Çanakkale Boğazı'na inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından törenle açılacak.

Daelim-Limak-SK-Yapı Merkezi'nden oluşan ortak girişim grubu ile 2017 yılında 10,3 milyar TL yatırım bedeli karşılığında sözleşmesi imzalanan 1915 Çanakkale Köprüsü yaklaşık beş yıl içinde tamamlandı. Yüklenici firma, süresi 16 yıl 2 ay 12 gün olarak belirlenen proje kapsamında köprüyü 11 yıl boyunca işlettikten sonra Karayolları Genel Müdürlüğüne devredecek.

Eray Görgülü'nün DW Türkçe'de yer alan haberine göre Diğer Yap-İşlet-Devret projelerinde olduğu gibi, Çanakkale Köprüsü'nde de kamunun yüklenici firmaya taahhüt ettiği garanti geçiş tutarları ise yine tartışma konusu oldu. Çanakkale Köprüsü'nde sözleşme kapsamında yüklenici firmaya araç başına 15 euro + KDV olmak üzere günlük 45 bin araç geçişi taahhüt edildi. Kamunun işletmeciye ödemeyi garanti ettiği tutarın yıllık maliyeti ise 246 milyon 375 bin euroyu buluyor.

"Garanti edilen tutarın maliyeti rekor düzeyde arttı"

Kamunun borç yükünün arttığına dikkat çeken CHP'nin Enerji ve Alt Yapı Projelerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, projeyle ilgili DW Türkçe'ye açıklamalarda bulundu. Akın, köprünün ihalesinin 2017 yılında, köprüye verilen günlük 45 bin araç geçiş garantisinin hüküm altına alındığı uygulama sözleşmesinin ise Mart 2018'de imzalandığını hatırlattı. "Aradan geçen sürede Türk Lirası'ndaki değer kaybı nedeniyle garanti edilen tutarın maliyetinin rekor düzeyde yükseldiğini" ifade eden Akın, şunları söyledi: "AK Parti iktidarının yanlış ekonomi politikaları sonucu Türk Lirası'ndaki değer kaybı nedeniyle verilen garantiler kamu bütçesinde büyük bir gedik açacak. Mart 2018 tarihinde Avro kuru 4,80 lira tutarındayken bugün bu tutar 3 kattan fazla artarak 16 liranın üzerine çıktı. Başta bir deyişle köprünün uygulama sözleşmesinin imzalandığı tarihte araç başına verilen garanti 85 liraya denk gelirken, bugün bu rakam 290 liraya çıkmış durumda."

"Bütün garantiler Türk Lirası'na çevrilmeli"

Uygulama sözleşmesinin imzalanmasından köprünün açılışına kadar geçen sürede köprüye verilen garantinin kamu bütçesine getireceği yükün neredeyse 3,5 kat arttığını dile getiren Akın, "İktidar sözcülerinin tasarruf köprüsü diye anlattığı köprüye verilen garanti henüz açılmadan rekor oranda arttı" dedi. "CHP olarak projelere değil ancak mantık dışı garantilere karşı olduklarını" vurgulayan Akın,  "Henüz hizmete açılmadan iktidarın yanlış ekonomi politikaları nedeniyle katlanan garanti yükü, işletme süresi boyunca daha da artacak. Bu nedenle her fırsatta yerli ve milli olduğunu savunan AK Parti iktidarı bütün garantileri bir an önce Türk Lirası'na çevirmelidir. Aksi takdirde döviz kuru üzerinden verilen garantilerin yükü kamuda adeta bir kara deliğe dönüşecektir" dedi.

Eski Bakan Söylemez: Umarız Hazine'ye kambur olarak dönmez

Ekonomiden Sorumlu Devlet eski Bakanı Ufuk Söylemez de, bu tür projelerin son yıllarda Hazine'nin sırtına borç yükü olarak döndüğünü ifade etti. Söylemez, "18 Mart'ta böyle bir köprünün açılması milletimiz için mutluluk verici ancak, ister Yap-İşlet-Devret, isterse de Kamu-Özel-İşbirliği ile yapılsın maliyeti ve gelecek yıllara yönelik halkın üzerinde bırakacağı yükü iyi hesaplamak lazım" dedi.

Türk Lirası'nın son yıllarda hızla değer kaybettiğine dikkat çeken Söylemez, şöyle devam etti: "Bu kadar kırılgan bir ekonomide dolarizasyonu adeta meşrulaştıran bir sistemde, dolara ve euroya endeksli geçiş ücreti alınması ayrı bir sorun. Geçiş garantilerinin gerçekçi olup olmadığı konusunda şüpheler var. Zafer Havalimanı'ndaki skandal ve kamu üzerine getirdiği yük henüz tazeyken, umarız Çanakkale'den geçişler doğru hesaplanmıştır. Çünkü günlük 45 bin aracın geçeceği konusunda tereddütler var. Umarız Hazine'nin sırtına kambur olarak dönmez."

Çanakkale'de feribot işletmesini yapan Gestaş'ın 2021 yılı verilerine göre yıllık taşınan araç sayısı, bayramlar da dahil 3.5 milyon civarında. Günlük araç sayısı 9 bin 500 civarında. Bu sayı bayramlarda ortalama en fazla 15 bine ulaşıyor.

"Devletin kurumsal planlama aklı kalmadı"

Türkiye'nin hiperenflasyon sürecine girme riskiyle karşı karşıya olduğunu da ifade eden Söylemez, "Bu süreçte büyük, gösterişli beton projelerinden uzak durulmalıdır" dedi. Söylemez, iktidarın "Bu projeler, devletin cebinden bir kuruş bile çıkmadan yapılıyor" açıklamasına ilişkin de şunları söyledi: "Özel sektörün devletten daha güçlü olduğunu, birkaç müteahhidin Türkiye Cumhuriyeti devletinden, hazinesinden daha güçlü olduğunu kabul etmek kendi zafiyetini kabul etmek anlamına gelmektedir. Devletin kurumsal planlama aklı kalmamıştır."

"Astarı yüzünden pahalıya gelmesin"

Büyük altyapı yatırımlarının belirli bir planlama çerçevesinde kamu tarafından yapılması gerektiğini kaydeden Söylemez, "Bunu yaparken de kaynak ve imkanlar dengeli götürülmeli. Hesapsız kitapsız gelecek kuşaklara ağır yükler bindiren, astarı yüzünden pahalıya gelen borçlanmaya sebep olan yatırımlar planlanmadan yapılırsa sıkıntı doğar" dedi. 

Bakan Karaismailoğlu: Yıllık tasarrufu 567 milyon TL

"Dünyanın en uzun orta açıklıklı köprüsü" unvanına sahip 4 bin 608 metre uzunluğundaki 1915 Çanakkale Köprüsü, iki kıta arasındaki yolculuk süresini 6 dakikaya düşürecek. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, proje ile yapılacak tasarrufa ilişkin, "Yıllık zaman tasarruf tutarı 465 milyon liraya, akaryakıt tasarruf tutarı ise 102 milyon liraya ulaşacak. Kısaca her yıl toplam 567 milyon lira tasarruf sağlayacağız" demişti.