Habertürk gazetesinin sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel, dizi çalışanlarını bekleyen tehlikeyi yazdı:

 

SGK, PRİMLERİ DİZİ ÇALIŞANLARINA ÖDETMEYİ TERCİH EDECEK GİBİ

SGK Müfettişleri dizilerde sigortasız çalışanların sosyal güvenceye kavuşturulması için jeneriklerden isim listeleri çıkarmaya başlayıp, dizi yapımcılarından defter-kayıt-belge istediler. Dizi yapımcıları da soluğu bakanın yanında aldılar. Bu arada dizi yapımcıları SGK müfettişlerini takmayıp onlara defter-kayıt ve belge de götürmediler.

 

'ŞİŞ VE KEBABI YAKMAYIN' DEDİ

Dizi yapımcılarının bakana çıkıp istedikleri iki konu vardı. Birincisi tüm sektör sigortalı sanatçı-ışıkçı ve sesçi çalıştırmıyor bizim üzerimize gelmeyin, ikincisi de üstelik biz sizin iktidarınızın görüşlerine uygun diziler yapıyoruz dediler. Bakanlık da dizileri izleyen İstanbul’daki müfettişlere SGK Teftiş Kurulu Başkanını gönderip, ne şişi yakın ne de kebabı deyip hem sigortalı yapıyormuş gibi yapın hem de dizi yapımcılarına ceza yazmayın demişler.

 

Bunun ise olacak yanı yok yani SGK Müfettişleri hem dizilerde çalışan sanatçı ve teknik personeli sigortalı yapacak hem de dizilerin yapımcılarına ceza yazmayacak bunun yasal olarak uygulanma ihtimali yok. Bunun için Bakanlığın ve SGK Başkanlığının yazılı emir ile müfettişlere bu işe son verin demesi lazım ama bunu da diyemiyorlar.

 

SGK’nın ne şiş yansın ne kebap işini sonlandırabilmesi için iki tercihi kalıyor geriye. Bunlardan birincisi dizi oyuncu ve teknisyenlerini sadece dizilerin yayınlandığı günler için birer gün sigortalı yapmak. Bu da hayatın olağan akışını uygun değil zira bir saatlik dizi için en az 7 gün günde 12 saat çalışmak gerekiyor. Üstelik sanatçılar ve teknisyenler dizinin yayınlandığı gün değil ondan önceki günlerde de çalışıyorlar. Bu şekilde denetimin raporlaştırılmasının sonu mahkemede biter. İkinci tercih ise 6111 sayılı Torba Kanun ile taksi-minibüs ve halk otobüsü şoförleri için getirilen düzenleme sanatçılar için de getirilmişti. Uygulamaya göre dizi veya filmlerde ayda 10 günde az (9 gün) çalışanların işvereni, SGK’ya bunlar ayda 10 günden az çalışıyor ve işe başladı dedikten sonra primleri işverenler değil, çalışanlar kendi ceplerinden ödemeye başlamışlardı. Ancak, bunun da geriye doğru işletilmesi yönetmeliğe göre mümkün değil, bundan sonrası için mümkündür.

 

YÖNETMELİK DEĞİŞEBİLİR 

Müfettişler geleceği değil geçmiş yayınlanmış dizleri izliyorlar, bu sebeple işverenlerin yani dizi yapımcılarının bunlar geçmişte ayda 10 günden az çalıştı demeleri ve cezalardan kurtulmaları yönetmeliğe göre mümkün değil. Bu sebeple kısa adı SSİY olan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde değişiklik yapıp, dizi-film çalışanlarının ayda 10 günden az çalışıyor diye bildirilmesinde 1 yıllık geriye yönelik düzenleme yapılacak gibi ve yapımcılar müfettişlerin tespit ettiği çalışanları için bunlar ayda 10 günde az çalışıyor diyecekler ve geriye doğru (en fazla) bir yıl için SGK bu sanatçılara hizmet verecek ama primleri de gecikme zam ve cezası ile birlikte dizi yapımcıları değil çalışanlar kendi ceplerinden ödeyecekler. Yani bir nevi sanatçı borçlanması çıkacak ama primleri cezaları ile birlikte çalıştırıp yasadışı davranan dizi yapımcıları değil çalışanlar kendi ceplerinden ödeyecek.

 

GENCO ERKAL DA İSYAN ETTİ

Usta oyuncu, Genco Erkal, televizyon dizisi sektöründe insanlık dışı çalışma koşullarının bulunduğunu belirterek sanatçıların ve set emekçilerinin birleşip, kendi güçlerini işverene kabul ettirerek, haksızlıklara son verebileceklerini savundu.

 

Erkal, "Televizyon dizisi sektöründe sanatçılar belki rolü yoksa 3 gün çalışmıyor ama ışıkçılar, sahne teknisyenleri, set dekoratörleri neredeyse günde 18 saat çalışıyor. Maalesef çalışılan fazla saatler için de ek ücret ödenmiyor. Oysa ABD ve İngiltere gibi ülkelerde kimin ne kadar ve nasıl çalışacağı çok net ve fazla mesai ücretlerini de alıyorlar" dedi.

 

Dizilerdeki oyuncuların çalışma koşullarına ilişkin soruya da yanıt veren Genco Erkal, şunları söyledi: "Bu duruma karşı oyuncuların sendikalaşması çok önemli. Oyuncular Sendikası gibi bir girişim var ve yeni başlangıcında olmasına rağmen çok önemli bir atılımdır. Dünyanın her yerinde sanatçı emekçiler çalışma koşullarını kendi güçlerine dayanarak oluşturdular. Amerika’da Amerikan vatandaşı olmayanların çalışması dahi kısıtlanmıştır, kendi ülkelerinin sanatçılarının iş alanı kısıtlıyor diye. Sanatçıların yanı sıra teknik emekçilerin gecesi yok, gündüzü yok. Ama emekçiler kendi haklarını örgütlü bir şekilde savunacaklar ki, işverenlere kendi güçlerini kabul ettirecekler. Bunun için bazı eylemler olmuştu ama bizde bu işler çok uzun soluklu olmuyor. Bunu örgütlenme biçimlerinin yetersizliğine bağlıyorum. Sanatçılar ve set emekçileri olmazsa diziler de olmaz. O yüzden kendi güçlerini işverenlere kabul ettirsinler, hakları için mücadele etsinler."