Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümetin Suriye politikalarında öne çıkan isimlerinin uluslararası savaş suçları mahkemesinde yargılanacağı çeşitli çevrelerce dile getirilirken, konuya ilişkin olarak avukat Vural Ergül'den çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Ergül, Odatv'de yer alan yazısında, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde, başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bir kısım hükümet mensubu hakkında uluslararası savaş suçundan inceleme başlatıldığını öne sürdü.
"UCM'DE BAŞLAYAN ŞİMDİLİK İNCELEME SÜRECİNDEN İBARET"
İlgili yazısında Roma Statüsü olarak adlandırılan "Uluslararası Ceza Mahkemesi Kurucu Statüsü" düzenlemelerini hatırlatan Ergül, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) devletlerin değil yalnızca gerçek kişilerin (Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Bakanlar, asker, polis ve istihbarat yetkilileri gibi) yargılandığını belirterek, "Ve sonunda beklendiği üzere, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde, başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bir kısım hükümet mensubu hakkında uluslararası savaş suçundan inceleme başlatıldı," diye yazdı.
Konuya dair bir 'yazışmanın belgesini' de paylaşan Ergül, "UCM’de başlayanın şimdilik yalnızca 'inceleme süreci'nden ibaret," olduğunu yazdı.
MİT TIR'LARI, IŞİD...
Mevcut koşullarda fiilen Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde Recep Tayyip Erdoğan ya da diğer hükümet mensuplarının yargılanmasının imkansız gibi görünse de 'olası' olduğunu savunan Ergül, buna gerekçe olarak şunları aktardı:
"Dünya kamuoyunu da uzun süredir meşgul ettiği üzere; Türkiye, Suriye içinde savaşan gruplara silah ve para gönderdiği, dolaylı yollardan Suriye’deki iç savaşı kışkırttığı, IŞİD’in yasadışı petrol satışına aracılık ettiği, toprakları üzerinden terörist grupların geçişine göz yumduğu ve benzeri suçlamalar nedeniyle suçlanıyordu."
Adana'daki MİT TIR'ları konusunun 'savaş suçu iddiasının en önemli kanıtlarından birini oluşturabileceğini' söyleyen Ergül, Türkiye'nin, IŞİD ile yaptığı iddia edilen yasadışı petrol ticareti ile ilgili belgelerin de yine olası UCM yargılamasının delillerini oluşturabileceğini söyledi.
CHARLİE HEBDO'YLA İLGİLİ OLARAK BM'DE AÇIK OLAN SORUŞTURMA
"Recep Tayyip Erdoğan ve ekibinin haklarında başlatılan inceleme çerçevesinde şu aşamada Uluslararası Ceza Mahkemesi, Türkiye’nin yargılama için taraf devlet olmaması nedeniyle soruşturmayı sürdürmesi mümkün değil,"diyen Ergül, Charlie Hebdo saldırısı nedeniyle Birleşmiş Milletler'de (BM) 'hala açık olan soruşturmayı' anımsatarak şunları yazdı:
"Suriye, ayrıca Charlie Hebdo dergisi saldırısını düzenleyenler ile irtibatlı olan ve Fransa’da bir kadın polis ile bir markette dört rehineyi öldüren Amedy Coulibaly’nin imam nikahlı eşi Hayat Boumeddiene’in Suriye'ye kaçak yollarla girişine yardım ettiği iddiasıyla da Türkiye'yi yine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne şikayet etmişti. O soruşturma da halen açık.
Ancak, ne Suriye’nin başvurusu üzerine ne de Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısının talebi üzerine, BM Güvenlik Konseyi’nin Türkiye aleyhine alacağı bir karara, kararı ‘veto’ yetkisi bulunan Amerika, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya’dan oluşan beş daimi üyenin izin vermesi beklenmiyor."
ESAD FAKTÖRÜ
Ergül, Esad faktörüne de dikkati çekerek, "IŞİD tehlikesine karşı Batı’nın, Suriye’ye ilişkin politikalarını yeniden gözden geçirdiği süreçte, Suriye’nin bir deklarasyon yayınlayarak yargılama yetkisini kabul edeceği Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne müracaatla, savaş suçu işleyen Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin yargılanmasını istemesi durumunda ise gelişmelerin nasıl şekilleneceği Recep Tayyip Erdoğan çevresi için çok ciddi bir korku kaynağı," diye yazdı.
Avukat Vural Ergül'ün odatv'de yer alan yazısının tamamına gitmek için tıklayınız.
