Türk-İş'e bağlı Petrol-İş Sendikasının Merkez Yönetim Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Grev tehdidi olan yere OHAL’den istifade ile anında müdahale ediyoruz' sözlerine terpki gösterdi.

OHAL sürecinde en demokratik hakların ve özgürlüklerinin kısıtlandığının, sermayeye ise birçok teşvik ve kolaylık sağlandığının hatırlatıldığı Petrol-İş Sendikası tarafından yapılan açıklamada, grevin anayasal bir hak olduğu vurgulandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının 'talihsiz' olarak nitelendiği basın açıklamasında "2002 yılından bu yana, AKP döneminde verilen grev erteleme kararlarının sayısı 13'e ulaşmış, bu kararların biri örgütlü olduğumuz Mefar İlaç’ta olmak üzere 5 tanesi ise OHAL döneminde verilmiştir." denildi.

İş ve ekmek mücadelesinin OHAL’de de engellenemeyeceğinin söylendiği açıklamada "Ülkemizdeki milyonlarca emekçi ve onların temsilcisi sendikalar mücadeleden vazgeçmeyecek memleketine, alınterine ve haklarına sahip çıkmaya devam edecektir." ifadeleri kullanıldı.

Petrol-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu imzası ile yayınlanan açıklama şöyle:

En temel demokratik hakların ve özgürlüklerin kısıtlandığı OHAL sürecinde, sermayeye birçok teşvik ve kolaylık sağlanmaktadır. Aynı süreçte emek mücadelesi çeşitli gerekçelerle engellenmekte ve emekçiler üzerindeki baskılar giderek artmaktadır.

Bu adaletsizliği gidermesi ve halkın tüm kesimlerine karşı tarafsız olması gereken Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan dün OHAL ile ilgili talihsiz açıklamalarda bulunmuştur.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) toplantısında yabancı yatırımcılara hitaben konuşan Sayın Erdoğan “İş dünyasında herhangi bir sıkıntınız aksamanız var mı? Biz göreve geldiğimizde OHAL vardı. Şimdi grev tehdidi olan yere OHAL'den istifade izin vermiyoruz. Bunun için kullanıyoruz OHAL'i. Fotoğraf oldukça net.” diyerek OHAL’in amacını ve grev hakkına ilişkin değerlendirmelerini ortaya koymuştur.

Bu sözler, OHAL sürecinde emek mücadelesi üzerindeki baskıları ve artık bir yasaklamaya dönen grev erteleme kararlarını açıklamaktadır.

2002 yılından bu yana, AKP döneminde verilen grev erteleme kararlarının sayısı 13'e ulaşmış, bu kararların biri örgütlü olduğumuz Mefar İlaç’ta olmak üzere 5 tanesi ise OHAL döneminde verilmiştir.

Grev hakkı, emekçilerin en temel haklarının başında gelmektedir ve toplu sözleşme hakkının da güvencesi durumundadır. İşçilerin yasal ve Anayasal haklarından olan grev hakkı, evrensel olarak da emekçilerin en önemli kazanımlarının başında gelmektedir.

Bu ve benzeri açıklamalarla gerçeğin görmezden gelinmesini, ülkemiz nüfusunun büyük bir kesimini oluşturan emekçilerden yana değil de küçük bir azınlığı oluşturan işverenlerden yana tutum alınmasını yanlış buluyoruz.

Nitekim bu tavır, işverenlere emeğin haklarının gasp edilmesi ve işyerlerinde işçiye baskı uygulanması noktasında cesaret vermektedir.

Ancak iş ve ekmek mücadelesinin OHAL’de de engellenemeyeceği bilinmelidir. Ülkemizdeki milyonlarca emekçi ve onların temsilcisi sendikalar mücadeleden vazgeçmeyecek memleketine, alınterine ve haklarına sahip çıkmaya devam edecektir."