Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), Dünya Ticaret Örgütü Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme Kurulu toplantısına Türkiye'de yaşanan hak gasplarına ilişkin rapor sundu. Raporda, işçi hakları konusunda Türkiye'nin sicilinin aşırı kötü olduğu belirtildi.

 

BERN- Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme Kurulu İsviçre'nin Cenevre kentinde başladı.

 

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Dünya Ticaret Örgütü toplantısına Türkiye’nin uluslararası düzeyde kabul edilen temel çalışma standartlarını ihlal ettiğini belgeleyen bir rapor sundu.

 

23 Şubat 2011 tarihine kadar devam edecek olan uluslararası zirvede Türkiye, uluslararası ticaretteki yeri, dış ticaret rakamları ve büyüme oranları açısından masaya yatırılacak.

 

Ekonomi Bakanlığı’nın kalabalık bir heyetle temsil edildiği toplantıda Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun sunduğu rapor Türkiye açısından yüz kızartıcı.

 

ITUC’un DTÖ’ye sunduğu rapora göre Türkiye uluslararası düzeyde kabul edilmiş çalışma standartlarını ihlal ediyor. Kadın emeği, çocuk işçiliği ve sendikal haklar konusunda ise sınıfta kalmış durumda.

 

Türkiye'de yasalar ve uygulamalarda işçilerin sendikal haklarının, kadınların ve çocukların temel haklarının korunmadığı, bu konulardaki uluslararası sözleşmelerin ihlal edildiğine dikkat çekiliyor. Rapor, Türkiye hükümetini, işçileri, özel sektör işverenlerinin veya devlet otoritelerinin sömürüsünden ve tehditlerinden korumakta başarısız olduğu için eleştiriyor.

 

İŞÇİ HAKLARI KONUSUNDA SİCİL AŞIRI KÖTÜ

Rapora göre;

-Etkisiz ve uygulamada yetersiz çalışma yasaları sıklıkla işverenler lehine kararlar veren mahkemelerle perçinleniyor. Böylece işçiler ayrımcılığa karşı savunmasız kalıyorlar. İşgücünün büyük bir bölümü insanca yaşamaya yetecek ücret ve çalışma koşulları için toplu pazarlık hakkını kullanamıyor.

 

-Türkiye, işçi hakları konusunda aşırı kötü bir sicile sahip, hükümet ve işveren kaynaklı baskı kurbanlarının sayısı artmaya devam ediyor.

 

-Sendikal örgütlenme özgürlüğünün önündeki ağır kısıtlamalar, üye sayıları üzerindeki hükümet manipülasyonu, işçilerin sendikalara üye olmaları veya sendika kurmalarının önündeki yaygın tehdit ve baskı nedeniyle işçilerin sadece % 5.4’ü toplu sözleşme güvencesinden faydalanmaktadır.



-Sendikacıların uzun süren ve cezaya dönüşen mahkeme süreçleri, son olarak 15 kadın sendikacının tutuklanması ve sendika merkezlerinin polis tarafından basılmasıyla sürmektedir. Pek çok sendikacının tutukluluk halleri devam etmektedir. Barışçıl sendika gösterileri sıklıkla şiddete maruz kalmaktadır."

 

KADINLAR DAHA KÖTÜ KOŞULLARDA

DTÖ Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme Genel Konseyi’ne sunulan rapora göre: "Erkeklere göre daha düşük ücretler alan kadın işçiler özellikle emek yoğun alanlarda çalışıyorlar. Tarımda ve kayıt dışı istihdamda çalışan kadınlar çok düşük ücretler alıyorlar ve neredeyse hiçbir soysal güvenlik hakkına sahip değiller. Her dört kadından yalnızca biri resmi iş gücüne dahil."

 

Rapora göre çocuk işçilik ciddi bir sorun olarak kendini gösteriyor. "Çocuk işçilerin %41 yetersiz sosyal güvenlik önlemleriyle tarlalarda çalışıyor. Şehirlerde pek çok çocuk sokaklarda çalışıyor. İnsan kaçakçılığı sonucunda fuhuşa, dilenciliğe ve adi suçlara zorlanıyorlar."

 

ITUC ayrıca örgütlenme, toplu görüşme ve grev hakkını sınırlayan yasaların değiştirilmesi gerektiğini vurgularken sendikal eylemlere yönelik şiddeti ve uzun süren davaları eleştiriyor.

 

'ULUSLARARASI SERMAYE TÜRKİYE'Yİ KONUŞUYOR'

DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu konuya ilişkin yaptığı açıklamada: "ITUC’un, ILO ve Birleşmiş Milletler verilerine göre hazırladığı rapor Türkiye’de sendikal haklar ve çalışma koşullarıyla ilgili karanlık tabloyu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Artık uluslararası sermaye çevreleri bile Türkiye’deki hak gasplarını konuşmaktadır. Hükümetin anlattığı büyüme ve gelişme masallarının ardında düşük ücretlerle, sigortasız ve sendikasız olarak çalışan işçilerin alınteri yatmaktadır. Uzun çalışma süreleri, artan iş kazaları kimilerinin kasalarını doldururken toplumsal adalete zarar vermektedir." ifadelerine yer verdi. (ETHA)