İSTANBUL- Havacılık işkoluna getirilen grev yasağına karşı fiili olarak greve gittikleri için işten atılan Hava-İş Sendikası üyesi THY işçilerinin Atatürk Havalimanı'ndaki direnişleri 19. gününde.

 

KESK İstanbul Şubeler Platformu, DİSK İstanbul Temsilciliği, Türk-İş Şubeler Platformu, TMMOB, TTB’nin de içinde olduğu onlarca sendika, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi'nin yıl dönümü dolayısıyla, direnişteki Hava-İş üyelerini ziyaret etti.

 

Atatürk Havalimanı girişinde toplanan yüzlerce kişi, "Grev yasağına karşı 15-16 Haziran direnişinin ruhuyla birleşik mücadeleye" pankartı arkasında, flamaları ile yürüdü.

 

Yüzlerce emekçi, Hava-İş üyelerinin yalnız olmadığını belirterek, "Zafer direnen emekçinin olacak", "Grev haktır engellenemez", "Uçma uçtukça sıra sana gelecek", "Birleşe birleşe kazanacağız", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek" sloganlarını attı. Çevrede bulunan yolucular da alkışlarla eyleme destek verdi.

 

Hava-İş üyeleri, dış hatlar terminali önünde yumrukları havada coşkuyla attıkları "Yaşasın sınıf dayanışması" sloganı ile yüzlerce kişiyi karşıladı.

'BİRLEŞİK MÜCADELEYİ YAYGINLAŞTIRIMALIYIZ'

Dayanışma ziyaretini düzenleyen örgütler adına açıklamayı Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Gülüm yaptı. 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi'nin işçi sınıfının ve gençlik hareketinin birlikte, omuz omuza hakları ve özgürlükleri için verdikleri mücadelenin simgesi olduğunu belirten Gülüm, "Bu direnişten öğrenmek ve bu direniş ruhunu yaşatmak görevimizdir" dedi.

 

Grevin yasaklanmasına karşı sendikaların sessiz kalmasını eleştiren Gülüm, "Sendikal bürokrasi, yarın burada süren direnişe yönelik saldırıya da sessiz kalacaktır" diye konuştu. Gülüm, sendikaların bu durumdan çıkması, işçi sınıfı mücadelesinin büyütülmesi ve saldırıların püskürtülmesi için birleşik mücadelenin yaygınlaştırılması gerektiğini kaydetti.

 

Gülüm, şöyle devam etti: "Sermayenin ve AKP'nin bütün saldırılarına, tehditlerine, baskı ve sindirme politikalarına boyun eğmeyeceğiz. Bilinmeli ki, sermayenin ve hükümetin baskıları ve saldırıları arttıkça onlara karşı mücadele azmimiz daha da bilenmekte, öfkemiz daha da çoğalmakta. Büyük İşçi Direnişi'nin yıl dönümünde bir kez daha ilan ediyoruz ki; işçi sınıfı tüm görkemli gücüyle ayağa dikilecek ve sömürüye, zulme karşı mücadelesini büyütecek."

 

TÜZEL: HDK OLARAK YANINIZDAYIZ

Gülüm'ün ardından HDK İstanbul Milletvekili Levent Tüzel konuştu. Grev yasağı getiren AKP'nin bir kez daha emeğe ve işçiye düşman olduğunu gösterdiğini söyleyen Tüzel, HDK olarak grev yasağı kalkana, insanca yaşanılacak toplu sözleşme imzalanana ve atılan işçiler geri alınana kadar direnecek olan Hava-İş üyelerini yalnız bırakmayacaklarını kaydetti.

 

TUNCEL: MÜCADELEYİ SOKAKLARA, FABRİKALARA TAŞIYALIM

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, egemenlerin işçi ve emekçilerin haklarını gasp etmek için kesintisiz çalışma içerisinde olduklarını kaydetti. "İşçinin bir parça ekmeğine dahi göz dikiyorlar" diyen Tuncel, işçi sınıfının her zaman hakları için direndiğini, 15-16 Haziran'ın tam da bunun adı olduğunu söyledi.

 

AKP iktidarında temsilini bulan bu zihniyetin toplumun bütün kesimlerine saldırdığını kaydeden Tuncel, şöyle devam etti: "Bu saldırılara karşı omuz omuza mücadele etmek zorundayız. Onlar bizim bir araya gelmemizden korkuyorlar. Biliyorlar ki yan yana geldiğimizde onları yeneceğiz. Buradan içeride çalışan THY işçilerine sesleniyorum. Burada, arkadaşlarınızın yanında olmak zorundasınız. Sıra size gelmeden hakkınızı arayın. Mücadeleyi ancak sokaklara, fabrikalara, mahallelere taşır, birlikte yürütürsek kazanırız. Şimdi birleşme zamanı."

 

AYÇİN: BÜTÜN İŞ YERLERİNİ EYLEM ALANINA ÇEVİRELİM

Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin, 19 gündür sürdürdükleri kararlı direnişi bitirmek, işçiler arasında ayrımcılık yaratmak ve sendikaya karşı tepki göstermelerini sağlamak için yalan yanlış haberler ve açıklamalar yapıldığını kaydetti. Ayçin, hiçbir şeyin, direnişlerini kıramayacağını vurguladı.

 

Ayçin, "Türkiye'de açık bir faşizm var, sıkı yönetim var" dedi ve şöyle devam etti: "Başbakan yayınladığı bir nolu bildiride 'THY gereğini yapacak' dedi, üyelerimiz işten atıldı. İki nolu bildiride 'Eylemler yasaklansın' dedi, Atatürk Havalimanı'ndaki eylemimize yasak getirildi. Üç nolu bildiri, gözaltı furyasını, dört nolu bildiri tutuklama furyasını getirecek."

 

"Biz bu yola baş koyduk, geri dönüş yok" diyen Ayçin, bu kararlı direnişlerinde herkesi yanlarında görmek istediklerini söyledi. "Gelin bütün iş yerlerimizi eylem yerine çevirelim. Sendikalar, Meclis'te yapılan yasaları sokakta fiili direniş ile yırtan örgütlerdir" dedi ve "Ölmek var dönmek yok" sloganını attı. Ayçin'in attığı slogana yüzlerce kişi katıldı.

 

Konuşmaların ardından Hava-İş üyeleri, grev halayına durdu, dayanışma için gelen herkes halaya katıldı.

 

ANKARA

'15-16 HAZİRAN RUHU THY VE TOGO'YLA DEVAM EDİYOR'

 

15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 42’inci yıldönümünde, direniş geleneği sürüyor. 42 yıl sonra yine Ankara’da olan BDP Mersin Milletvekili Kürkçü, bu büyük direnişin iktidarlar tarafından 3 darbe ile geri alınmak istendiğini ifade ederek, “Türkiye’deki bütün hükümetler, iktidara geldikleri andan itibaren iki şeyle uğraşır, birincisi Kürtleri katletmek, ikincisi ise işçileri yok etmek” dedi.

 

15 -16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi’nin yıldönümünde Atatürk Bulvarı’nda bulunan TOGO Mağazası önünden Sakarya Meydanı’na yürüyüş düzenlendi.

 

TOGO işçilerinin çocuklarıyla katıldığı eyleme, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de katılarak destek verdi.

 

“TOGO Ayakkabı Fabrikası’nda sendikalı olduk işimizden atıldık”, “15-16 Haziran direnişi TOGO ve THY’de sürüyor” yazılı pankartlarının açıldığı eylemde sık sık “TOGO ve THY işçileri yalnız değildir”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.

 

Meşrutiyet ve Ziya Gökalp Caddesi’ni trafiğe kapatarak Sakarya Meydanı’na gelen kitle, 15-16 Haziran büyük direnişinde yaşamını yitiren işçiler anısına saygı duruşunda bulundu.

 

TÜRKİYE’DEKİ BÜTÜN HÜKÜMETLER İKİ ŞEYLE UĞRAŞIR

BDP Mersin Milletvekili yaptığı konuşmada, 42 yıl önce bugün yine Ankara’da olduğunu söyledi. Bu büyük direnişin iktidarlar tarafından 3 darbe ile geri alınmak istendiğini ifade ederek, “Türkiye’deki bütün hükümetler, iktidara geldikleri andan itibaren iki şeyle uğraşır, birincisi Kürtleri katletmek, ikincisi ise işçileri yok etmek” dedi.

 

“AKP politikaları şimdilik işçileri sendikasızlığa mahkum etmiş gibi” diyen Kürkçü, hava işkolundaki grev yasağına da dikkat çekti. THY’nin artık kamu işletmesi olmadığını çoktan özelleştiğini söyleyen Kürkçü, “Bu kavga, sermaye hakimiyeti yok olana kadar sürecektir. Patronun, devletin baskısı karşısında direnen TOGO ve THY işçilerinin yanındayız” diye konuştu.

 

TOGO işçisi Ercan Kurban ise, direnişlerinin 48’inci gününde olduklarını hatırlatarak başladığı konuşmasında, örgütlü mücadelenin önemine dikkat çekerek, “Biz artık eski TOGO işçileri değiliz, biz artık sınıf kimliğimizi kazanmış işçileriz” dedi.

 

Taleplerini dile getiren ve THY işçilerinin mücadelesini selamlayan Kurban, TOGO patronuna, “Yasal haklarımıza saygı göster, bizi tekrar işe al” diye seslendi. (ETHA) (Fotoğraf Can Memiş)