TİCARETHANE DEĞİLİZ

Konuyu gündeme getiren Garip Dede Dergahı Yönetim Kurulu Başkanı Celal Fırat, sorunun ciddi olduğuna işaret etti:

"Şuan bizim Garip Dede Dergahı Cemevi'ne 30 bin 60 kuruşluk elektrik, 12 bin liralık bir doğalgaz faturası geldi. Şahkulu Vakfı'na 54 bin TL, İkitelli Cemevi'ne 20 binin üzerinde, Bağcılar Cemevi'ne 14-15 bin TL faturalar geldi.  Faturalarda cemevleri ticarethane olarak gösterilmiş. Nasıl bir ticaret yaptığımızı da bilmiyoruz."

Meselenin sadece fatura değil, eşit yurttaşlık hakkı olduğunu belirten Fırat, "Cemevlerimiz kesinlikle bir ticarethane değil, Kızılbaş Alevilerin ibadethanesidir. Kimse bize bir tanım getiremez. Diğer ibadethanelere; kiliselere, havralara, mescitlere, camilere nasıl bir hak tanıyorsa aynısını cemevilerine tanımasını arzuluyoruz" diye konuştu.

Fırat, cemevlerinin giderlerinin genel bütçeden veya oluşturulacak bağımsız bir kuruma tahsis edilecek ödenekten karşılanabileceğini kaydetti.

İKTİDARIN CEMEVLERİ ÇALIŞMASI SÜRÜYOR

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2018'de yaptığı bir seçim konuşması sırasında "Cemevlerine hukuki statü tanıyacaklarını" açıklamıştı.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise istifa etmeden önce Aralık 2021'de Tunceli'de yaptığı ziyaret sırasında "Alevi inancını ve vatandaşlarımızı reddeden politikaları reddediyoruz. Cemevlerine yasal statü tanınması noktasında bizler de Adalet Bakanlığı olarak mevzuat anlamında çalışmalarımızı yaptık" demişti.

Ancak iktidar cephesinden henüz cemevlerine yönelik somut bir düzenleme açıklanmadı.