NTV'nin haberine göre, 20 yıllık kot imalatçısı, VAV Teknoloji Şirketinin ortağı Temel Akçay, kot taşlamada tozun ciğerlere yapışması sonucu ortaya çıkan ve çok sayıda işçinin ölümüne neden olan silikozis hastalığı sonrası kumlama işleminin yasaklandığını anlattı.

Bunun yerine geçen sistemlerin de maliyetli olduğunu belirten Akçay, ortağı Fuat Güzaçan ile ''neden robot kullanmıyoruz?'' sorusu üstünde çalıştıklarını söyledi.

Yasaklanan kumlama yönteminin ardından taşlamanın elle zımparalama, lazer sistemi ya da potasyum permanganat kullanımı ile yapıldığını kaydeden Akçay, zımparalama işleminin uzun zaman aldığını, lazer sisteminin yüksek maliyeti ve insan elinin doğallığını vermemesi nedeniyle çok tercih edilmediğini, potasyum permanganat yönteminin de işçinin kimyevi maddelere maruz kalması dolayısıyla sağlık açısından risk taşıdığını ifade etti.

Akçay, potasyum permanganat sürecini robotlarla yapmak üzere başlattıkları 5 yıllık bir ARGE çalışmasını tamamladıklarını belirterek, ''5 milyon liralık kaynak kullandığımız çalışmada Almanya ve Japonya'dan teknolojik destek aldık. Geliştirdiğimiz teknoloji ile taşlamayı işçiler yerine robotlar yapıyor'' dedi.

Robotların, işlemi insan elinin doğallığında yapmasının teknolojinin ''en can alıcı noktası'' olduğunu dile getiren Akçay, şöyle konuştu:

''Taşlama sırasındaki geçişleri, efektleri, değişik izleri yapmak insan eli dışında mümkün olmuyordu. Kot imalatçılarının böyle bir talebi olduğunun bilincinde olarak robotların insan elini taklit etmesini sağladık. Böylece, işçinin kimyasal madde koyduğu sprey tabancasıyla yaptığı işlemin robotlar aracılığıyla, insan elinden çıkmış gibi yapılmasını sağladık. Yerli teknolojimizin patentini geçen yıl aldık.

Şu anda dünyadaki tek robot kot taşlama sistemi. Bu, bizi sektörde teknolojik açıdan üst seviyeye getiriyor. Bir işçinin 2-3 günde yaptığı taşlamayı, iki kolu bulunan robotlarla 1 günden daha az zamanda yapabilirsiniz. Hem daha kısa sürede daha fazla iş yapıyorsunuz, hem de çalışan, kimyasal maddeye içinde çalışmıyor, sağlığını kaybetmiyor.

 Sektörün lider ülkelerinden İtalya böyle bir çalışmayı denedi, ama başaramamıştı. Robotları 150 bin Avro ile 200 bin Avro arasında değişen fiyatlarla başta İtalya ve Hindistan olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediyoruz. Bir yılda 10 milyon Avro civarında ihracat yaptık. Robot sayesinde işçiler artık kimyasal maddelere maruz kalmayacak.''

Akçay, geliştirdikleri robot sistemine, ''bir insan gibi adeta resim tablosu yapması'' nedeniyle ünlü ressam Picasso'dan esinlenerek ''Picasso'' adını verdiklerini kaydetti.


''Binlerce kişinin hayatı kurtulacak"

Robot sisteminin fikir sahiplerinden Fuat Güzaçan da geliştirdikleri sistemle ''sektörde bir devrin kapandığını'' belirtti.

Taşlama sürecinde insan sağlığına zarar verecek tüm risklerin süreç dışında bırakıldığını vurgulayan Güzaçan, ''Öyle bir devrim oldu ki sektörde işçinin maruz kaldığı kimyasalı ortadan kaldırdı. Ortaya çıkarılan işin kalitesi, maliyeti açısından işvereni memnun ettik. İşçi de sağlının zarar görmeyecek olmasından dolayı mutlu. Bu sistemin tüm dünyaya yaygınlaşacağına inanıyoruz'' diye konuştu.

Güzaçan, geliştirilen teknolojinin insanlık adına önemli bir çalışma olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

''Permanganatla bir insanın 10 sene içinde sağlığı yok olur. Türkiye'de bu sektörde çalışan binlerce çalışan var. Bu teknolojiyle binlerce insanın hayatı kurtulacak. Özellikle Uzakdoğu'da çok kötü şartlarda çalışan insanlar var. Sadece Türkiye'deki değil, diğer ülkelerdeki çalışanları da düşündüğümüzde, çok önemli bir iş yapıldığını düşünüyorum.''

''Picasso'' 22-29 Eylül'de İspanya'nın Barcelona kentinde yapılacak Uluslararası Tekstil Makineleri Fuarı'nda (ITMA) tanıtılacak.