Alevi Bektaşi Federasyonu'nun (ABF) Genel Başkanı Baki Düzgün, Başbakan'ın "Dedelere maaş verilecek" şeklindeki sözlerine tepki göstererek, "Cemevleri ibadethane olmadan dedelere nasıl maaş vereceksiniz? Alevilerin sorunu dedelere maaş verilmesi değildir, Alevilerin yasal haklarının verilmemesidir" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından, yeni hükümetin programında açıklanan, "Cemevlerine yasal statü" vaadine tepki gösteren Alevi kurumları, cemevlerine yasal bir statü verilmesinin değil, cemevlerinin bin yıllardır süregeldiği gibi ibadethane olarak, "eşit yurttaşlık" temelinde yasal statüye kavuşturulması gerektiğine vurgu yaptı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından dün açıklanan 64'üncü Hükümet Programı'nın "Demokratikleşme ve Yeni Anayasa" başlığı altında Alevilere de yer verdi. Davutoğlu açıklamasında, "Cemevleri, eğitim sisteminde bilgilendirme, üniversitelerde araştırma ve uygulama merkezleri oluşturma gibi çeşitli konularda Alevi kanaat önderleri ile diyalog içinde demokratik uzlaşı temelinde gerekli adımları atacağız. Geleneksel irfan merkezleri ve cemevlerine hukuki statü tanıyacağız" ifadelerine yer verildi.

ALEVİLERİN SORUNU DEDELERE MAAŞ VERİLMESİ DEĞİLDİR’

Alevi toplumu, kanaat ve inanç önderleriyle birlikte kararlaştırılarak kurulan ve Alevi örgütlerinin çatı kurumu olan Alevi Bektaşi Federasyonu'nun (ABF) Genel Başkanı Baki Düzgün, Başbakan'ın "Dedelere maaş verilecek" şeklindeki sözlerine tepki göstererek, "Cemevleri ibadethane olmadan dedelere nasıl maaş vereceksiniz? Alevilerin sorunu dedelere maaş verilmesi değildir, Alevilerin yasal haklarının verilmemesidir" dedi.

'İRFAN MERKEZİ DİYE BİR ŞEY YOK, ASİMİLE ETMEK İSTİYORLAR’  

Alevi inanç ve öğretisinde Davutoğlu'nun dediği gibi "İrfan merkezi" şekilde bir kavram olmadığını söyleyen Düzgün, "İrfan sohbetlerimiz olur bizim. Ritüellerimiz içinde olmayan kavramları sanki Alevilikmiş gibi göstermek yanılgılıdır. Alevilerin sorunlarını çözmede samimiyseler görüşmeleri gereken Alevi kurumları vardır. Aleviliği asimile etmenin yollarını arıyorlar. Alevi kurumlarıyla konuşmadan kendi çözümlerini bize dayatmaya çalışılıyorlar" diye konuştu.

'HAKLARIMIZ ANAYASADA KORUMA ALTINA ALINSIN’        

Asıl meselenin Alevi toplumun doğal haklarının yeni yapılacak olana Anayasa'da "eşit yurttaşlık" temelinde yer alması olduğunu söyleyen Düzgün, "Haklarımız Anayasa'da koruma altına alınmadan, tüm dil, inanç ve kültürlere yer verilmeden, küçük küçük başlıklarla 'haklar' vermek, asimile etmek demektir" değerlendirmesinde bulundu.

‘ALEVİLERE YÖNELİK TEHDİTLER DEVAM EDİYOR’

Sivas'ta kimliği belirsiz kişilerin Alevi köylerine giderek "Burada neden cami yok?" gibi tehditlerde bulunmasına da değinen Düzgün, "Aleviler üzerinde sürekli bir korku ve tehdit politikası yürütülüyor. Bu Alevi sorununun çözülmediği anlamına geliyor. Bir yandan yasal statü diyorlar bir yandan Alevilere yönelik tehditler devam ediyor" dedi.

'ÇÖZÜMÜN MUHATABI BİZİZ’     

Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF) Genel Başkanı Remzi Akbulut ise hükümetin cemevlerine yönelik "İlim ve irfan merkezi olacak" şeklinde bir yaklaşım sergilediğini belirterek, şunları söyledi:

"Cemevleri zaten ilimin, irfan konuşulduğu, öğrenildiği yerlerdir. Orada kin, nefret, düşmanlık yoktur. Sayı, inanç ve hoşgörü vardır. Bizim istediğimiz, cemevlerinin ilim ve irfan merkezi olması değil, ibadethane olarak yasal statüye savuşmasıdır. Kendileri açısından bir Alevi yaratmak istiyorlar biz orada olamayacağız."

Akbulut, hükümetin Alevi sorununu çözmek istiyorsa, muhatabının üç büyük Alevi federasyonu olduğunu belirterek, "Hükümet, 'alevi kanaat önderleriyle görüşeceğiz' diyerek, ötekileştiriyor. Bizim kurumlarımız tüm alevi inanç ve kanaat önderleriyle kuruldu. Muhatap üç Alevi federasyonudur. Kendilerine göre birileriyle görüşerek bizim adımıza bir şey yapmalarına izin vermeyeceğiz" dedi.

'CEMEVLERİ ZATEN İBADETHANE, SORUN SADECE YASAL STATÜ’       

Hükümetin bu tür girişimlerle Alevileri asimile etmenin bir başka yolunu aradığını vurgulayan Akbulut, "Cemevileri zaten bizim ibadethanemizdir. Bin yıllardır cem yapılıyor, ibadet ediliyor oralarda. Biz sadece cemevlerinin 'eşit yurttaşlık' temelinde yasal statüye kavuşmasını istiyoruz. Bu konuda da meydan okuyoruz. Bizim ibadethanelerimizden yani cemevlerimiz hoşlarına gitmiyorlar gelip yıksınlar, yapabiliyorlarsa" ifadesinde bulundu. (DİHA)