Esenyurt’ta bir alışveriş merkezinin inşaat şantiyesinde, işçilerin yatakhane olarak kullandığı naylon çadırlarda çıkan yangında 11 işçinin hayatını kaybetmesi sonrasında konuyla ilgili çalışmalar sürüyor.

 

Çalışma Bakanı Faruk Çelik, şantiye bölgesine gelerek incelemelerde bulundu.

 

Burada gazetecilere açıklama yapan Çelik, "Görülen ilk eksiklik, 40 işçinin kaldığı bir çadırda tek bir çıkış alanı değil; karşılıklı çıkış alanı olması gerekiyor. Bunun olmadığını gördük. Malzemeler yanmaya müsait. Konteynerlerin olduğu yerde bir sıkıntı yok" dedi.

 

Çelik, "Bu işyeriyle ilgili ruhsatından denetimine kadar bir rapor alacağız ve gerekli açıklamaları daha detaylı şekilde yapacağız" diye konuştu.

 

Çelik, Türkiye'nin iş güvenliği yasasına ihtiyacı olduğunu belirterek, yeni iş sağlığı mevzuatının yakında yürürlüğe gireceğini ifade etti.

 

GÖRGÜ TANIKLARI ANLATTI
Öte yandan görgü tanıklarından işçi Süreyya Deviklioğlu olay anını NTV’ye anlattı.

Deviklioğlu, “Bir beş dakikada alev her tarafı aldı. Bize haber geldi yangın var diye.  Yukarı çıktık zaten itfaiye geldi bir 15 dakika sonra. 3 tane elektrikli ısıtıcı vardı. Sıkça kullanılıyordu. Kaldırmadı herhalde. Koyteyner'da kalıyordu bazı arkadaşlar. Onlar başka şirkette. Konteyner daha iyi aslında. Çadır tehlikeli. Çadır çok hızlı yanıyor. Konteyner olsa böyle olmazdı” şeklinde konuştu.

 

Yavuz isimli bir diğer işçi ise şunları söyledi:

“Akşam bir gürültü oldu. Biz de ‘kavga oluyor, gidip yardım edelim’ dedik. Çıktığımızda alevler çadırlardan birini sarmıştı. Rüzgarın etkisiyle ikinci çadır ile yemekhanemiz de yandı. İtfaiyeyi aradık, ama biraz geç geldi. Üçüncü çadıra sıçrarken rüzgarın kesilmesi nedeniyle alevler söndü. Yangın elektrik kontağından çıktı. Yaklaşamadık, rüzgardan dolayı çok alev çıkıyordu.

 

Buradaki işçiler evlerine gidiyor. Gece otelde kaldık, şimdi başka bir yere götürecekler. Oradan da eve gideriz. İşçilere 4 gün izin verilmiş, işlere ne zaman başlanır bilmiyoruz. İşçiler memleketlerine gidiyor, biz de herhalde akşama gideriz.

 

Ücretsiz izin formu imzalatıldığı iddiaları doğru değil. Burada çalışan işçilerin sigortası ödeniyor. Burada 40, 50, 80 TL’ye de yevmiyeyle çalışan işçi var.”

 

TÜZEL OLAY YERİNDEYDİ
Dün gece, olayın hemen ardından bölgeye giden İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel ise, işçilerin korunmasız şartlarda çalışmak zorunda bırakıldığını belirterek, "Geçtiğimiz günlerde yine baraj inşaatında 10 işçi hayatını kaybetti. Maraş Afşin’de üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hala toprak altında olan işçiler var. Bugün de 11 işçi arkadaşımız hayatını kaybetti. Bu cinayetlerin takipçisi olacağız. İşçilerin, işçi ailelerinin, Türkiye işçi sınıfının başı sağolsun" dedi.

 

AİLELER ADLİ TIP ÖNÜNDE SABAHLADI
İşçilerin İstanbul'daki yakınları ise Adli Tıp Kurumu önünde gece geç saatlere kadar bekledi. Gözyaşları içinde yakınlarının yaralı mı, ölü mü olduğunu öğrenmeye çalışan aileler, Adli Tıp Kurumu önünde uzun saatler bekledikten sonra gece evlerine dönmek zorunda kaldı.

 

ÖLENLERİN KİMLİKLERİ BELLİ OLDU
Yangında hayatını kaybeden 11 işçinin, 4'ünün Ordu, 2'sinin Sivas, diğerlerinin de Bartın, Van, Muğla, Tokat ve Bitlis nüfusuna kayıtlı oldukları bildirildi.

 

İstanbul Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, hayatını kaybedenlerin, Ordu-Kumru nüfusuna kayıtlı Fatih Acun (23) ile Ahmet Yahal (30), Ordu-Korgan nüfusuna kayıtlı Seyfettin Topal (38) ile İsa Topal (22), Sivas-Merkez nüfusuna kayıtlı Bayram Ege Pehlivan (48), Sivas-Ulaş nüfusuna kayıtlı Çetin Çoşgun (42), Bartın-Merkez nüfusuna kayıtlı Ahmet Keskin (47), Tokat-Erbaa nüfusuna kayıtlı Abdurrahman Demir (42), Van-Özalp nüfusuna kayıtlı Sevdin Özen (28), Muğla-Milas nüfusuna kayıtlı Barış Kıyak (30) ve Bitlis-Tatvan nüfusuna kayıtlı Hakim Alican (46) olduğu kaydedildi.