Soma'da yaşamını yitiren 301 madenciden Muhammet Girgin'in epilepsi hastası olan annesi Neriman Girgin ve böbrek rahatsızlığı bulunan babası Muharrem Girgin, tedavi için gittikleri hastanede sosyal güvenlik haklarının kesildiğini öğrendiler.

Soma'da yaşamını yitiren 301 madenciden Muhammet Girgin'in epilepsi hastası olan annesi Neriman Girgin ve böbrek rahatsızlığı bulunan babası Muharrem Girgin, tek evlatlarını kaybetmelerinin acısını unutamazken, tedavi için gittikleri hastanede ikinci acıyı yaşadı. Hiçbir sosyal güvenceleri olmadığı için oğullarının üzerinden tedavi giderleri karşılanan Neriman Girgin ile Muharrem Girgin'in bu haklarının, Muhammet Girgin'in ölüm bilgisinin sisteme girilmesiyle kesildiği ortaya çıktı.

Faciadan sonra rahatsızlığı iyice ilerleyen anne Neriman Girgin, tedavi olmak için eşiyle hastaneye gitti. Neriman Girgin, hastane görevlilerinin kendisine verdiği bilgiyle şoke oldu. Madende hayatını kaybeden Muhammet Girgin'in, ölüm ilamının mahkemeden çıkmasının ardından bu bilginin sisteme girmesiyle SGK'nın da, anne ve babanın sosyal haklarını kestiği ortaya çıktı. Kayıt sırasında öğrendiği şok gerçekle ikinci acıyı yaşayan anne Neriman Girgin, bu sırada baygınlık geçirdi. Özel hastanede tedavi altına alınan Neriman Girgin'in oğlunu madende kaybettiğini öğrenen hastane yetkilileri, tüm masrafları kendileri üstlenerek acılı annenin tedavisini yapıp evine gönderdi.

Ancak maden kurbanı oğulları üzerinden aldıkları sağlık hizmetinin ellerinden alınmasıyla Neriman Girgin ve Muharrem Girgin büyük üzüntü yaşadı. Oğlunun arkasından gözyaşı döken baba Muharrem Girgin şunları söyledi:

"Bizim tek dayanağımızdı. Onun için yaşadık. O da bize her zaman sahip çıktı. Bizim kendisi üzerinden tedavi olmamızı sağladı. Çünkü eşim sara hastası ve günde 5 ilaç içiyor. Ben yine böbrek hastasıyım. Soğuklarda ve yorucu işlerde çalışamıyorum. Bizim ev kiramızı bile o karşılardı. Şimdi biz öylece ortada kaldık. Hiçbir gelirimiz de yok. Artık hastaneye bile gidemeyeceğiz, çünkü güvencemiz kalmadı. Ben oğlumu ihmale kurban verdim, bize acı üzerine acı yaşatıyorlar."

Gözyaşı döken eşini teselli etmeye çalışan anne Neriman Girgin ise yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Hastanede sıra bana geldiğinde o bilgiyi verdikleri an dünyam başıma yıkıldı. Ne yapacağımı şaşırdım, fenalaştım. Nasıl olur, oğlum ölür ölmez bizleri de yok saymışlar. Ben ağır hastayım, zaten oğlumun üzerinden sağlık hizmeti almasam bugüne kadar yaşayamazdım. Bizleri de onun yanına gömmek istiyorlar. Biz zaten tek evladımızı kaybettik, yaşayan ölü gibiyiz. Bize 'gariplerim' derdi. Evet aynen öyle bir garip kaldık onun arkasından bu dünyada. Yağlı güreş yapardı, pehlivandı yani. Ama dağ gibi oğlum onun gibi gencecik arkadaşlarıyla birlikte ihmal kurbanı oldu. Ama torunumuz için onun hakkını savunacağız. Verilen sözler hep lafta kalıyor.