Seçimler zamanında mı yapılacak erken seçim mi olacak? Cumhur ittifakının adayı belli de millet ittifakının adayı kim olacak? Seçimler bittikten hemen sonra bir sonraki seçimlerin tartışılıyor olması istikrarsızlığın devam ettiğinin işareti değil mi? Seçim, istikrar en azından bir rahatlama getirmiyor ise, bir sistem sorunu var demek değil mi? Seçim her sorunu çözer mi! İktidarın bunca yıllık olmasına rağmen bir sonraki seçim vaatleri çözüm önerileriyle dolu olması garip değil mi?
Bazen öyle kötü yönetim olur ki, ondan kurtuluş için seçim vaatlerine bile ihtiyaç duyulmaz. 31 Mart yerel seçimleri öncesinde Kars'ta olduğu gibi. Yıllarca Kars sağ partiler tarafından yönetildi. 31 Mart öncesi MHP belediyeciliği deyimin gerçek anlamıyla hiçbir şey yapmadı. Belediye var mı yok mu hizmet alanında belli değilken partizanlık meselesinde ortada bir ‘belediye’den söz ediliyordu.
AKP ‘metal yorgunluk’ gerekçesiyle Ankara, İstanbul, Bursa Balıkesir gibi şehirlerde başkanlara görevden el çektirilen kendinde olmayan MHP'li Kars Belediye başkanına da aynını yapmak istemişti de olmamıştı. Başkan başkanlıktan istifa etmeyince partisi MHP den istifa etmek zorunda kalmıştı. Partisi de onu ihraç etmişti.
Başkan bağımsız olduktan sonra ise Kars'ta bir belediye var mıydı yok muydu tartışması bile abes. Yoktu. Hizmet olmayınca yeni adayların şunu şunu yapacağım (yapacağız değil yapacağım keza her şeyi evet her şeyi hangi partiden olursa olsun başkan ’bilir’!) demesine gerek yoktu. Çöpleri toplaması, bozuk yolları, kaldırımları yapması bile büyük iştir nihayetinde. HDP Belediyesi ve onun başkanı Ayhan Bilgen de bunu yaparak oy veren vermeyen halkın beğenisini kazandı. Ayhan Bilgen’in gözünün üstünde kaşı vardı ve bu durum kayyım için yeterli sebeptir nihayetinde.
Cumhur ittifakının seçim vaadi, kendi yarattığı sorunları çözmek bile değil. Beka, sadece beka. Millet ittifakının vaadi parlamenter sisteme geçiş. Tek farkla güçlendirilmiş olacak. Güçlendirilmiş takısı da olmaz ise “ağa ile marabanın bok yeme” hikayesine benzeyecek.
İster erken ister zamanında yapılan seçimler hep gündem oldu seçim sonunda da gündem olmaya devam edecek mi göreceğiz. Tek adam yönetimi koalisyonlara son verecekti tam tersi oldu. Koalisyonsuz ittifaksız adım atmak neredeyse imkansız halde. İktidar için durum böyleyken muhalefet için farklı mı sanki. Ondandır ki, İktidar bloku muhalefeti bloksuz parça parça görmek istiyor. Cumhur ittifakının karşısında Millet ittifakı var ve bu ittifakın büyüme olasılığı da büyük. Bu korku bile tek başına yeterli neredeyse.
Tek adam iktidarının tam anlamıyla faşizm olarak tahkim edilmesi veya güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş. İki ittifakın isteği.
Hatırlanacaktır cumhurbaşkanı adayı iken Muharrem İnce’nin ilk konuşmalarından birinde ‘bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir yiğidi, bir yiğit bir devleti kurtarır’ tekerlemesini okumuştu. Yiğit de kendisiydi. Olmadı atı alan Üsküdar'ı daha önce geçtiğinden çivi de nal da elde kalmıştı.
Türkiye'nin üçüncü partisinin Cumhur ittifakı tarafından yok edilip parçalanmak isteği yeni değil. Bunda bir beis yok. Millet ittifakında büyük ortak CHP, HDP siz olmayacağını bilir ama diğer ortaktan çekinir ne der diye, İYİ PARTİ de HDP siz olmayacağını bilir ama dile getiremez. Ne de olsa "milliyetçi"ler. Onlara çat kapı kahvaltıya gelen ‘düşman da olsa içeriye alınır’ hepsi bu kadar.
Türkiye'nin üçüncü büyük partisi HDP’nin üçüncü yol önerisi var. Bu öneriyi 27 Eylülde etraflıca açıklayacaklar. Sonucu tahmin etmek zor değil. Ama yine de merak konusu. Muhtemeldir ki ilk turda cumhurbaşkanı adayı ayrı olacak ve yine muhtemeldir ki, zamanı gelince yasal engel çıkarılmaz ise Selahattin Demirtaş olacak. İyi de olacak. A şıkkı değil B şıkkı değil C şıkkı.
C şıkkının cumhurbaşkanlığı seçiminde üçüncü olacağı gerçeği bir yana ikinci turun sonucunu belirleyeceği de tartışmasız bir gerçektir. Bunu her parti de bilir sokaktaki herkes de.
Meclis seçimine de ittifak içerisinde girileceğine göre HDP nin üçüncü yolu içerisinde hangi partiler olacak? Emek Partisi, Sol Parti, TKP, TİP, EHP, ESP gibi sosyalist partiler ile ÖSP, PDK-Bakur, KDP-Türkiye, PSK, PAK, İnsan ve Özgürlük Partisi ve Azadî Hareketi gibi Kürt orijinli parti ve gruplar ile Halkevleri gibi gruplar yer alacak mı göreceğiz.
Üçüncü yol ayrı cumhurbaşkanı adayı ile seçime girmeye karar verir ise DEVA ve Gelecek Partisi’ne de Millet İttifakı yolu gözüküyor. Cumhur İttifakı ne kadar genişler şimdiden belli olmaz DSP bu ittifakın içinde yer alabilir ama Vatan Partisi çok istese de içinde yer alamayınca Doğu Perinçek'in eli havada kalacak, Sarıgül ve İnce de Millet İttifakına yakın görünse de ortada kalacaklar arasında.
Anahtar C şıkkında. Gerek Kürt sorununun çözümünde gerekse aynı anlama gelecek demokratik hak ve özgürlüklerin dillendirileceği bir demokrasi ve emek ittifakının elinde anahtar. Bu anahtar kilidi, bu program yolu açmaya hizmet edecek. Kars Belediyesi örneğini vermekte ki amaç, bazen sadece eski ve kötüyü yolcu etmek/normal olmak, bazen çok şey yapacağız demeye bile ihtiyaç duymadan olması gereken insani demokratik hakları tanımak, olması gerekeni adil ve demokratik bir şekilde yapmak yeterli olacak. Herkesin eşit herkesin farklı olduğu gerçeğini kabul etmek yetecek
